Dolar 32,5324
Euro 34,8843
Altın 2.439,59
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 18°C

KILIÇDAROĞLU: “AKADEMİSYENLER SİLAH ALIP DAĞA MI ÇIKMIŞ?”

KILIÇDAROĞLU: “AKADEMİSYENLER SİLAH ALIP DAĞA MI ÇIKMIŞ?”
17/03/2016 15:09
A+
A-
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu parti meclisi toplantısı öncesinde basın açıklaması yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, akademisyenlerin tutuklanmasını eleştirerek, “Ülkenin aydınları tutuklanıp hapise atılıyor bu demokrasiye atılan en derin darbelerden birisidir. Akademisyenler ellerine silah alıp dağa mı çıktılar? Terör örgütüne yardım ve yataklık yapan parti, Adalet ve Kalkınma Partisi’dir. Yürekli, cesur, namuslu anasından helal süt emmiş bir savcı istiyorum bunları soruşturacak. Hitler faşizminden kaçan bilim insanlarını kucaklayan Türkiye akademisyenleri hapse atan bir ülke oldu. Demokrasi artık bizim ülkemizde yok. Her yerde söyleyebilirsiniz. Kraldan fazla kralcı aydınız diye geçiniyorlar, batsın sizin aydınlığınız. Yanlışı neden doğru diye satıyorsunuz. Adınız havuz medyasına çıkmış, bu ayıp size yeter. TBMM koltuğu korkacak adamların koltuğu değil, yürekli insanların koltuğu olmak zorundadır” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Hep şu soruyu kendime sordum bütün vatandaşlarıma da aynı soruyu kendilerine sormalarını isterim; Türkiye neden Cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birisini yaşıyor?, Neden Türkiye iyi yönetilmiyor?, Neden Türkiye savruluyor bir yerlere? Bunun sorumlusu kim, kim yapıyor bunları? Eğer bir düşmanda o düşmanın adı ne? Kim bunlar? Ülkeyi yönetenler kimler? Türkiye bugün vaat edilenlerin tümü ile dışında farklı bir atmosferin dışında. 78 milyon ile aynı kaygıları paylaşıyoruz. Türkiye nereye gidiyor? Sıkışan ekonomi ve terör. Herkes can derdinde. Ne olacak diyoruz” diye konuştu.

ÜLKENİN AYDINLARI TUTUKLANIP HAPİSE ATILIYOR BU DEMOKRASİYE ATILAN EN DERİN DARBELERDEN BİRİSİDİR”
Akademisyenlerin hapise atılmasını sert sözlerle eleştiren Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: “Bu ülkenin aydınları tutuklanıp hapise atılıyor. Aklın kabul edebileceği bir şey değil. Neymiş düşüncelerini açıklamışlar. Düşünce açıkladı diye bir akademisyen tutuklanıp hapise mi atılır? hangi akıl, mantık, yargı bunu öngörüyor? Acı olay, Muzaffer Kaya, Esra Munga, Kıvanç Ersoy. 3 de öğretim üyesi. Bildire imza attınız göz altına alıyoruz, tutukluyoruz ve hapise atıyoruz. Bu demokrasiye atılan en derin darbelerden birisidir.

12 EYLÜL DARBE DÖNEMLERİNDE YAŞADIĞIMIZ SÜRECİN TEKRAR YAŞANMASI ANLAMINA GELİYOR
Kendinizi artık dünyaya anlatamazsanız. Bir öğretim üyesi bir bildirinin altına imza attı diye hapise mi atılır? Beğenmeyebilir, en ağır eleştiri yapabilirsiniz. 12 Eylül darbe dönemlerinde yaşadığımız sürecin tekrar yaşanması anlamına geliyor.

