KILIÇDAROĞLU: HOŞUNA GITMEYEN HABER VARSA KABAHAT SENDE

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Aralık operasyonuna ilişkin, “Onları mutlaka yargılayacağız, bu parayı olacağız ve halka dağıtacağız. Öyle ‘kaçarız kurtuluruz’ diye düşünmüş olabilirler. Söz veriyorum, dünyanın neresine giderse gitsin alıp getireceğim Türkiye’de yargılayacağım. Kul hakkı yiyenden hesabını soracağım” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisince Ordu Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, meydandaki partililerin “Başbakan Kemal” diye tezahüratta bulunması üzerine sözlerine, “Allah’ın izniyle, halkın desteğiyle inşallah bir gün o da olacak. Kul hakkı yiyenlerden hesap sormak için, herkesin aş, iş sahibi olması için, fındık üreticisinin alın terinin karşılığını alması için inşallah başbakan olacağım” şeklinde başladı.

İlk öğrendiği türkünün “Ordu’nun Dereleri” olduğunu anımsatarak, kız kardeşinin de Ordu’dan biriyle evli olduğunu, Ordulularla akraba olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, Ordu’nun Karadeniz’in en güzel illerinden biri olduğunu söyledi.

“İnşallah bir dahaki sefere başbakan olarak geleceğim” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Fındığın bu bölge için, bütün Karadeniz için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Alın teri döküyor fındık üreticisi, alın terinin karşılığını yeterince alamıyor ama o alın terinin karşılığını yabancılar alıyor. Benim bir sözüm var, Kemal Kılıçdaroğlu olarak fındık üreticilerine sözüm var. CHP iktidarında fındık borsası Avrupa’da değil Karadeniz’de olacak. Dünya fındık fiyatını Karadeniz belirleyecek.”

– “Tek güvencem bu ülkenin insanları”

30 Mart’ta sandığa bayram havası içinde, hiçbir yurttaşı ötekileştirmeden gideceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, yeni bir tarihi yazarak başlangıç yapacaklarını söyledi.

2004 yılında bir don faciası sonucu 169 milyon liranın fındık üreticisine ödenmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Aradan geçti 10 yıl. Her seferinde takip ettik, ‘neden vermiyorsun’ diye. Eski parayla 169 trilyon lira. Bugüne kadar aldınız mı? Size sözüm. Fındık üreticilerine sözüm, 10 yıldır alamadığınız alacağınızı size ödeyeceğiz. Siz alacaksınız. Alın terinin karşılığını alacaksınız” diye konuştu.

17 Aralık operasyonunda yolsuzlukla sağlanan paranın 85 milyon avro olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Size Ordu’dan sesleniyorum. Bütün Türkiye’deki esnafa, çiftçiye, emekliye, işçiye, memura sözüm. Bu ülkede yaşayan her yurttaşa sözüm. Onları mutlaka yargılayacağız, bu parayı alacağız ve halka dağıtacağız. Öyle ‘kaçarız kurtuluruz’ diye düşünmüş olabilirler. Söz veriyorum, dünyanın neresine giderse gitsin alıp getireceğim, Türkiye’de yargılayacağım. Kul hakkı yiyenden hesabını soracağım. Sanıyorlar ki ‘biz malı götürdük kimse bir şey yapamaz’. Bugün güç elindedir doğru. Güç zehirlenmesi var zaten ama bu milletin sağduyusuna güveniyorum ben, bu milletin erdemine güveniyorum, bu milletin kul hakkı yiyen karşısında ne düşündüğünü biliyorum. O yüzden tek güvencem sizsiniz. Tek güvencem bu ülkenin insanları, halkı. Beraber mücadele edeceğiz ve sorunu beraber çözeceğiz.”

– “CHP iktidarında kim yolsuzluk yaparsa, hesabını soracağım”

CHP’nin iktidara gelmesi halinde ‘gelir desteğinin kesileceğine dair” propaganda yapıldığını öne süren Kılıçdaroğlu, tam tersine gelir desteğini artıracaklarını, çünkü CHP iktidarı döneminde yolsuzluk yapılmayacağını belirtti.

