Dolar 32,4932
Euro 34,9317
Altın 2.431,38
BİST 9.789,49
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 18°C

İSMET İNÖNÜ AMERİKAN MANDACISIYDI

05/09/2018 23:20 | Son Güncellenme: 06/09/2018 17:36
A+
A-

İSMET İNÖNÜ AMERİKAN MANDACISIYDI

Asagidaki bilgileri ve belgeleri, I.Inonu’yu Istiklal Harbi’mizin kahramani gibi gosteren, Sayin Ilber Ortayli ve de bir Genelkurmay Baskani’nin asla kullanmadigi kadin kuaforu uslubu ile I.Inonu’yu bu millete kahraman olarak yutturmaya calisan pasa eskisi Ilker Basbug’a ithaf ediyorum…

Oncelikle Ilber Ortayli hocamizin bu konuda bilgisi olmamasi ve de o nedenle I.Inonu’yu “kendisine sunulan” kitaplardan ve makalelerden oturu kahraman saniyor olmasini anlayisla karsiladigimi ve Genelkurmay arsivlerinde de bulunan mektuplari gormemis olmasindan oturu oylesine bir kaniya varmis oldugunu dusunmek istedigimin bilinmesini isterim.

En son kutladigimiz 30 Agustos Zaferi nedeni ile ekranlar karsisinda Istiklal Harbi’mizi carptirarak aktaran, I.Inonu gibisinden savasa sonradan mudahil olmus korkak, pisirik, teslimiyetci, fitne ve arabozuculuktan baska hicbir meziyeti olmayan, Ataturk’un tum silah arkadaslari ile arasini bozmadaki mahareti tarihe gecen isimleri kahraman olarak sunup, kahramanlari “hain” olarak yaftalayan, kadin kuaforu uslubu ile israrla ve inatla olmayana ergi metodu kullanan Ilker Basbug’un o tavrinin kasitli oldugunu, boylelikle 15 Temmuz oncesine kadar Disislerinde, burokraside, ve asker icinde yerlesmis Sabetayist, Fetullahci ve NATO’cu, mason isbirlikcilere hizmet etmek misyonunu surdurdugunu dusundugumun de bilinmesini istiyorum.

Merhumlarimizdan Maresal Fevzi Cakmak, Kazim Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Resit Bey ve Ethem Bey’in hatiralarini, anilarini okudugumuz zaman, I.Inonu’nun hatali kararlari nedeniyle Istiklal Harbi’mizin risk altina girdigi ve rahmetli Gazi Mustafa Kemal Ataturk’un mudahelesi sonrasinda devreye sokulan diger komutanlarimiz sayesinde Sakarya Meydan Muharebesi’nin kazanilmis oldugunun da bilinmesini isterim.

I.Inonu’yu askeri deha gibi gostermeye calisan Ilker Basbug’un, I.Inonu’nun muharebe kelimesini telaffuzdan bile aciz bir topcu komutani oldugunu bildigi halde sanki muharebe subayiymiscasina pohpohlamasi, I.Inonu olmasa idi istiklalimizi kazanamayacaktik gibisinden bir algi yaratmaya calismasi, sanirim ki Turkiye’deki Sabetayist’lere ve masonlara yonelik “ben hala emrinizdeyim” gibisinden bir mesaj olmali saniyorum.

Oyle ya…

I.Inonu olmasa idi merhum Ataturk’un kapattirdigi mason localari bugun halen Turkiye’de calisamiyor olacakti. 5 Subat 1948’de localari acan I.Inonu’nun varlik vergisi gibisinden bir kanun ile gayri Muslim vatandaslarimiza uyguladigi tavra ragmen, halen gayri Muslim vatandaslarimizin Ismet Pasaci olmasinin nedenin de, Turkiye’deki masonlarin ve Sabetayistlerin gucunun bir daha dusunulmesi acisindan not alinmasini oneriyorum.