DEMOKRASİ ARTIK BİZİM ÜLKEMİZDE YOK. HER YERDE SÖYLEYEBİLİRSİNİZ
Demokrasi artık bizim ülkemizde yok. Her yerde söyleyebilirsiniz. Tabiki düşünce özgürlüğünde evrensel standartlar var. Her şeyi söyleyemezseniz. Ayrımcılık, nefret ve şiddet söylemlerinde bulunursanız yasaktır.

HİTLER FAŞİZMİNDEN KAÇAN BİLİM İNSANLARINI KUCAKLAYAN TÜRKİYE AKADEMİSYENLERİ HAPSE ATIYOR
Türkiye nereden nereye geldi. Hitler faşizminden kaçan bilim insanlarını kucaklayan Türkiye’den kendi öğretim üyelerini hapse atan bir ülke haline geldik. İleri değil geriye giden bir Türkiye. Hak ettiğimiz bir tablo değil. Biz yıllardır demokrasi mücadelesi verdik, böyle bir demokrasi için mi mücadele verdik. Bunun adı bildiğimiz otoriter rejim. Türkiye’de bugün demokrasi kan kaybediyorsa, en temel sorunları havuz medyası ve orada yazanlardır. Her yanlışı hükümeti övüyorum diye övenler en büyük yanlışı yapıyorlar.

KRALDAN FAZLA KRALCI AYDINIZ DİYE GEÇİNİYORLAR, BATSIN SİZİN AYDINLIĞINIZ
Aydınız diye geçiniyorlar, batsın sizin aydınlığınız. Baskı kuruyorsunuz insanların üzerine, kraldan fazla kralcı geçiniyorsunuz. Yanlışı neden doğru diye satıyorsunuz. Adınız havuz medyasına çıkmış, bu ayıp size yeter. Demokrasinin olmadığını gösteren en büyük gösterge medya özgürlüğüdür. 30 Mart 2015’te demokrasinin rafa kalktığını ilk söyleyen bir diktatör bozuntusu. Parlamenter sistem artık bekleme odasına girdi diyor. Buna ilk tepki vermesi gereken Meclis Başkanıydı. Bu ne demek diye korkularından tepki göstermiyorlar.

TBMM KOLTUĞU KORKACAK ADAMLARIN KOLTUĞU DEĞİL YÜREKLİ İNSANLARIN KOLTUĞU OLMAK ZORUNDADIR
TBMM koltuğu korkacak adamların koltuğu değil yürekli insanların koltuğu olmak zorundadır. O koltuk sıradan bir koltuk değil. Hakkını vermek gerekiyor. Akademisyenleri hangi gerekçeyle tutukluyorlar? Terör örgütüne yardım etmek, övmek.

TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM VE YATAKLIK YAPAN PARTİ, ADALET VE KALKINMA PARTİSİ’DİR
Terör örgütüne yardım ve yataklık yapan parti, Adalet ve Kalkınma Partisi’dir. Bir daha söylüyorum; terör örgütlerine, başta PKK’ya yardım ve yataklık yapan parti Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yöneticileridir. Öğretim üyelerinin böyle bir durumu yok.

AKADEMİSYENLER ELLERİNE SİLAH ALIP DAĞA MI ÇIKTILAR?
2014 yılında PKK’nın konuşlandığı yerlerle ilgili olarak terör örgütüyle mücadele etmek isteyen güvenlik unsurlarına, bunlara dokunmayın diyorlar. Bunlarla ilgili soruşturma açacağına öğretim üyelerinden ne istiyorsunuz? Onlar ellerine silah alıp dağa mı çıktılar?