Vatandaşların tek bir şeye inanmalarını isteyen Kılıçdaroğlu, “CHP iktidarında kim yolsuzluk yaparsa sonuna kadar üstüne gidip hesabını soracağım. Çünkü bizim iktidarımızda kul hakkı yemeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de temiz siyasete ihtiyaç olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Kul hakkı yemeyen siyasete ihtiyaç var. Alın terine değer veren siyasete ihtiyacımız var. O nedenle adım adım bütün Türkiye’yi geziyorum. Türkiye bir yol ayrımına geldi. Bir tarafta ülkeyi hortumlayan bakan evlatları var, öbür tarafta da vatan evlatları var. Ya bakan evlatlarına ya vatan evlatlarına oy kullanacaksınız. Oyunuzu vatan evlatlarından yana kullanın. Bunu istiyorum ben.”

Bir adamın hikayesinden söz etmek istediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bir ülkede bir adam yırtık ayakkabıyla siyasete girmiş, bununla da hep övünürmüş, ‘ben yırtık ayakkabıyla siyasete girdim’ diye. Eyvallah, itirazımız yok ama bir süre sonra bakmışlar ki bu adam dünyanın en zengin başbakanlarından birisi. Bunların bir bakanı var. 24 saatte iki kez doğruyu söyler. Geçen gün bir televizyon programına katılmış ve orada söylemiş, ‘çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz’ demiş. Doğru mu? Ben de doğru diyorum zaten” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Dün bu adam demiş ki ‘Facebook’u kapatacağız’ demiş. Kapatabilir mi? Gençler hiç meraklanmayın siz, nice diktatörler geldi geçti. O diktatör ağzıyla konuşur, bir şey yapamaz. Çünkü bu ülkede CHP var, demokrasiyi savunan, özgürlükleri savunan CHP var” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisince Ordu Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 30 Mart’ta sandığa gidecek seçmenden “ellerini vicdanlarına koyarak” oy kullanmalarını istedi.

17 Aralık operasyonuna ve Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon kayıtlarına değinen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren iyi niyetli yurttaşlarımın vicdanına sesleniyorum. Bana dünyanın herhangi bir ülkesinde, herhangi bir başbakan örneği versinler. Oğlunun evinde bir milyon avro var, bir başbakan örneği göstersinler. Hala diyorlar ki ‘bunlar montaj’. Bugün sabah gazeteciler sordular, ‘senin de sesini montaj yapacaklarmış’. Dedim ki benim oğlum Güney Kore’de doktora yapıyor, orada çalışıyor. Devlet bursu ile gitti, benim paramla değil. Güney Kore hükümetinin bursunu kazandı. Ben her sabah fırsat buldukça oğlumla konuşuyorum. Gidin sesi, bandı alın, büyük ihtimalle dinliyorlar zaten. Dinliyorsun, Allah aşkına bir montaj yapın da bakalım ne montaj çıkacak. Ben hiçbir zaman oğluma, ‘oğlum yurtta kalıyorsun yurttaki paraları sıfırla’ demem. Zaten alacağı para belli. Hiçbir zaman oğlumun yalanla, dolanla, haramla ilişkisinin olmamasına önem veririm. Ne diyordu bu, ‘Hırsızlık babadan evlada geçer, evlattan babaya geçmez’. Vallahi doğru söylüyor. Hep beraber gördük.”

Kılıçdaroğlu, yaşananlara gülündüğünü ancak ağlanacak halde olunduğunu ifade ederek, “Bir ülkenin başbakanı, devlet sana iki tane uçak vermiş, altına araçlar vermiş. Gidiyorsun, karşılıyorlar. Sen Başbakanlık koltuğuna oturmuşsun. Haram paradan ne istiyorsun arkadaş? Bu kadar paradan ne olur? Sonuçta öbür dünyaya gideceksin bir kefenle arkadaş. Kefenin cepleri olsa bir milyar dolar sığmaz. Ne olacak senin halin? Bunları söylüyorum, bütün yurttaşlarım dinlesin diye söylüyorum” diye konuştu.