Bu konular hakkindaki butun detaylar, yukarida isimlerini arz ettigim merhum komutanlarimizin kaleme aldigi ve onlarin aktarimlarini kitap haline getirenler tarafindan yayinlanip basilmistir. Ayrica harp sonrasinda, bilhassa da Ataturk’un vefati sonrasinda I.Inonu ve 3 Aliler Cetesi olarak tanimlanan, Adolf Hitler’in Almanya’da Gestapo teskilatlanmasini kurarken ornek aldigi orgut ile basta merhum Kazim Karabekir Pasa olmak uzere tum Millici komutanlara nasil bir mezalimde bulundugunu tam olarak anlayabilmek icin de, “Kazim Karabekir’in Yakilan Hatiralari” kitabina bas vurulmasini onemle vurgulamak isterim.

Cumhuriyet Tarihi’nin ilk cinayeti olarak not alinan, merhum Ataturk’un Istiklal Harbimiz surecinde en guvendigi, emir eri Deli Halit Pasa’yi, Ataturk’un vefatindan önce mecliste 3 Aliler Cetesi’ne vurdurtan aklin da Ismet Inonu’ye ait oldugunu, Cemal Kutay’in kaleminden cikan Halit Pasa Ali Cetinkaya Vurusmasi kitabindan ve de Feridun Kandemir’in yazdigi Cumhuriyet Devrinde Siyasi Cinayetler kitabindan okunmasini salik veriyorum.

Ismet Pasa bizi Ikinci Dunya Savasi’na sokmadi yalani ile bu pisirik, korkak, teslimiyetci ve fitneciyi kahraman gibi gostermeye calisanlar da, Stalin’in tercumani Valentin Berejkov’un Tahran 1943 kitabindan I.Inonu’nun nasil pisirik, korkak ve teslimiyetci oldugunu anlayabilmeleri adina rehber olacagini dusunuyorum.

Kahire’de Stalin, Churchill ve Roosevelt’in de bulundugu, Turkiye’nin Ikinci Dunya Savasi’na girmesi israrindaki toplantiya katilan I.Inonu ve Maresal Fevzi Cakmak’in konferanstaki tum tavirlari anlatilmaktadir. Stalin, Churchill ve Roosevelt’in israrla Turkiye’yi savasa dahil etme yonundeki israrlarina karsi direnemeyen ve “devamli olarak” rahatsizlandigi mazereti ile odasina cekilen I.Inonu’nun yerine, taviz vermeyen dik durusu ile bilinen Maresal Fevzi Cakmak’in muzarekereleri sonuna kadar surdurdugu ve onlerine surdugu gerekceler ile Churchill’i pes etmeye sebep olan kisinin Cakmak oldugunu da ancak o kitabi okuduktan sonra anlayacaksinizdir.

Ara not: Savas surecince Nazi hayrani olan ve bunu net olarak Cumhuriyet Gazetesi’nin mansetlerinden aktaran o gunlerdeki Turkiye, Ikinci Dunya Savasi’na katilmistir. Savas bitip, Almanya teslim olduktan sonra I.Inonu hukumeti Almanya’ya savas ilan etmis ve i.Inonu yuzunden Turkiye, biten bir savasa mudahil olan bir devlet utanci ile tarihe gecmistir.

Bir baska alah konusu da sudur…

Kitabin sonlarina dogru, savas sonrasinda Churchill’in dogum gunu icin verilen davete katilan I’Inonu’nun bir ara ortalikta gozukmemesi nedeniyle Roosevelt, Stalin ve Churchill arasinda gecen sohbette, Ismet Bey nerede diye sorar Roosevelt. Cevap olarak Churchill’in su alayci tavri tarihe gecer ve kalabaliginalayci gulusmelerine neden olur; “Yine rahatsizligi nedeniyle odasina cekilmistir belki…”