KAZARA CHP SÖYLEYESE ŞİMDİ KIYAMET KOPMUŞTU
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Öcalan bölgenin reel politikini sağlıklı değerlendiriyor. Kaza ile bunu CHP söylese şimdi kıyamet kopmuştu. Yiğit Bulut (Jöleli), ‘Öcalan Türkiye’nin önünü açıyor’ diyor. Bunu bir CHP’li söylese yer gök inlemişti şimdi. Mehmet Metiner, ‘Öcalan Türkiye’nin demokrasisine katkı sağlıyor’ diyor. Beşir Atalay, ‘Öcalan’ın düşünceleri bizim de düşüncelerimiz’ diyor. Efkan Ala, PKK ile AKP’nin doğrudan görüştüğünü söylüyor. Kazara CHP ile PKK görüşüyor denilse ne olurdu acaba? Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan bir parti Türkiye’yi yönetmeye çalışıyor. Bütün savcılara sesleniyorum. Unvanında Cumhuriyet olan savcılara sesleniyorum. İçinizde bir tane adam gibi adam bir hukukçu namuslu bir cumhuriyet savcısı istiyorum. Bunları soruşturacak. Yürekli bir adam işitiyorum. Çocuklarına iyi bir miras bırakacak bir Cumhuriyet Savcısı istiyorum. Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan bir siyasal parti Türkiye’yi yönetmeye kalkıyor.”

“YÜREKLİ, CESUR, NAMUSLU ANASINDAN HELAL SÜT EMMİŞ BİR SAVCI İSTİYORUM BUNLARI SORUŞTURACAK”
Kılıçdaroğlu, “Yürekli, cesur, namuslu anasından helal süt emmiş bir savcı istiyorum. Bunları soruşturacak. Böyle bir rezaleti Türkiye Cumhuriyeti yaşamadı. Hukukun olmadığı bir Türkiye. 3 akademisyeni hapse atacaksın, bunlara göz yumacaksın” dedi.

“PKK ÇÖZÜM SÜRECİNDE 200 TON BOMBAYI ŞEHİRLERE DOLDURDU”
Terör sorunu üzerinden hükümeti eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Şehirler silah deposuna dönerken dönemin Başbakanı 2 tane TV’ye çıkıp ‘evet biz talimat verdik dokunmayın’ diye söylüyor’ Dokunmayın bunlara’ dediler. PKK çözüm sürecinde 200 ton bombayı şehirlere doldurdu. Bir savcı arkadaşın aklına gelmiyor mu acaba 200 ton bomba şehirlere yerleştirilirken bu ülkede emniyet, istihbarat neredeydi? Vergi mahkemeleri, vergi daireleri, askere alma daireleri kurdular hükümet ses çıkarmadı.

BİR SİYASAL İKTİDARIN KÖLESİ OLMAK CUMHURİYET SAVCILARINA YAKIŞMAZ
Şehirlerde yol kontrolü yaptılar bunlara dokunmayın dediler. Bunlar yardım ve yataklık değil mi? Bunlar yardım ve yataklık değil mi? Bunları yapmak vatana ihanet değil mi? Bu savcılar nasıl bir eğitim gördüler. Cumhuriyet unvanını hangi sıfatla taşıyorlar. Sadece savcıların unvanının önünde Cumhuriyet yazar. Cumhuriyeti korumak için. Bir siyasal iktidarın kölesi olmak Cumhuriyet savcılarına yakışmaz. Yürekli, namuslu, cesur, adaleti savunan savcılar olması lazım. öğretim üyesine gelince tutukluyorsun. Sırtı kalın olanlara dokunmuyorsun. Dokunamıyorsun cesaret bulamıyorsun. O zaman o makamda oturmayacaksın. Cumhuriyet unvanını da kullanmayacaksın.”

7 HAZİRAN’DAN SONRA BÜTÜN ŞEHİRLERE GETİRDİK TERÖRÜ”
7 Haziran’dan sonra terörün arttığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “7 Haziran seçimlerine terörsü bir ortamda adeta girdik. 7 Haziran’dan sonra bütün şehirlere getirdik terörü. 7 Haziran’dan sonra ‘millet kaosu seçti’ diye açıklama yaptılar. Millete, oylarına güvenmediler. Terörü azdırdılar. ‘Oy verin analar ağlamayacak’ dediler. ‘Tek başına getirin bizi ekonomide istikrarı sağlayacağız’ dediler. Hiçbiri olmadı. Namuslu her vatandaşın şunu sorması lazım: Ülkeyi kimler bu hale getirdi?” dedi.

