Dolar 32,4709
Euro 34,8003
Altın 2.473,30
BİST 9.530,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cum 16°C
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 18°C

Irak Müdahalesini Kabul Etmedik. Finansal Kriz Operasyonu Yapıldı.

Irak Müdahalesini Kabul Etmedik. Finansal Kriz Operasyonu Yapıldı.
18/04/2013 14:13
A+
A-

Batık bankalarla ilgili 57. hükümet ve MHP’yi hedef alan Başbakan’a dönemin Sanayi Bakanı Tanrıkulu’ndan yanıt geldi: ABD’nin Irak müdahalesini kabul etmedik. Finansal kriz operasyonu yapıldı.

MHP’nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, 57. hükümet dönemindeki finansal krizin Deutsche Bank ve Citybank’ın da rol aldığı bir hükümet değiştirme operasyonu olduğunu savundu.

BaŞbakan ile MHP lideri arasında “hodri meydan” sözleriyle süren polemik, dikkatleri 2000’deki ekonomik krize ve ardından gelen iktidar değişikliğine çevirdi. Dönemin üçlü koalisyon hükümetinin MHP’li üyesi Tanrıkulu yaşanan krizi, uluslararası konjonktürü, kurulması beklenen araştırma komisyonunu AKŞAM’a anlattı:

İKİ BANKA BAŞLATTI: Kasım 2000 krizi, bütçe kaynaklı bir kriz değildi. Özel bankaların döviz talebinden kaynaklanan, döviz pozisyonunda bir değişiklik oldu. Krizin tetikleyicisi olarak Anayasa kitapçığının fırlatılması gösterildi. Oysa o işi birileri öyle pazarladı. Kriz, anayasa kitapçığıyla çıkmış değil. Kasım’dan itibaren Deutsche Bank ve Citybank, Türkiye’den büyük miktarda döviz çıkışına başladı. Bu, diğer bankaları tetikledi ve döviz talebi arttı. Merkez Bankası rezervleri riskin altına indi. Bunu kontrol etmek için dalgalı kur rejimine geçilmesini önerdik. Zor da olsa kabul edildi. Dalgalı kur emniyet subabı gibi oldu. Kısa süre gecelik faizler indi çıktı. Yüzde binlere çıktığı dönemde bazı kuruluşların da ciddi para döndürdüklerini biliyoruz. Şikayetçi oldular ama sistemden yararlanmayı da ihmal etmediler.

BANKALAR TEDAVİYE ALINDI: IMF’nin Başkan Yardımcılarından Stanley Fischer gibi isimler bile daha sonra Citybank’a geçti. Türkiye’de finans kriziyle bir hükümet değiştirme operasyonu mu başlamıştı? Ama o günün resmi kayıtları, BDDK raporlarının, Başbakan’ın söylediği rakamların alakası yok. “111 katrilyon zarar” diyor. BDDK raporunda bu rakam 24.6 katrilyon. Enteresan olan, rakamlar niye bu kadar abartılıyor? O dönem spekülatif işlere giren bankalarla ilgili yasal değişiklikler yapıldı. BDDK’yı, TMSF’yi kurduk biz. Bir nevi bu bankalar tedaviye alındı. Biz yeni bir banka kurma veya devire izin vermedik. Laçka olan sistemi, Bankalar Kanunu’nu, Merkez Bankası Kanunu’nu değiştirdik. Bugünkü sistemin altyapısı 57. Hükümet döneminde atıldı.

SÜREÇ BİRDEN HIZLANDI: Kasım 2000 olayı krizin tetiklendiği süreç, finansal bir operasyondur. Dış güçlerin, hükümetin ekonomik istikrarını bozmaya yönelik bir hamlesidir. O dönemde benim de içinde bulunduğum bir heyet, rahmetli Başbakan Ecevit”le birlikte ABD’ye gitti ve Clinton bu görüşmelerde Körfez müdahalesi, Irak’a müdahaleyi gündeme getirdi. Hükümet buna izin vermedi. Sonraki gelişmeler hızlandı birden. DSP çözülmeye çalışıldı. Başlangıcı buna bağlıyorum. İki yabancı bankanın dışarı döviz transferiyle başladı. Bunun ekonomi yönetimiyle bir ilgisi yok.

Bursa mitingi tetikledi
Adına çözüm denilen, bizim çözülme dediğimiz sürece en fazla muhalefet eden siyasal güç MHP. 23 Mart’ta Bursa Mitingi’ndeki kalabalığı görünce, hükümet “Acaba bu gücü nasıl durdururum?” noktasına geldi. Bunu, ön kesme, intikam operasyonu olarak görüyoruz. Sürecin şöyle işleyeceğini tahmin ediyorum. Önce bir araştırma komisyonu kurarlar. Bir şey çıkartırlarsa soruşturma komisyonuna dönüştürürler. Çünkü araştırma komisyonunun Yüce Divan’a gönderme yetkisi yok. Burada amaç, MHP ve kadrolarını itibarsızlaştırmak. BDP ile AKP ikili komisyonlara alıştılar. Kardeş kardeş yaparlar.

 

Akşam