Dolar 32,5633
Euro 34,9764
Altın 2.428,67
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 17°C
Paz 19°C
Pts 19°C

KILAVUZ: MUTLAKA ZAFERE ULAŞACAĞIZ

KILAVUZ: MUTLAKA ZAFERE ULAŞACAĞIZ
12/09/2013 23:41 | Son Güncellenme: 13/09/2013 10:07
A+
A-

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, Bitlis Ülkü Ocakları tarafından Ahlat’ta düzenlenen “Ayran Şöleni” ne katıldı.

Bitlis Ülkü Ocakları Başkanı Mesut Aslan ve çok sayıda ülkücü tarafından karşılanan Kılavuz, şölenin yapılacağı Abdurrahman Gazi Türbesi’nin olduğu yere geçildi. Düzenlenen programda Başkan Kılavuz’un yanı sıra İl, İlçe Ocak Başkanları, MHP Bitlis İl Başkanı Metin Taşdemir, Ahlat İlçe Başkanı Fikret Kemer de katıldı.

Burada bir konuşma yapan Kılavuz şunları söyledi:

“Anadolu’nun kapısı, Türklüğün tapusu olarak isimlendirilen bu kadim kent, Türk – İslam medeniyetinin izlerini ve canlılığını halen korumaktadır.

Ecdadımızın büyük bedeller ödeyerek ve türlü zahmetler çekerek oluşturduğu bu güzel yurt üzerinde, bölücü odakların ve emperyalist güç aktörlerinin farklı hesapları bulunmaktadır.

Yine binlerce yılın bir ürünü olan kardeşlik bağlarımız aşındırılmakta, ayrılıkçı hareketler cesaretlendirilmektedir.

Türk milletinin tarihi, kültürel ve manevi bağlarını çözmek ve ısrarla bir etnik farklılık vurgusu yapmak isteyen bu çevrelerin amacı bellidir.

30 yıldır bölücü terör örgütünü Türkiye’nin gücünü zayıflatmak, milletin huzurunu bozmak, kültürel ve tarihi bağlarımızı koparmak için başımıza musallat ettiler.

Şimdi de binlerce yıldır aynı bayrak altında yaşadığımız, aynı secdeye baş koyduğumuz, kız alıp kız verdiğimiz, birlikte ağlayıp birlikte güldüğümüz kardeşlerimizle bizleri düşman yapmak istiyorlar.

Ancak bu aziz millet, fitneye, dedikoduya, provokasyona asla itibar etmeyecek ve binlerce yılın ürünü olan bağlarını sonuna kadar muhafaza edecektir.

Bizim tarihimizi, kültürümüzü ve inançlarımızı hafife alanlar, birlik ve beraberliğimizi ortadan kaldırmak isteyen mihraklar, aziz milletimizin feraseti ve onurlu duruşu karşısında büyük bir hezimete uğrayacaklardır.

Türk milliyetçileri olarak Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin belirtmiş olduğu ” bin yıllık kardeşlik hukukunu yaşayacağız ve yaşatacağız.

Programa katılan çok sayıda kişiye yemek ve ayran dağıtıldı. Program sonrasında Olcay Kılavuz ve beraberindekiler Abdurrahman Gazi Türbesi, Şehit mezarları, Emir Bayındır Kümbeti, İki Kubbe, Dede Maksut Türbesi, Ahlat Selçuklu Mezarlığı, tarihi camiler ve müzeler gibi tarihi mekanları ziyaret etti.

Ahlat Çarşı Meydanı’nda “Türk Kültür Gecesi” adıyla düzenlenen konsere çok sayıda vatandaşı katıldı.

Buradada halka hitap eden Kılavuz, “Cennetmek‰n Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in de dediği gibi ” yolumuz uzun ve çetindir “. And içtik bu yolda, dönenlerden olmayacağız, yılanlardan olmayacağız, satanlardan olmayacağız!

Ve Yüce Allah’ın inananlara müjdelediği gibi mutlaka zafere ulaşacağız” dedi.

Kılavuz konuşmasını tamamlamasından sonra Mehter Takımı bir gösteri yaptı. Mehter gösterisinin tamamlanmasının ardından Ozan Erhan Çerkezoğlu ve Ali Kınık sahne alarak katılan çok sayıda vatandaşımıza coşku dolu anlar yaşattı.