Ilber Ortayli hoca bir tarihcidir. Genelkurmay arsivlerine girememis olabilir. Girmis olsa dahi bazi evraklara erisememis olabilir ve Istiklal Harbi’nin akisi ve de sonrasi icin bazi yanlis kanaatlere varmis olabilir. Bu hususu anlayisla karsilarken, uc milyon belge ile dunyanin en buyuk arsivini elinde tutan Turkiye Cumhuriyeti’nin Genelkurmay Baskani’nin kadin kuaforu uslubu ile fotoroman okuru gibi yorumlarda bulunmasi ve onun da otesinde butun sulalesini hem Birinci Dunya Savasi hem de Istiklal Harbimiz surecinde sehit vermis bir halka hain yaftasi yapistirmasi asla ve katiyetle kabul ve af edilebilir husus degildir.

Eger ki toplam 740 sayfayi bulan, Cemal Kutay’in Cerkes Ethem Dosyasi kitabini okumadan bu yaftayi kullanmissa, Genelkurmay Baskani olarak degil, Erenkoy Kiz Lisesi kantin muduru olarak emekliye ayrilmasi daha dogru olurmus. Yok hayir o kitabi okuyup, icindeki belgeleri gordugu halde agzindan dokulen asilsiz yaftalarin nedenlerinin bazilari, asagida bulunacagim aciklamalara dayali olabilir…

Ilker Basbug, Ethem Bey icin gaddar, insanlari asan bir ruh hastasi gibisinden tasvir ederken, acaba bu tasvirlerinin nedeni Cemal Rifat Atilhan’in notlarindan derlenen Yunan Mezalimi kitabini okumamis, orada Yunan askerlerin bilhsassa da Turk kizlarina yonelik bulundugu iskenceleri bilmiyor olmasindan kaynaklanmasi mumkun degil. Buradan kendisine derim ki, eger bugun Turkiye isgal edilmeye kalkisilsin, isgal kuvvetleri Turk kadin ve kizlarina tahayyul bile edilemeyecek iskencelerde bulunsun, faillerini degil tek parca halinde asmak, bedenlerini kesip, parcalara ayirarak asmak bile evladir…

Ilker Basbug, Ethem Bey icin eskiya idi milletten harac aliyor, para topluyordu diyor ama detaylara girmiyor. O nedenle o konunun detaylarini da burada yazayim. Evet, Ethem Bey, pek cok zenginin kapisina dayanmis 1492’den beri bu milletin ekmegini suyunu yedigi halde, Yunan Izmir’i isgal ettiginde Yunan komutanlarin yaninda yer almis, Izmir’in zengin Sabetayist ve Levant soylularindan harac toplamistir. O topladigi para ile de Istiklal Harbimiz sirasinda kullandigimiz, Venedik mafyasi tarafindan Birinci Dunya Savasi sonrasinda ele gecirilmis Alman silahlarini satin alip, Anadolu’ya tasimistir. Kuvvayi Seyyare gunlerinde tek bir kere bile sofrada yemek yiyememis, dag tas oradan oraya kosturmus, Ingiliz’lerin, Fransiz’larin, Amerika’nin, Italyan’larin para karsiliginda satin aldigi hainlerin isyanlari bastirmakla omrunu heba etmis ve bu nedenle sagligini yitirmis yoksul bir kahraman idi. Sabetayistler ve Levant soylu Izmirliler tarafindan sevilmemesinin, hain israrinin surdurulmesinin nedeni de onlarin Turk Milleti’nin sirtindan edindigi zengiligi harac yolu ile gasp edip, Istiklal Harbimiz icin kullanmis olmasi nedenindendir. Dolayisi ile Ilker Basbug’un Sabetayistlerin israri olan hain yaftasindaki israri da bu yuzdendir.

