Dolar 32,5450
Euro 34,9384
Altın 2.445,81
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 18°C

MHP’Lİ GÜNAL: HÜKÜMET’TEN, SOMUT EYLEM BEKLİYORUZ!

MHP’Lİ GÜNAL: HÜKÜMET’TEN, SOMUT EYLEM BEKLİYORUZ!
13/11/2014 13:59
A+
A-

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Ekonomi Bakanlığı’nın 2015 yılı bütçesi üzerindeki görüşmeler sırasında söz alan MHP Antalya Milletvekili Doç. Dr. Mehmet GÜNAL, AKP Hükümetinin ekonomide kötüye gidişi gizlemek için kalkınma planında yer alan öncelikleri reform paketi olarak sunmaya çalıştığını, bu anlayışla ithalata bağımlılığın azaltılamayacağını ve yabancı yatırım çekilemeyeceğni söyledi.

Reform denilen dönüşüm programlarının ve eylem planının dilek ve temennilerden ibaret olduğunu ifade eden Günal, bu önerilerin eyleme dönüşmesi için bir an önce düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtti. Tüm bu sorunların çözülmesi ve Türkiye’nin dünyada hak ettiği yeri alması için, gereksiz tartışmalar ve sanal gündemler yerine yapısal önlemlerin alınmasını ve Mecliste bir yapısal reform komisyonu kurulmasını öneren Günal, MHP olarak bu amaçla çıkarılacak kanunlara destek olacaklarını söyledi.

Günal’ın konuşmasının özeti şöyle:

Süresi Dolan Göstermelik Eylem Planıyla İthalata Bağımlılık Azalmaz!
Ekonomi Bakanlığının “Bakanlığın faaliyetleri” diye başlayan kısımda “Türkiye olarak üretim ve ihracatın ithalata bağımlılığını azaltmak.” diyor. Dönüşüm planının birinci maddesine de koymuşsunuz, şöyle diyor: “Ülkemizdeki katma değeri ve teknoloji altyapısını yükseltmek zorundayız.”, “Bu amaçla bir yandan üretim, ihracat ve yatırımları artırmaya dönük çalışmalarımızı sürdürüyor, politikaları oluşturuyor ve yürütüyoruz.” Bunlarda katılmayacak bir şey yok çünkü aynı şeyi AKP’nin on iki yıllık iktidarının başından beri, milletvekiliyken de, akademisyenken de zaten söylüyorduk. Önceliklerinizi söylemişsiniz, onlara da itirazımız yok. “Yatırım ortamını hem iç hem dış yatırımcılar için iyileştirip nitelikli doğrudan yabancı yatırımlar çekmek.” diyorsunuz da bu nitelikli dediğiniz ne? Fiziki sermaye yatırımı gelip bir yeri almasın, adam gibi yatırım yapsın değil mi? Yani nitelikli, doğrudan yatırımcı dediğimiz bu. Ben hâlâ soruyorum, 2000 yılındaki bir otomotiv fabrikasının İzmir’deki yatırımından bu yana bana bir tane 1 milyarın üzerinde Türkiye’ye bir yabancı yatırım geldi mi? Hayır! Biri AVM aldı, biri banka aldı, vs. o ayrı ama gelip fabrika kuran var mı? Yabancı sermaye deyince bunları anlıyoruz. Sürekli aynı şeyi söylüyoruz ama yapalım artık. Nasıl daha fazla katma değer yaratacağız? Sadece tüketim ekonomisiyle, sadece inşaat ekonomisiyle nereden katma değer yaratacağız? “Bu yapı sürdürülemez.” diye Babacan daha utangaç söylüyor, biz daha bağırarak söylüyoruz ve bazıları da kızıyor. Çünkü biri frenci, biri gazcı oldu. Bu şekliyle ithalata bağımlılığı azaltmak mümkün mü? Ne güzel “girdi tedarik sistem” dediniz, daha önce Zafer Çağlayan’a kaç defa söyledik, bunları yap, seni alnından öpelim demedik mi? Dedik. O gitti, siz geldiniz, Hükûmet hâlâ yeni program açıklıyor, yeni hedef açıklıyor, gene “Girdi tedarik sistemini güncelleyeceğiz.” diyor. Aynı yerde sayıyoruz.

