Dolar 32,4238
Euro 34,4423
Altın 2.488,20
BİST 9.679,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Çar 21°C
Per 19°C
Cum 16°C
Cts 18°C

MASKELİ BEŞLER HALA ANLAYAMADI

MASKELİ BEŞLER HALA ANLAYAMADI
14/11/2016 13:55
A+
A-

Türkiye bir taraftan etrafını saran ateş çemberini kırmaya uğraşırken, diğer taraftan içerideki fiil durum dayatmasından kurtulabilmenin yollarını arıyor. Bugüne kadar olduğu gibi, şimdi de bu yakıcı sorunların aşılması için yol gösteren, çözüm öneren, sorumluluk alan parti Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Bu durum bazılarını çok rahatsız ediyor, ama MHP bunlara aldırış etmeden varlık sebebinin gereğini yerine getirerek, “önce ülkem” diyerek, yoluna kararlılıkla devam ediyor.

ÖNCE SİSTEM DÜZELTİLMELİ

MHP lideri sayın Devlet Bahçeli, fiili durum dayatmasını durduk yerde gündeme getirmedi. Ülkenin hızla bir felakete sürüklendiğini gördü. İtiş-kakışlarla bir yere varılamayacağı gibi sorunların daha da derinleşeceğini fark etti ve ivedilikle sistemin düzeltmesi gerektiğini düşünerek harekete geçti. Bunu da grup toplantısında, “Türkiye’nin açmaz ve sorunlarının farkındayız ve bunları makul bir şekilde nasıl çözeriz diye sürekli çalışıyoruz. Cumhurbaşkanlığı makamının tarafsızlığını, toplumun her kesimine eşit uzaklığını ihlal etmesi devlette anarşi ve kaosu tetikleyecektir. Türkiye’nin kurşun gibi ağır bir ortamdan geçtiği şu zaman sürecinde, muhataplarımızı hukuka uymaya, anayasaya bağlı kalmaya çağırmamız kadar meşru bir şey de olmayacaktır. Sırf millet seçti bahanesiyle fiili başkanlığa kılıf aranması, mazeret uydurulması boş ve beyhude bir çabadır.” Diye izah etti. Sonrasında da çözüm önerilerini sıraladı.

MHP PARLAMENTER SİSTEMDEN YANADIR

MHP lideri sayın Bahçeli, başkanlık sistemi tartışmalarını gündeme getirirken, akıl ve izah sınırlarını çok zorlayan eleştiri, hatta hakaretlerle karşılaştı. Sabırla bu eleştirilere cevap verip, ne yapılmak istendiğini, MHP’nin ne önerdiğini ortaya koyan çok net şeyler söyledi. “Her teklifimiz, her değerlendirmemiz, her arayışımız bir fikri ve ahlaki zemine yaslanmaktadır. Fiili başkanlık uygulaması Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim ve idare sistemine, Cumhuriyet’in miras ve mesajlarına tamamen aykırıdır. Milliyetçi Hareket Partisi parlamenter sistemden yanadır, dahası revize ve reforma tabi tutulmasını istemektedir” diyerek, MHP’nin içinde olacağı hiçbir şeyden bu millete ve ülkeye asla zarar gelmeyeceğini anlattı ve ekledi: “Yağ mı yoğurttan yoğurt mu yağdan çıkar, yakında görürsünüz. Az bekleyin, biraz daha sabredin.”

DOSYA !

Bu sözlerin üzerinden çok geçmedi ve yavaş yavaş her şey netleşmeye başladı. MHP yapılacak düzenlemede görmek istediği kırmızıçizgileri çok ne ortaya konulmuştur. Bunlar, “anayasanın ilk dört maddesi, üniter yapı, milli devlet, laik sistem, kuvvetler ayrılığına riayet” olarak defalarca dile getirildi. Nitekim, sayın Bahçeli, sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmeye elinde bir dosya ile gitti. O dosyada neler olduğunu herkes merak etti, ama bir açıklama yapılmadı. Yine de, grup konuşmaları ve ilan edilen kırmızıçizgiler, o dosyada neler olabileceğinin işaretlerini vermektedir. Kesin olan MHP’nin dün ne dediyse bugün de onu söylediğidir. Daha sonra sayın Başbakanla bir görüşme yapıldı. Gerek sayın Bahçeli’nin twitter üzerinden yaptığı açıklamalardan, gerek Başbakanın beyanlarından bu hassasiyetlere uyulacağı sonucunu çıkarıyoruz. O halde MHP açsından mesele yoktur.

