“MHP ASGARİ ÜCRET TEKLİFİNİ TBMM’YE SUNDU”

7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinden önce asgari ücreti 1.400 TL’ye çıkarmayı vaat eden MHP, kanun teklifini TBMM’ye sundu.

7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinden önce asgari ücreti 1.400 TL’ye çıkarmayı vaat eden Milliyetçi Hareket Partisi, kanun teklifini TBMM’ye sundu.

MHP, asgari ücretin 1400 liraya çıkarılması, asgari ücretten ve diğer çalışanların asgari ücret kadarki kazançlarından vergi alınmamasına yönelik kanun teklifi verdi.

Manisa Milletvekili ve MHP Grup Başkan Vekili Erkan Akçay, asgari ücretin 1.400 liraya çıkarılması, asgari ücretten ve çalışanların asgari ücret kadarki kazançlarından gelir ve damga vergisi alınmamasına yönelik kanun teklifi verdi.

Mevcut uygulamada asgari ücret enflasyon oranında arttırılırken. MHP’li Akçay’ın teklifine göre asgari ücret; enflasyon + büyüme oranı + 1 katsayısının toplamı sonucunda bulunan değer oranında artırılacak.

ASGARİ ÜCRET ZORUNLU İHTİYAÇLARI KARŞILAMAYA YÖNELİK ÜCRETTİR

Asgari ücret yönetmeliğinde asgari ücretin kişilerin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik ücret olarak tanımladığını söyleyen Manisa Milletvekili ve MHP Grup Başkan Vekili Erkan Akçay şunları söyledi:

“Asgari Ücret Yönetmeliğinde asgari ücret, işçilere normal bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün koşullarına göre asgari düzeyde karşılamaya yönelik ücret olarak tanımlanmıştır. Asgari ücreti bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen bir taban ücreti olarak değerlendirmek gerekmektedir.

Çalışanların ücretine dair İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Anayasamızda yer alan ifadeler de asgari ücretin bu tanımına işaret etmektedir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde” Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır” hükmü yer almaktadır.

Ücretin temel insan haklarının güvencesi altında bir sosyal hak niteliğini taşıması, asgari ücretin kaynağını ve temelini oluşturmaktadır. Anayasanın “Ücrette Adalet Sağlanması” başlıklı 55 inci maddesinde ise, “ücret emeğin karşılığıdır” denilmekte ve çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alma konusunda Devlete görev verilmektedir.

Aynı maddenin son fıkrasında da, “asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur ” denilmektedir. ”

Yaklaşık 5 milyon çalışanın asgari ücret aldığını söyleyen Manisa Milletvekili ve MHP Grup Başkan Vekili Erkan Akçay şöyle devam etti:

“Asgari ücretliler, işçi statüsünde olup, çalışan nüfusun neredeyse yarısını oluşturmaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de çalışan nüfusun 4 milyon 970 bin 737’si asgari ücretle istihdam ediliyor.

2014 yılı için asgari ücretle çalışan kişilerin içinde bek‰r olanların sayısı 1 milyon 961 bin 914 iken, evli olup eşi çalışanların sayısı 809 bin 662, evli olup eşi çalışmayanların sayısı ise 2 milyon 199 bin 161 kişidir. Evli olup eşi çalışmayanlar içerisinde 3 ve üzeri çocuğu olan kişi sayısı ise 871 bin 873 kişidir.

Ancak 12 yıldır asgari ücret, bir aile için değil sadece çalışanın ihtiyaçları çerçevesinde tespit edildiği için, hane halkı geliri açısından da son derece yetersiz kalmaktadır.”

ASGARİ ÜCRETTEN VERGİ KESİLMEMELİDİR

2015 yılının ikinci döneminde 1273 lira olarak belirlenen asgari ücretten 273 lira kesinti yapıldığını söyleyen MHP’li Akçay şunları söyledi:

“1/7/2015-31/12/2015 tarihleri arasındaki dönem için asgari ücret 1.273,50 TL, SGK Primi (%14) 178,29 TL, İşsizlik Sigortası Fonu (%1) 12,74 TL, Gelir Vergisi (%15) 72,26 TL, asgari geçim indirimi 90,11 TL, damga vergisi (%07,59) 9,67 TL, kesintiler toplamı 272,96 TL, net asgari ücret 1.000,54 TL’dir.