“SORUMLULUKLARINI HALKIN GÖZÜNDEN KAÇIRMAK İSTİYORLAR HİTLER TAKTİĞİDİR BU”
Kılıçdaroğlu, “Her defasında bir düşman yaratıp sorumluluklarını halkın gözünden kaçırmak istiyorlar. Hitler taktiğidir bu. Türkiye daha fazla savrulmadan bunların gitmesi lazım. Türkiye cumhuriyet kurulurken hangi ayarlar ile kurulduysa aynı ayarlara dönmek zorundadır. Dış politikasını Türkiye 180 derece değiştirmelidir. Durup dururken ne oldu da tatil yaptığın Esad kardeşin bir gece düşman, katil Esed oldu neden?” diye konuştu.

“ARAP BİRLİĞİ TÜRKİYE’DEKİ BÜROSUNU KAPATTI KATAR VE SUUDİ ARABİSTAN’IN DA İMZASI VAR”
Kılıçdaroğlu, “Geçen hafta Arap Birliği Türkiye’deki bürosunu kapattı. Çok güvendikleri Katar ve Suudi Arabistan’ın da imzası var bu kararda. Arap Birliği Türkiye’deki bürosunu neden kapatır? Çünkü bütün Araplar Türkiye’yi artık düşman görüyor” dedi.

“TERÖR KONUSUNDA TBMM’NİN BU OLAYA EL KOYMASI LAZIM”
Kılıçdaroğlu, “Terör konusunda TBMM’nin bu olaya el koyması lazım. TBMM başkanının mutlaka liderlerle bir toplantı yapması lazım. her siyasi parti liderini Türkiye’ye karşı sorumluluğu var. Bu sorumluluktan hiç kimse kaçamaz. Bir araya gelmeliyiz. Mesel milli bir sorun haline gelmiştir. Görüşlerimiz farklı olabilir ama terör konusunda bütün partilerin birlikte hareket etmesi lazım. Bu ülkeyi sokakta bulmadık” dedi.

“DAVUTOĞLU’NA SESLENİYORUM; YA GÖREVDEN AL YA DA KENDİSİ GÖREVDEN ÇEKİLSİN”
Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da seslenen Kılıçdaroğlu, “Anayasanın 112. Maddesi çalıştırılmalı. Türkiye bu beladan kurtulacaksa sorumluların yönetim kademesinden ayrılması gerekiyor. Sayın Davutoğlu’na sesleniyorum, sorumlu kimse ya görevden al ya da kendisi namusu ile görevden çekilsin. Kabadayılıkla ülke yönetilemez. Devlette liyakat sistemi gerekir. Ehil olan yapacak işi. Liyakatın olmadığı yerde devlet olmaz” açıklamasında bulundu.

“TERÖRLE YAŞAMAYI ÖĞRETMEYE ÇALIŞIYORLAR BU İKTİDARLA, TERÖR İLE YAŞAMAYA MECBUR DEĞİLİM”
Kılıçdaroğlu, “Terörle yaşamayı öğretmeye çalışıyorlar bize. Terörle yaşayacağız diyorlar. Kendi kanallarında gazetelerinde söylüyorlar bunu. İyi de bizim terörle yaşama dileğimiz yok. Biz kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Ben bu iktidarla, terör ile yaşamaya mecbur değilim. Ben terörle yaşamaya mecbur değilim. Ben ülkemde barış içinde huzur, barış içinde yaşamak istiyorum. Çocuğumla karımla, torunumla, arkadaşlarımla rahatça gezmek istiyorum. Bunların kafasında medeniyet diye bir kavram yoktur. Hepimize görev düşüyor” ifadelerini kullandı.