ÇÖZÜLMECİLER MEMNUN DEĞİL

Önemli olan AKP grubunun ve özellikle Sayın Cumhurbaşkanının ikna edilmesidir. Bizim hala bu konuda endişelerimiz var. AKP içinde nereden gelip nereye gittiği belli olan, özellikle ülkeyi çözülmeye götüren süreçte başrol oynayanların çok da mutlu olmadıkları siyaseti takip eden herkesi malumudur. Aynı şekilde sayın Cumhurbaşkanının başkanlık sisteminden beklentisi ve hedefi ile MHP’nin kırmızıçizgilerinin ne kadar uyuştuğunu hep birlikte göreceğiz. Zira, “Temennim odur ki bir an önce bu iş ülkenin gündeminde çok daha olumlu istikamette yerini bulsun. Başkanlık seçimi için şu aşamada bir takvim vermesinin doğru bulmuyorum” sözlerinin bir memnuniyet yansıttığını söylemek çok kolay değildir. Değişiklik teklifinin meclise sunulmasından sonra her şey çok daha iyi anlaşılacak ve daha kesin değerlendirmeler yapma fırsatı doğacaktır.

CHP’NİN DE ÜMİDİ MHP

Bütün bu gelişmeler yaşanırken CHP hiç anlamadan, dinlemeden ve tamamen peşin hükümlü olarak MHP’ye çok sert eleştiriler yöneltti. Ancak, sayın Kılıçdaroğlu özel bir bilgi mi aldı bilmiyoruz ama, MHP’nin kararlı, samimi ve çözüm üreten siyasetini hatırlamış olmalı ki, partisinin düzenlediği Anayasa çalıştayı sonrasında gazetecilerin sorularını cevaplandırırken çok dikkat çekici şeyler söyledi.  “Türkiye’nin bekasını sadece ben değil, herhalde Bahçeli de düşünüyordur” sözü önemli ve çok isatebetli bir tespittir. Başbakanla görüşmeye açık kapı bırakması, önce metni görmek istemesi ve “Bir bakarsınız, Başkanlık yoktur, parlamenter sistemi daha da güçlendiren bir metin hazırlamışlardır. Buna hayır mı diyeceğiz?” değerlendirmesi, MHP’nin herkesi ikna edecek bir çıkış yolu bulabileceğine inancın göstergesidir.

MASKELİ BEŞLER HALA ANLAYAMADI

MHP’nin içinde olduğu bir şeyden ülke ve millet menfaatlerine aykırı bir şey çıkmayacağını CHP anladı, ama bizim “maskeli beşler” hala anlayamadı. Telaşla yaptıkları açıklamaların iler-tutar tarafı olmadığı gibi, bir gün sonrasını dahi göremeyecek bir körlüğü yansıtıyor. Hadi diyelim, sayın Bahçeli’yi tanımıyor, MHP’nin vizyonunu bilmiyorsunuz. Bilseniz de kendi saplantılarınızdan kurtulamıyorsunuz. Peki, yaptığınız açıklamaları kimlerin ciddiye aldığını, manşete çektiğini ve ne maksatla kullandığını da mı göremiyorsunuz?

Bu muhteremlere sayın Bahçeli’nin bir sözünü hatırlatarak bitirelim: “Biz siyaset tellalı değil, millet ve vatan sevdalısıyız. Özümüz de birdir, sözümüz de birdir.”

Orhan KARATAŞ