TÜİK’in 2014 Aralık ayında Asgari Ücret Tespit Komisyonuna sunduğu hesaplamaya göre, tek bir işçinin aylık harcama tutarı net 1.425 Türk Lirası’dır. Yapılan bu hesaplamada çalışanın ailesinin hesaba eklenmemiş olması da dikkat çekicidir.

Türkiye Kamu-Sen’in açıklamış olduğu rakamlara göre Eylül 2015 itibariyle tek kişinin açlık sınırı 1.645,56 Türk Lirası’dır. 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise 1.705,03 Türk Lirası’dır. Buna göre, bir asgari ücretli ailesinin sadece 17 günlük gıda ve barınma harcamasını karşılayabilmektedir.

Net asgari ücret Anayasa’da yer alan “geçim şartları” yaklaşımına aykırıdır. Net asgari ücret işçinin ailesi ile birlikte günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insan onuruyla bağdaşacak bir tutardan uzaktır. Net asgari ücret işçinin ve ailesinin bilimsel olarak belirlenmiş harcama kalıplarına aykırıdır.

Asgari ücretin bugünkü tutarıyla, çalışanların aileleri ile birlikte gıda, konut (kira, elektrik, su, yakıt), giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde bile olsa, karşılaması mümkün değildir. ”

ASGARİ ÜCRETTİN VERGİ DIŞI BIRAKILMASIYLA UZUN VADEDE VERGİ GELİRLERİ ARTACAKTIR

Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıyla kışı dönemde vergi kaybı yaşansa da orta ve uzun vadede vergi gelirlerinde artış yaşanacağını söyleyen MHP’li Akçay, “Asgari ücret çalışanların şahsını temel alarak, ihtiyaçların asgari düzeyde karşılanması için teknik bir yöntemle hesaplanırken bu ücretten çeşitli adlar altında kesintiler yapılması asgari ücret “mantığına” aykırıdır.

Yalnızca çalışanların (ailesinin değil) ihtiyaçlarının dikkate alınarak belirlenmiş bir ücretin doğrudan vergilendirilmesi sosyal devlet anlayışına aykırıdır. Bu nedenle asgari ücretin vergi yükünün kaldırılması sosyal ve ekonomik bir gerekliliktir.

Asgari ücretin vergi dışı bırakılması zannedildiği kadar bir vergi kaybına neden olmayacaktır. Belki ilk yıl için bir miktar vergi kaybı söz konusu olsa da tasarruf eğilimi düşük olan ücretli ve maaşlı kesim, gelirlerinin büyük çoğunluğunu harcamaktadır.

Ortaya çıkacağı varsayılan vergi kaybının, hem harcamalar üzerinden alınan dolaylı vergi gelirlerinin artmasıyla hem de mal piyasasının hareketlenmesine bağlı olarak imalat sanayinde sağlanan üretim artışı sonucunda kurumlar vergisi gelirleriyle karşılanması söz konusu olabilecektir. Diğer bir ifadeyle, asgari ücretliler bu gelirlerinin tamamını harcayacaktır.

Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıyla işverenler kayıt dışı istihdamı çok daha az tercih edeceklerdir. Devletin vergi gelirlerinde bir miktar artış ortaya çıkacaktır. Bu nedenle, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıyla kısa dönemde bazı açıklar ortaya çıksa da orta ve uzun vadede herkesin yararına olacaktır.”

ASGARİ ÜCRET SADECE ENFLASYON ORANINDA DEĞİL; ENFLASYON+BÜYÜME+1 KATSAYININ TOPLAMI ORANINDA ARTIRILACAKTIR

Asgari ücretle ilgili vermiş olduğu kanun teklifi hakkında bilgi veren Manisa Milletvekili ve MHP Grup Başkan Vekili Erkan Akçay, “193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifim verdik. 4857 sayılı İş Kanununun 39 uncu maddesine eklediğimiz fıkra ile asgari ücrete taban sınırlaması getirerek asgari ücreti 1400 lira olarak belirledik.

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve 488 saylı Damga Vergisi Kanununda yaptığımız değişiklikle asgari ücretten gelir ve damga vergisi, çalışanların da asgari ücret kadar ki gelirinden gelir ve damga vergisi alınmamasını öngördük. Mevcut uygulamada asgari ücret enflasyon oranında arttırılmaktadır.

4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesine eklediğimiz bir fıkra ile her yıl asgari ücretin; enflasyon + büyüme oranı + 1 katsayısının toplamı sonucunda bulunan değer oranında artırılmasını öngörüyoruz.” dedi.