Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 24°C
Çar 22°C

KILIÇDAROĞLU: BUNUN HESABINI KIM VERECEK?

KILIÇDAROĞLU: BUNUN HESABINI KIM VERECEK?
20/01/2014 14:25
A+
A-

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana’da durdurulan 3 tırla ilgili, “Bir ülkenin 90 yıllık birikimini, siz uluslararası arenada tartışma konusu yaptıramazsınız, hakkınız yoktur buna. Ne zamandan beri Türkiye Cumhuruyeti hükümeti, Suriye’nin içişlerine doğrudan müdahale edip, silah desteği vermeye başladı?” dedi.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ı ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ziyaretin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kılıçdoroğlu, bir basın mensubunun Adana’da durdurulan tırlara ilişkin sorusunu, “Olaya iki açıdan bakılması gerekir. Birincisi, bu nasıl bir iktidardır ki Suriye’ye gönderdiği tırları gizleyemiyor. Davul zurna ile Suriye’ye tır gönderiliyor. Demek ki bu iktidarın çivisi çıkmış. İkincisi ise bu tırlarda insani yardım malzemesi olması halinde, gizlemeye gerek yok” şeklinde yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Açarsınız, içinden ne çıkar, ya ilaç çıkar ya yiyecek çıkar ya giyecek çıkar, çocuk ayakkabıları çıkar. Yani bildiğimiz insani yardım malzemeleri çıkar. İnsani yardım malzemelerini gizlemenin, arama yaptırmamanın hiçbir mantığı yok. Olay şudur, bu tırlarda silah taşınıyor. Kimse, kimseyi kandırmasın. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, uluslararası alanda meşruiyeti tartışılır konuma getiriliyor. Bir ülkenin 90 yıllık birikimini, siz uluslararası arenada tartışma konusu yaptıramazsınız, hakkınız yoktur buna. Ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, Suriye’nin içişlerine doğrudan müdahale edip, silah desteği vermeye başladı?”

Bunun kabul edilemez olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Bu tırlar MİT’e ait tırlar’ deniyor, ‘arama yapılamaz.’ Benim bildiğim kadarıyla bir Milli İstihbarat Teşkilatı’nın, silah kaçakçılığı yapma gibi bir görevi yok. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın yasasına baktığımızda, örgütün operasyonel eylem yapma yetkisi de yok. Sadece, istihbarat toplar, değerlendirir ve Sayın Başbakan’a sunar, bu kadar. Yasa dışı bir işlemin içine, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti sokulmuş durumda. Yarın, bunun hesabını kim verecek?

Bizim demokrasimiz, neden uluslararası alanda tartışma konusu olsun. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin meşruiyeti neden tartışma konusu olsun? Bu, bizi rahatsız ediyor.”

-“Yargıcın yakasında bir siyasi partinin rozeti olabilir mi?”

Kılıçdaroğlu, bir başka gazetecinin HSYK’nın yapısındaki değişiklikle ilgili CHP’nin bundan sonraki tavrının ne olacağıyla ilgili bir soru üzerine, şunları söyledi:

“Yarın, TBMM’nin gündemine geldiğinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin tavrı çok açık. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu, yani hakimlerin tamamını Adalet Bakanlığı’na bağlamak doğru bir olay değildir. Anayasa’ya da aykırıdır. Anayasa’ya aykırı olduğunu herkes biliyor. Sayın Başbakan da Sayın Cumhurbaşkanı da Adalet Bakanı da biliyor.”

“Anayasa’ya aykırı bir yasayı parlamentodan geçirmek, doğru bir olay değil” diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Sayın Başbakan’ın bir teklifi oldu. ‘RTÜK gibi bir model kuralım, Anayasa değişikliği yapalım’ diyor. RTÜK’te her siyasal partinin temsilcisi var. Yargıcın yakasında bir siyasi partinin rozeti olabilir mi? Partililerin, siyasi görüşleri vardır, buna saygı gösteririz, ama kararlarını vicdanları ile verirler. A partisinin yakını ona uygun karar verir, B partisinin yakını ise ona uygun karar verir. Böyle bir adalet mi olur? Adaleti köreltir, yok eder. Daha önce, kendilerine söyledik. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, yasa teklifi Komisyonda görüşülürken ‘çekin bu teklifi, oturalım, hakim teminatını sağlayacak, hakimin tarafsızlığını ve bağımsızlığını güvence altına alacak bir anayasal değişiklik yapalım’ dedik. ‘Hayır, biz teklifimizi çekmeyeceğiz’ dediler. Yani, samimi olmadıklarını gösterdiler. Biz, samimiydik ama onlar samimi değiller. ‘Teklifimizi geçireceğiz, siz ne kadar itiraz ederseniz edin’, böyle bir düşünceleri var.”

aa