Yukarida isyanlardan bahsettim de aklima geldi…

I.Inonu’yu Istiklal Harbi’nin en cesur komutani gibi tanitmaya calisan Ilker Basbug’a soruyorum. Yozgat isyaninda I.Inonu’ye ne olmustur.. o isyan kim tarafindan nasil bastirilmistir, isyan bastirilirken, I.Inonu nerede saklanmaktaydi konusunda Genelkurmay arsivlerinde ne anlatilir, buyursun ekranlardan tekrar milletimize duyursun ki, bu korkak ve pisirik adami nicin en cesur savas kahramani olarak tanitmaya calistigini herkes anlasin…

Ilker Basbug bunu da yapmayacaktir cunku Yozgat baskini sirasinda aldigi yanlis kararlar nedeni ile isyani bastiramamisiz, isyani bastirmak icin uyguladigi strateji nedeni ile kuvvetlerimiz telef olmus, kendisi de bir samanligin icinde saklanarak canini kurtarmaya calismistir. Ankara, Yozgat’i durumu ogrenip, I.Inonu yuzunden kuvvetlerimizin telef oldugunu duyduktan sonra Ethem Bey’i aramis, Kuvvayi Seyyare’yi teskil eden Cerkes suvarileri hemen bolgeye hareket ederek isyani bastirip, I.Inonu’yu saklandigi samanliktan cikarip hayatini kurtarmistir.

Iste Ethem Bey’in yapmis oldugu en buyuk ikinci yanlis da budur.

Ikinci yanlis dedigim icin Ismet Pasacilar celallenip, bunu yaziyorsun da ilk yanlisi nedir onu da yazsana diyeceklerdir…

Onu da yaziyorum simdi… Ethem Bey’in birinci en buyuk yanlisi, Ataturk’e hitaben Ankara’ya gelir onu asarim ifadeleridir. Hicbir sekilde affi ve savunusu yoktur, olamaz. Oldurmaya calisanlar demagoji yapiyor demektir.

Bununla beraber, her olayin baslangin, gelisme ve sonuc asamalari oldugu da asla ve katiyetle inkar edilemez. Etmeye calisanlar da demagojiye yelteniyor demektir. Burada bizlere dusen gorev durum degerlendirme ve akabinde de analiz yapmak olmalidir. Soyle ki…

Duzenli ordu asamasina gelmeden onceki Istiklal Harbimiz surecinde Ataturk’un en yakin arkadaslarindan biri olarak Ethem Bey’in agabeyi, Ataturk’un devre arkadasi Resid Bey oldugu bilinir. Tum diger silah arkadaslari ile birlikte Resid Bey’in Ataturk ile yakinligi I.Inonu gibi bir haset icin hep kellesi alinmasi gereken adamlar listesinde yer almasina sebep olmustur I.Inonu tarafindan. O nedenledir ki, bizzat kendisi Ataturk hakkindaki alakasiz ifadeleri Resid Bey’e, Resid Bey hakkindaki alakasiz ifadeleri Ataturk’e tasiyarak aralarina once soguklugun girmesine, daha sonra aralarinin acilmasina neden olmustur. Normal olarak Ethem Bey’in de abisinin yaninda yer almasi, diplomasiden ve politikadan anlamayan bir asker olarak oyle bir ifadede bulunmus oldugu da bilinmelidir. Her ne olursa olsun, bulunmus oldugu ifade terbiyesizlik, itaatsizlik ve hiyerarsiye karsi cikis olarak af kapsamina alinamaz ise de, asla ve katiyetle hain olarak tanitilmasina izin vermez. Bu izni cikaranlar, Turk Millet’nin sirtindan edindikleri zenginligi gasp ederek, Istiklal Harbi’nde kullanilmak uzere Italyan mafyasindan silah satin alan Ethem Bey’e yonelik Sabetayist husumetinden baska birsey degildir.

Ilker Basbug ve diger masonlar, Sabetayistler tarafindan Ethem Bey’in hain olarak tanimlanmasinin ana nedeni budur.

