Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 24°C
Çar 22°C

MHP: BÖLÜCÜ TERÖRIST PKK, AKP’NIN KADER ARKADAŞIDIR

MHP: BÖLÜCÜ TERÖRIST PKK, AKP’NIN KADER ARKADAŞIDIR
28/04/2013 16:33
A+
A-

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın “AKP, bizzat Başbakan’ın da dillendirdiği gibi, BOP’un taşeron firmasıdır. Amerikan yönetiminin taşeronu olan bölücü terör örgütü PKK da, sözde barış sürecinde yola çıktığı kader arkadaşıdır.” dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın “AKP, bizzat Başbakan’ın da dillendirdiği gibi, BOP’un taşeron firmasıdır. Amerikan yönetiminin taşeronu olan bölücü terör örgütü PKK da, sözde barış sürecinde yola çıktığı kader arkadaşıdır.” dedi.

Yalçın’ın açıklaması şu şekilde:

MHP’nin İmralı Ayrışma Süreciyle ilgili kararlı ve istikrarlı tutumundan dolayı kimyası bozulan Başbakan Erdoğan, MÜSİAD’ın 22. Olağan Genel Kurulunda, hamamda bile edilmeyecek dedikodularla duvarları çınlatmıştır. MÜSİAD’daki hezeyanları, bu rezil sürecin aşağılık sırlarının partimizce deşifre edilmesine engel olamayan Sayın Başbakan’ın, MHP’den kurtulmak için başına çaresizce hamam tası fırlatma girişiminden başka bir şey değildir.

MHP’nin, AKP ampulünün bir Kandil’den ibaret olduğunu ortaya çıkarmasından ve kamuoyunda giderek daha fazla etkin bir rol oynamaya başlamasından sonra, Başbakan’ın günahkâr paçaları her gün biraz daha iftira ve kovuculuk batağına saplanmaktadır. MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye siyasi şantaj yaparak partimizi susturmayı ve durdurmayı deneyen hükümetin başı, resti görünce yeni yöntemlere yönelmiştir. Başbakanın ölçüsüz, seviyesiz ve şiddetli tepkileri, günah ve ahlak duvarlarını aşan iftira ve isnatları bu yüzdendir.

Başbakan’ın MÜSİAD’daki konuşmasında MHP’ye dönük sözleri, bir Müslümanın ağzına almaktan haya edeceği türden zelil ve günahkârca iftira ve isnatlardır. Her defasında halkın manevi değerlerini istismar etmekten çekinmeyen AKP lideri, MHP’lilerin inançlarını içlerini okuyormuşçasına tahlile soyunarak, İslam’ın reddettiği sapkın bir yola başvurmuştur. Erdoğan, elinde “imanometre” varmış gibi inanç tahlil edip ölçmeye yeltenmesi, siyasi ruhbanlıktır. Bilinmelidir ki İslam’da ruhbanlık yoktur. Kimse kimsenin inançlarının seviyesini ve değerini ölçemez.

Maalesef; milletin yediği ekmeğin kepeğine, içtiği sigaraya ve ayrana, doğurduğu çocuğa kadar her şeye burnunu sokmaya alışmış bir siyasetçi olarak Başbakan Erdoğan, şimdi de insanların inançlarına dil uzatmakta, müdahale etmektedir. Türünün tek örneği olan Erdoğan gibisi en azgın dikta rejimlerinde bile yoktur.

Başbakan’ın, MHP ve Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli hakkında ileri geri konuşmasının bir başka sebebi de partimizin üst yönetimiyle tabanı arasına fitne sokmaktır. Bu da dinimizce yasak edilen nifak yüklü davranışların başında gelmektedir. MHP’nin maneviyattan uzaklaştığını ve kuru bir milliyetçiliğe doğru gittiğini söyleyen Başbakan’a, “MHP kadroları, Ülkücüler, Allah ve millet yolunda en ağır bedelleri öderken neredeydiniz?” diye soruyoruz. Erdoğan pekâlâ bilmektedir ki MHP, bugün de o bedeli ödeyen kadrolar tarafından yönetilmektedir. MHP tabanı da aynı ideali yüreğinde taşıyan insanlardan oluşmuştur. O bakımdan MHP’ye yönelik her hakaret, her aşağılama, doğrudan MHP tabanını hedef almaktadır.

Türk milliyetçileri vaktiyle ülke bütünlüğü ve milletimizin birliği için mücadele ederken, kaçacak delik arayanların, saklananların kompleksi Erdoğan’ın şahsında toplanmıştır. Şimdi Sayın başbakan, içinde biriken bu kompleksi üzerimize kusmaktadır.

MHP yöneticileri ve camiası; geçmişte olduğu gibi bugün de aynı kutsal dava için, millî ve manevi değerlerin korunup yaşatılması uğrunda mücadele etmektedir. Başbakan gözlerini kapatsa da cümle âlemin bildiği hakikat budur. Milletin bildiği bir hakikat daha vardır o da Başbakan’ın İmralı Ayrışma Sürecinde yol arkadaşlığı ettiği PKK’nın Marksist, imansız bir örgüt olduğudur. Türk milliyetçileri küfre karşı 12 Eylül öncesinde mücadele ederken, Erdoğan’ın içinden yetiştiği zihniyet, merdiven altlarında bölücülerle gizli gizli pazarlıklar yapıp saklanmayı tercih etmiştir. Bugün de Erdoğan ve avenesi, aynı çevreleri MHP’nin inançlı kadrolarına tercih etmektedir. Çünkü her iki işbirlikçi kesimin inanç ve değerlere bakış açısı hem sakat, hem de özürlüdür.

Başbakan’ın MHP’ye olan karşı olan hırçınlığının bir başka sebebi de, MHP’nin küresel projelere alet olmayışıdır. Zira Başbakan, eline verilen ihanet oyuncakları için oyun arkadaşı aramaktadır; ancak MHP İmralı Süreci türünden kirli oyunları ve PKK gibi oyuncakları Türk milleti adına bozup dağıtmak için vardır.

Sayın Devlet Bahçeli yönetimindeki MHP’nin maneviyat konusundaki hassasiyetini sorgulamak, Ortadoğu’da Müslüman kanı döken Batı emperyalizmiyle iş tutan bir zihniyetin baş aktörünün haddine değildir. Ayrıca tarihî müktesebatından ve geleceğe dair vizyonundan dolayı MHP’nin, herhangi bir hareketin veya partinin gediği, yol arkadaşı olması mümkün değildir. Buna karşılık AKP, bizzat Başbakan’ın da dillendirdiği gibi, BOP’un taşeron firmasıdır. Amerikan yönetiminin taşeronu olan bölücü terör örgütü PKK da, sözde barış sürecinde yola çıktığı kader arkadaşıdır.