– “Erdoğan Bayraktar’ın söylediği de mi montaj”

Bakanlarla ilgili yolsuzluk iddialarından söz eden Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti devleti başbakanı koltuğunda şaibeli bir adam oturamaz, Türkiye Cumhuriyeti koltuğunda bir başbakan, başçalan olarak oturamaz” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Rabia” işaretini göstererek, şunları söyledi:

“Arada bir şöyle işaret ediyor, biliyorsunuz değil mi? Ne demek bu? Rabia selamı değil. Bu dört bakan, bir başçalan. Öğrendiniz değil mi? Budur. Niye bu parmak böyle, dört bakan beni korusun diye. Dört bakanın önüne istifa dilekçelerini koymuş, bir de deklarasyon, ‘istifa edin, deklarasyonda da beni destekleyin’. Bu bakanlardan Erdoğan Bayraktar çıktı dedi ki, ‘Ya arkadaş ben niye istifa edeyim, istifa edecek biri varsa senin istifa etmen lazım. Sen söyledin, ben de yaptım’. Ne diyordu, ‘bunlar montajdır’ diyordu. Peki Erdoğan Bayraktar’ın söylediği de mi montaj ? Senin bakanın, sana söylüyor.”

– “Helal oylarımızı kullanacağız”

“Şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren saygıdeğer yurttaşlarıma sesleniyorum. Bir içişleri bakanının oğlunun evinde bir t lira para helal para mıdır, haram para mıdır, sizin vicdanınıza sesleniyorum” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Sizin vicdanınıza teslim ediyorum. Bu ülkede fındık üreticisi alın terinin karşılığını alamıyorsa, çiftçi, esnaf, memur alamıyorsa bu soygun nedeniyledir. Bu soyguna izin verecek misiniz? O zaman demokratik yollardan hesabını soracağız. Ayın 30’unda sandığa gideceğiz, helal oylarımızı kullanacağız. Demokrasi için, çocuklarımız için, ülkemiz için, geleceğimiz için oylarımızı kullanacağız. Yeniden inşa edeceğimiz temiz siyaset için oylarımızı kullanacağız.”

İktidara gelmeleri halinde, ilk dört ayda “siyasi ahlak yasası” çıkaracaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, siyasette ahlakın egemen olacağını dile getirdi.

Esnafın prim borcuna ve emekli aylığından kesilen yüzde 15 sosyal güvenlik destek primi konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, iktidar olması halinde, yüzde 15’lik sosyal güvenlik destek primini kaldıracağının sözünü verdi.

Miting alanında çok sayıda kadın olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, başı açık, kapalı tüm kadınların başının üzerinde yeri olduğunu söyleyerek, üniversitelerde türbanın serbest olmasını sağlayan kişinin de kendisi olduğunu savundu.

“Eğer bir evde işsiz varsa o evde huzur yoktur” diyen Kılıçdaroğlu, iktidar olması halinde işsizliği ortadan kaldıracak mücadeleyi vereceğini ifade etti.

– CHP’nin kadın adayları

Kılıçdaroğlu, CHP tarihinde ilk kez 47 kadın belediye başkan adayları olduğunu vurgulayarak, şöyle dedi:

“İnşallah önümüzdeki süreçte kadın belediye başkanı ve kadın milletvekili sayısı daha fazla olacak. Buna yürekten inanıyorum. Yüzde 33 cinsiyet kotası getirdik. Kadınların önündeki siyaseten oluşabilecek engelleri kaldırdık. Önümüzdeki süreç içinde çok fazla sayıda kadın belediye başkanımız koltuğuna oturduğu zaman o kentleri göreceksiniz. Kadın elinin değdiği bir yerden bereket fışkıracaktır. Buna yürekten inanıyorum.”

– “Hoşuna gitmeyen haber varsa kabahat sende”

Gençlere seslenen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Dün bu adam demiş ki ‘Facebook’u kapatacağız’ demiş. Kapatabilir mi? Gençler hiç meraklanmayın siz, nice diktatörler geldi geçti. O diktatör ağzıyla konuşur, bir şey yapamaz. Çünkü bu ülkede CHP var, demokrasiyi savunan, özgürlükleri savunan CHP var. Neymiş, orada hoşuna gitmeyen haberler çıkıyormuş. Hoşuna gitmeyen haber varsa kabahat sende, dönüp kendine bakacaksın. Oğlunu alıp başka işlere bulaştırmayacaksın. Çocuklarını bu işin içine sokmayacaksın. Yazık günah değil mi o çocuklara? Ben çocuklara acıyorum, ona acımıyorum. O nedenle söylüyorum, demokrasiyi ve özgürlüğü savunacağız, kadın erkek eşitliğini savunacağız, alın terini savunacağız. Esnafın, çiftçinin, üreticinin yanında olacağız. Çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye’yi bırakmak için yeniden mücadeleyi başlatacağız. Ayrışmanın zamanı değil, beraber olacağız, birlik olacağız. Cumhuriyetten, demokrasiden, bayraktan, özgürlüklerden, kadın erkek eşitliğinden, hukukun üstünlüğünden yana olacağız.”

