Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 20°C
Pts 22°C
Sal 24°C
Çar 22°C

MHP: MİT, BAŞBAKAN’IN ÇIFTLIĞINE DÖNÜŞTÜRÜLMEK ISTENIYOR

MHP: MİT, BAŞBAKAN’IN ÇIFTLIĞINE DÖNÜŞTÜRÜLMEK ISTENIYOR
14/04/2014 11:39
A+
A-

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, TBMM’de görüşülen MİT Kanun Teklifi’ne ilişkin, “AKP iktidarının nasıl bir çarpık yönetim anlayışına sahip olduğunu göstermektedir” diyerek, “Meclis’ten ve AKP’nin serüvenci icraatına ve hukuksuz uygulamalarına sessiz kalan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den geçse bile HSYK Kanunda olduğu gibi Anayasa Mahkemesi tarafından mutlak surette iptal edilecektir” dedi.

Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Yalçın, “MİT’e olağanüstü yetkiler tanıyan, her maddesi ayrı arızalı ve sorunlu olan bu teklif yasalaştığı takdirde, Başbakan Erdoğan’ın dikta rejimi tesis etme çabalarında önemli bir adım atılmış olacaktır” diyerek şöyle devam etti:

“Görüldüğü gibi, kendini devletin yerine koyan AKP tarafından birçok devlet kurumuna yapıldığı gibi MİT de dönüştürülerek tamamen Başbakan’a bağlanmakta, teşkilat devlet içinde devlet mertebesine çıkarılmaktadır. Böylece Türkiye’nin en hayatî kurumlarından biri, siyaset aracı ve Erdoğan’ın çiftliği hâline getirilmektedir. MİT Müsteşarı Başbakan’ın ve çiftliğin kâhyası, MİT mensupları da ırgat, rençber ve yanaşma durumuna sokulmaktadır.

Yeni teklif MİT Kanunu’nu diğer yasalardan daha üstün kılmakta, ona bütün yasaların üzerinde, âdeta anayasal bir konum kazandırmaktadır. MİT, Millî İstihbarat Cumhuriyeti’ne dönüşmekte, yeni bir paralel devlet ihdas edilmiş olmaktadır.

Teklifte yer alan “Bu Kanun ile diğer kanunlarda aynı konuyu düzenleyen farklı hükümler bulunması hâlinde bu Kanun hükümleri uygulanır.” şeklindeki ibare; kişisel verileri, özel hayatın gizliliğini, iletişim ve basın özgürlüğünü koruyan diğer kanunlardaki hükümleri MİT için geçersiz kılacaktır.

Temel hak ve hürriyetleri hedef alan teklifin hemen her yerinde Anayasa’ya aykırı hükümler bulunmaktadır. Teklifte yer alan hükümler; bağımsız mahkemeler ve yargıya müdahale etmekte, hakim güvencesini yok ederek yargı erkinin Anayasa teminatı altındaki bağımsızlığını ortadan kaldırmaktadır. Eşitlik, özel hayatın gizliliği, temel hak ve hürriyetlerin korunması gibi ilkeleri çiğnemektedir. Teklif ayrıca haberleşme ve basın hürriyetine aykırı hükümler, ağır cezalar getirmektedir.

Bu yasa geçerse siyasi özgürlükler rafa kalkacağı gibi, MİT iktidara muhalefet eden herkesin peşine düşecektir. Bundan böyle Başbakan Erdoğan şahsına yönelik eleştirileri doğrudan Türkiye’ye yapılmış göstererek muhaliflere, hür basına göz açtırmayacaktır. Muhalif siyasi partilerle bunların yönetici ve üyeleri, artık MİT’in sürekli taciz ve takibi altında faaliyet göstermek zorunda kalacaklar, serbestçe siyaset yapma imkânı ortadan kalkacaktır.

Başbakan’ın kendini emniyete alma, etrafında dokunulmazlık ve ulaşılamazlık zırhı örmek için hazırlattığı bu yasa teklifiyle MİT, görünürde yasal ama hakikatte hukuksuz bir örgüt olacaktır.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için “Sadece iktidarı kaybetmekten korkmamakta, eğer sahip olduğu zırhtan sıyrılırsa büyük hesap vereceğini de bilmektedir. Bunun için de can derdinde, aleyhine kullanılabilecek bütün belge ve bilgileri tamamen kontrolü altına alma telaşındadır” diyen Yalçın, “Başbakan için kendisini çok daha zor duruma düşürecek her türlü görüntü, tape, belge ve bilgilerin kontrol altında tutulması elzemdir. Başbakan Erdoğan; bu uğurda hak, hukuk, adalet, vicdan, Allah korkusu gibi değerlerin ayaklar altına alınması gerekiyorsa almaya azimlidir. HSYK ve İnternet Yasası bunun için çıkarılmıştır. MİT yasası da bu amaçla değiştirilmektedir” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın emrindeki MİT ile bu yasadan sonra vatandaşın can ve mal emniyeti ortadan kalkacağını iddia eden Yalçın, “Tek adamlık özlemi içindeki bir Başbakan’ın elinde bu MİT yasası ile hiçbir vatandaşın, kurum ve kuruluşun demokratik güvencesi kalmayacak, vatandaşlarımız temel hak ve hürriyetlerinden mahrum bırakılmış olacaktır. Yeni teklif yasalaştığı takdirde Erdoğan’ın keyfî yönetimi başlayacak, kendisine yan bakan bile koluna girilip götürülebilecek, meçhul yerlerde sorumsuzca cezalandırılabilecektir. Kimsenin can ve mal emniyeti kalmadığı gibi fikir ve ifade hürriyeti ortadan kalkacaktır” dedi.