Yukarida aktardiklarimin tumu de belgeleri ile Genelkurmay arsivlerinde bulunmaktadir fakat hicbir devlet gorevlisi bunlari nesretmez. Cunku Turk devlet gelenegine aykiridir. Bazi konular ve isimler yalniz topragin altina degil, tarihin karanlik sayfalarina da gomulmelidir denilir. Ta ki, damarina basilan bir adam cikip da, topragin altina da, tarihin karanlik sayfalarina da gomulen konulari gun yuzune cikarip, ihanet icindeki hainlerin cesetlerinden siringa ile degil, emme basma tulumba ile kan alana kadar, bazi gerceklerin bilinmemesinde yarar gorulur…

Paralardan ve pullardan Ataturk’un fotograflarinin kaldirilmasi, Ataturk’un yerlestirdigi Teskilati Mahsusa komutanlarinin Fransa istiyor diye I.Inonu tarafindan gorevlerinden alinip Divan-i Harbe verilmesi, I.Inonu doneminde Disisleri Bakani olarak atadigi meshur Turk masonlari icindeki Hasan Saka’yi basbakan yaptiktan sonra Marshall Yardimlarini(!) Turkiye’ye sokmasi, mason localarinin kapanmasi doneminde butun mal varliklarini Koy Enstituleri’ne devretmeleri ve Ataturk’un vefatindan sonra mason localarinin Koy Enstitulerine devrettigi mal varliklarini geri alabilmek icin I.Inonu’ye Koy Enstituleri’ni kapattirmalari gibisinden daha nice ihanetler vardir I.Inonu tarafindan sergilenmis ama simdilik o konulara da deginmeyecegim. Ileride birgun belki…

Siyasi otorite ve politik analist olarak ahkam kesmeyi aliskanlik haline getiren fotoroman okurlarinin buraya kadar bile aktarilanlari okumadigini dusunerek, daha once vermis oldugum sozu yerine getiyor, 2007 yilinda I.Inonu’nun Amerikan mandacisi olmak istedigini ifade ettigimi sorgulayanlar icin asagida I.Inonu tarafindan Kazim Karabekir Pasa’ya gonderilen, kendi el yazisi ile yazmis oldugu, mandalik tercihini Amerika’dan yana kullanmamiz yonundeki ifadelerini hem Osmanlica hem de Turkce tercumeleri ile sizlere aktarmak istiyorum.

Onemli Not: Ataturk’un hilafeti kaldirmasi nedeni ile bizzat Ingiliz ajanlari tarafindan sergilenen propagandanin kurbani olan Musluman Turkler icin de bir kitap onermek isterim. Asagida fotografini paylasacagim kitap, bizzat Rauf Orbay’in hatiralarindan alinmistir ve eger harp sonrasinda halifeligi devam ettirmis olsa idik, bu makami Ingiliz’lerin baskisi ile Araplar bizden alacak, hilafet makamini Kahire’ye tasiyacak, halife olarak da Ingiliz Kraliyet Ailesi’ne tamamen boyun egmeyi kabul edecek bir halife secerek, tum Islam alemini Ingiltere’nin kolesi haline getireceklerdi. Halifeligin kaldirilmasi ile, sinsi Ingiliz plani bozulmus, yalniz Arap dunyasi degil, tum Islam alemi Ingiliz kolesi olmaktan kurtarilmistir. Bugun Turkiye’de bu nedenle Ataturk’e saldiranlarin istisnasiz tumu Ingiliz ajanidir ve onlarin tahriki ile Ataturk dusmanligi yapanlar da, dusunen beyinlere degil, ezberci beyinlere sahip cahil cuhela insanlardir.

Saygilarimla,

Gusan Yedic

Istiklal Harbimiz / Kazim Karabekir. Sayfa 1112

Istiklal Harbimiz / Kazim Karabekir. Sayfa 1113

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
02/08/2020 15:30
02/03/2020 21:31
20/11/2019 04:05