Kılıçdaroğlu, konuşması sırasında partisinin Ordu Büyükşehir Belediye Başkan adayı Seyit Torun’u platforma çağırarak, Ordu’ya hayatını vakfeden Torun ile gurur duyduklarını söyledi.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından partisinin Ordu genelindeki belediye başkan adaylarıyla partilileri selamladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Dün bu adam demiş ki ‘Facebook’u kapatacağız’ demiş. Kapatabilir mi? Gençler hiç meraklanmayın siz, nice diktatörler geldi geçti. O diktatör ağzıyla konuşur, bir şey yapamaz. Çünkü bu ülkede CHP var, demokrasiyi savunan, özgürlükleri savunan CHP var” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisince Ordu Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 30 Mart’ta sandığa gidecek seçmenden “ellerini vicdanlarına koyarak” oy kullanmalarını istedi.

17 Aralık operasyonuna ve Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon kayıtlarına değinen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren iyi niyetli yurttaşlarımın vicdanına sesleniyorum. Bana dünyanın herhangi bir ülkesinde, herhangi bir başbakan örneği versinler. Oğlunun evinde bir milyon avro var, bir başbakan örneği göstersinler. Hala diyorlar ki ‘bunlar montaj’. Bugün sabah gazeteciler sordular, ‘senin de sesini montaj yapacaklarmış’. Dedim ki benim oğlum Güney Kore’de doktora yapıyor, orada çalışıyor. Devlet bursu ile gitti, benim paramla değil. Güney Kore hükümetinin bursunu kazandı. Ben her sabah fırsat buldukça oğlumla konuşuyorum. Gidin sesi, bandı alın, büyük ihtimalle dinliyorlar zaten. Dinliyorsun, Allah aşkına bir montaj yapın da bakalım ne montaj çıkacak. Ben hiçbir zaman oğluma, ‘oğlum yurtta kalıyorsun yurttaki paraları sıfırla’ demem. Zaten alacağı para belli. Hiçbir zaman oğlumun yalanla, dolanla, haramla ilişkisinin olmamasına önem veririm. Ne diyordu bu, ‘Hırsızlık babadan evlada geçer, evlattan babaya geçmez’. Vallahi doğru söylüyor. Hep beraber gördük.”

Kılıçdaroğlu, yaşananlara gülündüğünü ancak ağlanacak halde olunduğunu ifade ederek, “Bir ülkenin başbakanı, devlet sana iki tane uçak vermiş, altına araçlar vermiş. Gidiyorsun, karşılıyorlar. Sen Başbakanlık koltuğuna oturmuşsun. Haram paradan ne istiyorsun arkadaş? Bu kadar paradan ne olur? Sonuçta öbür dünyaya gideceksin bir kefenle arkadaş. Kefenin cepleri olsa bir milyar dolar sığmaz. Ne olacak senin halin? Bunları söylüyorum, bütün yurttaşlarım dinlesin diye söylüyorum” diye konuştu.

– “Erdoğan Bayraktar’ın söylediği de mi montaj”

Bakanlarla ilgili yolsuzluk iddialarından söz eden Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti devleti başbakanı koltuğunda şaibeli bir adam oturamaz, Türkiye Cumhuriyeti koltuğunda bir başbakan, başçalan olarak oturamaz” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Rabia” işaretini göstererek, şunları söyledi:

“Arada bir şöyle işaret ediyor, biliyorsunuz değil mi? Ne demek bu? Rabia selamı değil. Bu dört bakan, bir başçalan. Öğrendiniz değil mi? Budur. Niye bu parmak böyle, dört bakan beni korusun diye. Dört bakanın önüne istifa dilekçelerini koymuş, bir de deklarasyon, ‘istifa edin, deklarasyonda da beni destekleyin’. Bu bakanlardan Erdoğan Bayraktar çıktı dedi ki, ‘Ya arkadaş ben niye istifa edeyim, istifa edecek biri varsa senin istifa etmen lazım. Sen söyledin, ben de yaptım’. Ne diyordu, ‘bunlar montajdır’ diyordu. Peki Erdoğan Bayraktar’ın söylediği de mi montaj ? Senin bakanın, sana söylüyor.”