Ayran Şöleni ve Türk Kültür Gecesi adı altında düzenlenen konserlerin verilmesinden sonra etkinlikler sona erdi.

Kılavuz: 12 Eylül fidanların acımasızca kırıldığı tarihtir

Ülkü Dcakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, 12 Eylül darbesinin yıl dönümü dolayısıyla basın açıklaması yaptı.

Kılavuz açıtlamada şunları kaydetti:

“Bundan yaklaşık 33 yıl önce, 12 Eylül 1980 tarihinde darbe yapıp, yönetime el koyanlar tarafından; Milliyetçi Hareket Partisi yöneticileri dahil yüzlerce ülküdaşımız, uydurulan senaryo, tertip, düzmece belge ve yalancı şahitlerle haksız yere suçlanarak, tutuklanmıştır.

Siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçen bu davada ülküdaşlarımız, sanık sandalyesine oturtularak yargılanmıştır. Elbette ki o zulüm ve baskı dolu günleri unutmamız mümkün değildir.

Zira Ülkücü Kadroların; Mamak Asker” Cezaevinin meşhur ” C 5 işkence haneleri “nde ve çeşitli hapishanelerde, yıllarca süren sorgularla hayatları karartılmıştır.

Genç yaşta hürriyetleri çalınmış dava arkadaşlarımız, dört duvar arasına tıkılarak, hayatları kendilerine ve ailelerine haram edilmiş, insanlık onuruna yakışmayan şartlarda, hayata tutunmaya çalışmışlardır.

Psikolojik baskı, dayak, küfür gibi nice hakaretlerle birlikte vicdan, akıl ve ahlak sahibi hiçbir insanın kabul edemeyeceği çeşitli işkencelerle, kişilikleri rencide edilmiştir.

Kelimelerle ifadesi mümkün olmayan bu insanlık dışı uygulamalar yetmezmiş gibi, üstüne üslük Savcı Nurettin Soyer’in tarihe utanç vesikası olarak geçmiş ve de içeriği iftiralarla doldurulmuş olan iddianamesi, çağımızın en ibret verici bir yargı sürecini başlatmıştır.

Başta, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Lideri Alparslan Türkeş olmak üzere yüzlerce ülkücü dava adamının, ” 146/1? , “149/1? gibi maddeler kapsamında yargılanmış ve idamla cezalandırılmaları talep edilmiş, 587 sanıklı ” MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası ” başlamıştır.

Bu iddia ve talep, 12 Eylül Darbecileri tarafından, merhum Genel Başkanımız Alparslan Türkeş’le birlikte ülkücülere kurduğu tuzağın, öyle basit bir kurgu olmadığını ortaya koymuştur.

Neticede 12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra, 29 Nisan 1981 tarihinde 945 sayfalık bir iddianame ile başlayan ve ” TCK’nın 149. ve 146. maddelerinde yazılı cürümleri işlemek için silahlı cemiyet oluşturmak” suçlaması ile açılan davalarda, Alparslan Türkeş’in de içinde bulunduğu 220 kişinin idamı istenmiştir.

5 yıl 11 ay 8 gün süren yargılama, 7 Nisan 1987 tarihinde sonuçlanmıştır. Mahkeme sonucunda 11 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılan Başbuğumuz Merhum Alparslan Türkeş, 7 Nisan 1985 tarihinde tahliye edilmiştir.

Türk milliyetçiliğine düşman kişilerin öncülüğünde yapılan yargılama sonucunda, ülküdaşlarımızdan; ” Ahmet Kerse, Ali Bülent Orkan, Cengiz Baktemur, Cevdet Karakaş, Fikri Arıkan, Halil Esendağ, İsmet Şahin, Mustafa Pehlivanoğlu, Selçuk Duracık ” idam edilmiş, nice dava arkadaşlarımız çeşitli cezalara çarptırılmış ve bazıları da, yargılanma sona ermeden ilahi rahmete kavuşmuşlardır.

12 Eylül ile hesaplaşacağını iddia edip, bunun üzerinden siyaset yapanlar her konuda olduğu gibi bu konuda da sözlerinde durmamışlardır.

12 Eylül Türk milletinin milli-kültürel erozyona karşı vatan topraklarının kaybedilmemesi için diktiği fidanların acımasızca kırılma tarihidir. Eylül’ün kırdığı güllerin ruhu şad, mekanı cennet olsun.”