Söylemeye çalıştığım birinci şey “Program koordinatörü Ekonomi Bakanlığı, ithalata olan bağımlılığın azaltılması…” Kalkınma Planını çıkaralı 1,5 sene oldu mu? Söylediğiniz dokuz madde, artı sekiz, artı sekiz tamamı kalkınma planında yer alan, kalkınma planından önce özel ihtisas komisyonu raporlarından süzülerek gelen beş yıldır çalışılan konular. Hâlen daha “Eylem planı çıkaracağız.” diyorsunuz. Ben şaşırıyorum o zaman hâlen daha “Yapacağız, edeceğiz, yapılması lazım.” Diyorsunuz.

Mecliste Ekonomik Reform Komisyonu Kurulsun ve Düzenlemeler Hemen Çıkarılsın!
Ne dediğimi tespit edelim: “Programın amacı ve kapsamı diye ithalata olan bağımlılığın azaltılması.” Programın eylem planı birinci cümleden başlıyor. İşte “Artan sermaye girişi, TL’nin güçlenmesi, yurt içi ara malları üretimi aleyhine bir ortam oluşturmuştur.” Peki, ne zaman oldu bunlar? Yani bu da mı 2002’den önce oldu? Bunların önlemini alalım dedik. Rüzgâr arkamızdan eserken ikinci yarıya gelmeden yapısal önlemleri alalım diye defalarca söyledik. Burada da dedik ki gelin Milliyetçi Hareket Partisi olarak, yapıcı, yol gösterici muhalefet anlayışı çerçevesinde geciktiniz ama elhak söyledikleriniz doğrudur. Bu programda olanların çoğuna, hepsine neredeyse imzamızı atarız. Ya gelin de sanal kısır çekişmelerle uğraşmayalım, bu yapısal önlemleri alalım, gerekirse bir ekonomik uzlaşma kurulu kurun, İç Tüzük gibi, Anayasa gibi bir komisyon kurun. Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu görüşmelerinde olduğu gibi oturalım bir ayın içinde hepsini çıkaralım. Ama bir türlü bunlara sıra gelmiyor. Lüzumsuz birtakım işlerle, siyasi müzakerelerle, süreçlerle Meclisin gündemi maalesef yoğunlaşıyor.
Diyorsunuz ki: “Tespiti yaptıktan sonra bu çerçevede yurt içinde üretilen ürünlerin standart ve kaliteleriyle teknolojik kapasitelerinin yükseltilmesinin desteklenmesi.” Çok doğru. “Ara mallarında kullanılanlar arasında bilgi ve farkındalık düzeyi artırılsın, kamu alımlarında yurt içinde üretilen ve yerli ürünlerde kullanılan nihai ürünler…” Çok güzel, hem savunma sanayisinde hem normal sanayide söyledik. Yüksek teknoloji tabanı nasıl yapacağız gerekli AR-GE’yi yapmadan, gerekli desteği yapmadan? Sadece müteahhitlere arsa, arazi rantı çıkararak, sadece Bakanlık aracılığıyla veya kurumlar aracılığıyla imar planı tadilatı yaparak bir yere kadar yapabilirsiniz. Kısmen büyümüş gibi görünürsünüz, sonra da hepiniz dersiniz: “Ya biz bu işsizliği niye düşüremiyoruz?” E düşmez. İstihdam yaratan alanlarda yeni yatırım yapmıyorsunuz ki. Demin dediğiniz gibi sizin yani girdi tedarik sistemini koyup dışarıdan söylediğiniz anlamda herkes diyordu: “Kur yükselmesin, böyle iyi.” diyordu o zaman birkaç arkadaşımız hariç. Şimdi, kısmen sağlanan kurdaki bizim irademiz dışında yükselmeden kaynaklanan, talepteki daralmadan kaynaklanan ithalat azalması, bunun getirdiği şey bize yapısal olarak çözmeyecek ki. Kısmen de enerjide dışa bağımlılığımızdan kaynaklanan enerji fiyatlarında düşüş… “Oh rahatladık seçim öncesi.” derseniz çok daha ağır fatura öderiz.
Eğer bu konularda hemen, artık bu dilek ve temennilerden vazgeçip önlem almak istiyorsanız biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bunlarla ilgili somut önerilerin tamamına esas itibarıyla destek olmaya hazır olduğumuzu söylüyoruz. Artık bir an önce plandan vazgeçip eyleme geçelim.