Yalçın şöyle devam etti:

“Başbakan kendisini devlet zannettiği müddetçe bu zihniyet daha Türkiye’ye çok zarar vermeye devam edecektir. MİT birtakım siyasi operasyon ve manipülasyonlarla algı yönetimi metotları için de kullanılabilecektir. MİT vasıtasıyla halkın algılarıyla tehlikeli biçimde oynanabileceğinin işareti, yerel seçimlerden önce MİT müsteşarının da katıldığı Dışişleri Bakanlığındaki toplantıda konuşulanların dışarıya sızdırılmasıdır.

MİT’e ve Müsteşarının varlığına rağmen konuşmaların İnternet’e sızması mümkün olmayacağından, Türkiye’nin dış politikasıyla ilgili fevkalade mahrem konuların konuşulduğu toplantının gizliliğinin ihlalinden, siyasi hesap kokusu alınmaktadır. Başbakan’ın, Dışişleri Bakanından Süleyman Şah Türbesi meselesinden faydalanılmasını istemesi ve MİT Müsteşarının Suriye konusundaki maceraperest tutumu da MİT üzerinden tehlikeli senaryolar yazılabileceği tezlerine haklılık kazandırmaktadır. Hâlbuki devletin gizli bilgileriyle gizlilik üzerine faaliyet gösteren MİT’in siyasi manipülasyon ve çıkarlar için kullanılması suçtur, ihanettir. MİT’in görevi; Türkiye’nin terörle mücadele, güvenlik ve savunma politikalarını destekleyen haber alma faaliyetlerinde bulunmaktır.

Yasa teklifinde dikkati çeken en önemli hususlardan biri, MİT’e Terör örgütleri dahil olmak üzere ‘millî güvenliği tehdit eden bütün yapılarla irtibat kurabilme’ yetkisi verilmesidir. Bu yetkiyle, terörle mücadeleden vazgeçilerek uzun zamandır PKK’nın elebaşı ve önde gelen isimleriyle yasa dışı yollardan yapılan görüşmelere, pazarlıklara ve MİT’in KCK içindeki yapılanmasına meşruiyet kazandırılmış olacaktır. Böylelikle MİT’in terör örgütüyle organik bağ kurmak suretiyle kurduğu suç ilişkisi aklanmış olacaktır. Aynı şekilde PKK ve KCK’ya da bir tür siyasi meşruiyet alanı açılmış olacaktır. Daha da kötüsü, MİT mensupları yeni suçlar işleyebilecek, terör örgütleriyle yeni organik bağlar kurabilecek yetkiye sahip olacaklardır. Eğer teklif yasalaşırsa yeni MİT Yasası’nın adı ‘Terörle Müzakere Yasası’ olacaktır.

Diğer taraftan yeni MİT Yasası çıkarsa, yalan makinesi siyasi hayatımızın yeni fenomeni olacaktır. Özellikle İnternet’teki sahte blogların, sayfaların ve kimliklerin ortaya çıkarılması için kullanılması planlanan yalan makinası, öncelikle Başbakan üzerinde denenmelidir. Hiç şüphemiz yok ki Başbakan Erdoğan’ın sabahtan akşama söylediği yalanlara makine bile isyan edecektir.”

Hukuksuzluğa yasa ihdas edilerek meşruiyet kılıfına geçirilmeye çalışıldığını iddia eden Yalçın, “AKP iktidarının nasıl bir çarpık yönetim anlayışına sahip olduğunu göstermektedir. Türkiye’nin, ileri demokrasi yaveleriyle bizzat Başbakan Erdoğan tarafından getirildiği nokta demokrasi değil, dikta ve baskı rejiminden başka bir şey değildir. Sonuç olarak MİT’le ilgili yasa teklifi, meclisten ve AKP’nin serüvenci icraatına ve hukuksuz uygulamalarına sessiz kalan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den geçse bile HSYK Kanunda olduğu gibi Anayasa Mahkemesi tarafından mutlak surette iptal edilecektir” dedi