MHP’DEN YAŞ ÇAY FIYATINA TEPKI

MHP Rize İl Başkanı Osman Cem Kazmaz, “hükümetin 1.35 TL olarak açıkladığı Yaş çay taban fiyatı 40-45 kuruşluk bir destekleme primi ile birlikte en az 1,50 TL olmalıydı” dedi.

Açıklanan rakamın yetersiz olduğunu savunan MHP Rize İl Başkanı Kazmaz, yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti:

“Bildiğiniz gibi bugün Rize’mizde 1,35 TL düzeyinde ki 2013 yılı yaş çay taban fiyatı sayın bakanlarca bir müjde gibi açıklanmış bulunmaktadır. Diğer yandan yurdumuzda ekonomik sıkıntılar da had safhaya ulaşmıştır. İşsizlik ve yoksulluk pençesinde kalan, kredi ve kredi kartı kapanına kıstırılan halkımız “biz garip, gurebanın yanındayız, kimsesizlerin kimsesiyiz” söylemleri ile iktidara gelen AKP’nin yurdumuzu eli kanlı teröristlerle bile kucaklaşmaya götürerek sürüklediği uçurumun kenarında çare aramaktadır.

Başta Rize olmak üzere Trabzon, Artvin ve Giresun illerimizde bugünlerde yaş çay kampanyası başlamış bulunmakta, zor coğrafyada bin bir zahmetle topladığı yaş çayı için müstahsillerimiz ne yazık ki emeğinin karşılığını bir türlü alamamaktadır. Her ne kadar bu yıl taban fiyatta %12’den fazla bir artışa gidilmiş ise de bu rakam üreticilerin hak ettikleri bedelin altında kalmıştır. Bazı çevrelerce fiyat olumlu karşılanmış ise de bu bedel üzerinden özel sektörün yaş çay alacağını beklemek hayal olacaktır. Zira işin bir de kuru çay satış fiyatı ve halkın alım gücü vardır. Yaş çaya yapılacak zammın kuru çay satış fiyatını doğrudan etkileyeceği düşünüldüğünde olumsuzluklar ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda maliyet, satış ve kaçak çay arasına sıkışmış bulunan özel sektörün durumunun da dikkate alınması gerekmektedir. AKP Hükümeti çayın yarısını alabilen Çaykur’un alım fiyatını belirlerken işin diğer yarısını oluşturan özel sektörü göz ardı etmiştir.

Sosyal bir sorumluluk içerisinde yaş çay fiyatının 1,50 TL olması ve bunun içerisinde ki destekleme priminin ise en az 40-45 krş. olması gereklidir. Bu şekilde Çaykur üzerinden sektöre aktarılan kamu kaynağının doğrudan müstahsillere ürün desteği olarak ulaşması sağlanacak, ayrıca özel sektöründe kaçak çaya muhtaç olmadan, üreticiden düşük fiyata çay almadan çay üretimi ve pazarlaması yapması sağlanabilecektir. Başta çay olmak üzere milli ürünlerin desteklenmesi ve tarımdaki sürdürülebilirliğin teminat altına alınması milli politikaların temelidir. Ancak milli politikaların BOP eş başkanlarından beklenmesi de mümkün değildir. Yandaşlar için sonuna kadar seferber edilen kaynaklar, İsrailli İş Adamları için gece yarısı açılan kasalar ve bir gecede Bakan çocukları için sağlanan imkânlar Doğu Karadeniz insanından esirgenmektedir.

ÖZEL SEKTÖRÜN DE ÇAY ALIM YERLERİNDEN MUBAYAA YAPMALARI SAĞLANMALI

Çaykur tarafından uygulamaya geçirilen randevu sistemi tarafımızdan da daha önce kota ve kontenjan eziyetleri ile mağdur edilen müstahsiller için bir rahatlama sağlamak amacı ile önerilmiştir. Ancak bu sistemin üreticilere iyi anlatılması, tüm hassasiyetler gözetilerek hakkaniyetle uygulanması gerekmektedir. Ancak bu sistemin başarıya ulaşmasında ki ana unsurun özel sektörün de çay alım yerlerinden mubayaa yapmasının sağlanmasın kanun ile belirlenmesi olduğu unutulmamalıdır. Bu şekilde destekleme primi, çay üretimi ve pazarlaması için sağlıklı bir kayıt sistemi de oluşturulabilecektir. Kaçak çaya çok etkili önlemler getirmeyen bir kanun tasarısının da baştan başarısızlığa mahkûm olduğu çok açıktır.

ÇAYKUR VE ZİRAAT ODALARININ YANINDAYIZ

Bizler başta Rize’miz olmak üzere Doğu Karadeniz’de yaş çay tarımının teminatı olan Çaykur’un yanında durmaktayız ve bu kurumun ayakta kalması, çay sektöründe müstahsili koruyucu politikaların belirlenmesinde vazgeçilmez rol oynaması, bir kazaya kurban gitmemesi için elimizden geleni yapmaya da hazırız. Bu kuruluşumuzun Sri Lanka gezileri, emtia borsası oyunları ve sözde çay kanunu tasarıları ile ortadan kaldırılma girişimleri karşısında nasıl durduğumuz ve Çaykur’a uzanan elleri MHP kırar söylemlerimiz kamuoyunun hafızasında tazeliğini muhafaza etmektedir. Bu durum aynı şekilde Ziraat Odaları ve üretici dernekleri için de geçerlidir. Ancak bu bağlamda Çaykur’un siyasi iradenin de kontrolü altında olduğunu ve AKP Hükümetinin kuruma bakışının doğrudan belirleyici olduğunu da unutulmamalıdır. Tarafımızdan yaş çay için önerilen 1,50 TL fiyatın bu sivil toplum kuruluşlarınca da istenmiş olması tespitlerin doğruluğunu göstermektedir. Bu bağlamda üretici yararı dışında herhangi bir şiarı olmadığını düşündüğümüz başta Rize Ziraat odası olmak üzere tüm sivil toplum örgütlerinin çabalarının belirleyici olduğu da kuşkusuzdur.

Bu bağlamda AKP hükümetine sorulması veya hatırlatılması gereken bazı sorularımız olacaktır;

– Seçim öncesi çaykur’a alınacağı söylenen beş bin işçinin akibeti ne olmuştur?

– Çaykur tarafından kiralanacağı söylenen özel sektör fabrikalarında durum nedir?

Yoksa bunlar da öncekiler gibi halkı kandırmaya yönelik masallarmıdır?

2013 yılı yaş çay kampanyasının Rizemize ve tüm Doğu Karadeniz Bölgesine hayırlara vesile olması dilerim”