– “Helal oylarımızı kullanacağız”

“Şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren saygıdeğer yurttaşlarıma sesleniyorum. Bir içişleri bakanının oğlunun evinde bir t lira para helal para mıdır, haram para mıdır, sizin vicdanınıza sesleniyorum” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Sizin vicdanınıza teslim ediyorum. Bu ülkede fındık üreticisi alın terinin karşılığını alamıyorsa, çiftçi, esnaf, memur alamıyorsa bu soygun nedeniyledir. Bu soyguna izin verecek misiniz? O zaman demokratik yollardan hesabını soracağız. Ayın 30’unda sandığa gideceğiz, helal oylarımızı kullanacağız. Demokrasi için, çocuklarımız için, ülkemiz için, geleceğimiz için oylarımızı kullanacağız. Yeniden inşa edeceğimiz temiz siyaset için oylarımızı kullanacağız.”

İktidara gelmeleri halinde, ilk dört ayda “siyasi ahlak yasası” çıkaracaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, siyasette ahlakın egemen olacağını dile getirdi.

Esnafın prim borcuna ve emekli aylığından kesilen yüzde 15 sosyal güvenlik destek primi konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, iktidar olması halinde, yüzde 15’lik sosyal güvenlik destek primini kaldıracağının sözünü verdi.

Miting alanında çok sayıda kadın olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, başı açık, kapalı tüm kadınların başının üzerinde yeri olduğunu söyleyerek, üniversitelerde türbanın serbest olmasını sağlayan kişinin de kendisi olduğunu savundu.

“Eğer bir evde işsiz varsa o evde huzur yoktur” diyen Kılıçdaroğlu, iktidar olması halinde işsizliği ortadan kaldıracak mücadeleyi vereceğini ifade etti.

– CHP’nin kadın adayları

Kılıçdaroğlu, CHP tarihinde ilk kez 47 kadın belediye başkan adayları olduğunu vurgulayarak, şöyle dedi:

“İnşallah önümüzdeki süreçte kadın belediye başkanı ve kadın milletvekili sayısı daha fazla olacak. Buna yürekten inanıyorum. Yüzde 33 cinsiyet kotası getirdik. Kadınların önündeki siyaseten oluşabilecek engelleri kaldırdık. Önümüzdeki süreç içinde çok fazla sayıda kadın belediye başkanımız koltuğuna oturduğu zaman o kentleri göreceksiniz. Kadın elinin değdiği bir yerden bereket fışkıracaktır. Buna yürekten inanıyorum.”

– “Hoşuna gitmeyen haber varsa kabahat sende”

Gençlere seslenen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Dün bu adam demiş ki ‘Facebook’u kapatacağız’ demiş. Kapatabilir mi? Gençler hiç meraklanmayın siz, nice diktatörler geldi geçti. O diktatör ağzıyla konuşur, bir şey yapamaz. Çünkü bu ülkede CHP var, demokrasiyi savunan, özgürlükleri savunan CHP var. Neymiş, orada hoşuna gitmeyen haberler çıkıyormuş. Hoşuna gitmeyen haber varsa kabahat sende, dönüp kendine bakacaksın. Oğlunu alıp başka işlere bulaştırmayacaksın. Çocuklarını bu işin içine sokmayacaksın. Yazık günah değil mi o çocuklara? Ben çocuklara acıyorum, ona acımıyorum. O nedenle söylüyorum, demokrasiyi ve özgürlüğü savunacağız, kadın erkek eşitliğini savunacağız, alın terini savunacağız. Esnafın, çiftçinin, üreticinin yanında olacağız. Çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye’yi bırakmak için yeniden mücadeleyi başlatacağız. Ayrışmanın zamanı değil, beraber olacağız, birlik olacağız. Cumhuriyetten, demokrasiden, bayraktan, özgürlüklerden, kadın erkek eşitliğinden, hukukun üstünlüğünden yana olacağız.”

Kılıçdaroğlu, konuşması sırasında partisinin Ordu Büyükşehir Belediye Başkan adayı Seyit Torun’u platforma çağırarak, Ordu’ya hayatını vakfeden Torun ile gurur duyduklarını söyledi.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından partisinin Ordu genelindeki belediye başkan adaylarıyla partilileri selamladı.

aa