Program ve Planlar Dilek ve Temennilerden İbaret!
Bize hâlâ geleceğe ilişkin eylem planları çıkarıyorsunuz. Şimdi, sırayla maddelere bakalım. Daha 1’incisi: “Girdi tedarik sistemi (GİTES) gerçekleşme raporu hazırlanacak…” “Ve eylem planı 2013-2015 tamamlanmasını müteakip ülkemiz ihtiyaçlarına bağlı olarak güncellenecektir.” Önce tamamlanacak. Ne? 2013-2015 GİTES Eylem Planı. Söylemeye çalıştığımın özü burada yazıyor. Bir Turizm Eylem Planı çıkardık, 2007-2013; 2013 geldi hâlâ 1’inci maddesindeki kanunu çıkaramadık. “Tamamına katılıyorum, getirin şu kanunu bir çıkarın, ondan sonra düzeltiriz.” Dedim, 2015 yılı geldi; bakan gitti, yeni bakan geldi; hâlâ yok.
“Madenciliği yurt dışına çıkaracağız.” diyorsun, yurt içindekini bir çözelim, düzenlemesini bir yapalım, kendi madenlerimizi adam gibi işletelim uluslararası standartta., “Sigorta şirketleri 2 ülkeden kaçıyor sigorta için, birisi Türkiye.” dedi, yani madenleri sigortalama anlamında. O standarda bir madenciliğimizi çıkaralım da yurt dışında arayalım. “Rüzgâr enerjisi” demişsiniz, “yerli enerji” demişsiniz; bunlar güzel. Jeotermal… Ne yapacağız? “Makinesini üreteceğiz.” İyi de kardeşim, bunların ruhsatlarında sorunumuz var. Adam “Kendi enerjimi üreteyim.” diyor, ona müsaade etmiyor sürekli bir şey çıkarıyoruz. Denetlenecek, düzenlenecek ama bunu da çözmemiz lazım. Enerjinin üretim potansiyelini artırmadan sadece makinesini artırarak bağımlılığı azaltma şansımız yok.

Devlet Teröristlerle ve Kara Paracılarla İşbirliği Yapmamalı!
21 Haziran 2014 tarihinde Almanya’da Ekonomi Bakanlığı yetkililerinin de katıldığı bir Türkiye Yatırım Ortamı Semineri gerçekleşmiş. Tabii, STK’larla yapmışsınız. Bu seminerin düzenleyicisi –haber olarak da “Güneydoğu’ya yatırım çağrısı” diye yer aldı– Avrupa Kürt İşverenler Derneği idi. Olabilir, arkadaşlar sizi çağırır, bütün ülkelerde yaptığınız gibi yaparsınız ama bize gelen bu bilgiler de bunun daha önceki KAR-SAZ deneyiminin arkasından gelen yeni bir şey olduğu ve bunun yöneticilerinin de yine devletin başka birimleri tarafından tehlikeli listede göründüğünü de dikkatinize sunmak istiyorum. Yatırımı çekin, yatırımın içeriğine değil, düzenleyen kişinin niteliğine itiraz ediyorum. Burada gerekli bilgiler var, çünkü burada birçok diğer terör örgütüyle ilgili bağlantılardan bahsediliyor. Eğer bunlar doğruysa, o zaman o şeylere giderken arkadaşlarımızın belki ilgili birimlerden biraz daha destek alması gerekir. Daha önceki, kara para aklamayla ilgili birtakım hususlarda, terörün finansmanıyla ilgili hususlarda kendisinin adının geçtiğini şimdilik söylemekle yetineyim.