Dolar 32,3680
Euro 34,9630
Altın 2.325,55
BİST 9.127,66
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

MHP’Lİ KALAYCI: ÇALIŞANLAR GEÇİMİNİ BORÇLA, KREDİLERLE SAĞLAYABİLİYOR

A+
A-

MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Kalaycı, TBMM’de “Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” üzerine yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Tasarıyla; 45 yaşını doldurmamış çalışanların otomatik olarak bir emeklilik planına dahil edilmesi ve prime esas kazancının yüzde 3’ü tutarında katkı payı ödemesi, çalışan adına devlet katkısı sağlanması, çalışanın iki ay süreli cayma hakkını kullanmaması halinde, sisteme girişte bin lira ilave devlet katkısı sağlanması, ayrıca emeklilik hakkının kullanılması halinde, çalışana, birikiminin yüzde 5’i karşılığı ek devlet katkısı ödenmesi öngörülmektedir.
Çalışanların halen zorunlu ve kamusal bir sosyal güvenlik sistemi, ayrıca gönüllü ve devlet katkılı bireysel emeklilik sistemi bulunmasına rağmen, 45 yaş altı çalışanlara yönelik böyle otomatik katılım öngören bir düzenlemeye gidilmesi mevcut şartlarda doğru değildir.

ÇALIŞANLAR, BİREYSEL EMEKLİLİK İÇİN NASIL PAY AYIRABİLECEK?
2017 Ocak ayına ilişkin ücret zamları bireysel emeklilik kesintisine gidecektir. Yani çalışanlar bir anlamda ocak ayında zam alamayacaktır. Çalışanların gelirleri zaten düşüktür. Ücret, bugün milyonlarca kişinin tek gelir kaynağıdır. Resm” verilere göre 5 milyonun üzerinde asgari ücretle çalışan bulunmaktadır. Milyonlarca kişi taşeron işçisi olarak düşük ücretle köle gibi çalıştırılmaktadır. Kamu çalışanları, özel sektör çalışanları geçinemiyor, asgari ücretli geçinemiyor, taşeron işçileri geçinemiyor. Aldıkları parayla nasıl geçinsinler ki? Dolayısıyla bir de bireysel emeklilik için nasıl pay ayırabileceklerdir?

ÇALIŞANLAR GEÇİMİNİ BORÇLA, KREDİLERLE SAĞLAYABİLİYOR
TÜRK-İŞ’in araştırmasına göre, 2016 Temmuz ayı itibarıyla dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.370 lira, yoksulluk sınırı 4.462 lira, bir kişinin geçim maliyeti 1.705 liradır. Diyanet İşleri Başkanlığımız da 2016 fitre miktarını 15 lira olarak açıklamıştır. Bir kişinin bir günlük asgari ihtiyacı karşılığı belirlenen fitre miktarı dört kişilik bir aileye göre hesaplandığında aylık 1.800 liraya denk gelmektedir.

Bugün milyonlarca çalışan açlık sınırının altında ücret almaktadır. Çalışanların neredeyse tamamının ücreti yoksulluk sınırının altındadır. Çalışanlar şiddetli geçim sıkıntısı nedeniyle borç batağına girmiştir. Bankalar Birliğinin son açıkladığı Rapor’a göre tüketici kredisi kullanan kişilerin yüzde 65,6’sını ücretliler oluşturmaktadır. Dolayısıyla çalışanlar borçla, kredi kartlarıyla, tüketici kredileriyle geçimini ancak sağlayabilmektedir.

ÖNCELİKLE ÇALIŞANLARIN VERGİ YÜKÜ AZALTILMALI
Zaten çalışanlar üzerinde adaletsiz ve ağır vergi yükü bulunmaktadır. Çalışanların ücret ve aylıkları yıl içinde aydan aya giderek azalmaktadır. Asgari ücretlinin bile yıl içinde eline geçen ücreti düşmektedir. Nitekim, asgari ücretli bu yılın son üç ayında 1.230 lira ücret alacaktır. AKP Hükžmeti, çalışanların aldığı ücretle nasıl geçinebildiğini düşünmemektedir, umurunda bile değildir. Hükžmet, çalışanlara yeni yük getirmeden önce, asgari ücretin 70 lira azalmasının önüne geçecek düzenlemeyi yapmalıdır. Ayrıca, çalışanların vergi yükü de azaltılmalıdır.

TAŞERON İŞÇİLERİNE VERİLEN SÖZLER NİYE TUTULMUYOR?
Taşeron işçilik çalışma hayatının en temel sorunudur. Kamuda çalışan taşeron işçilere kadro verileceği sözlerine ve Başbakan tarafından tüm taşeron işçilerine müjde verilmesine karşın bugüne kadar hiçbir şey yapılmamıştır. O nedenle, Hükžmet, öncelikle taşeron işçilerine verdiği sözleri yerine getirmelidir.

VATANDAŞIN GELİRİNİ ARTIRACAK ÖNLEMLER ALINMALI
Tasarrufları artırmak Türk ekonomisinin çözümlenmesi gereken en önemli sorunu konumundadır. 57’nci Hükžmet döneminde gerçekleştirilen yapısal reformları devam ettirmeyen AKP hükžmetleri tasarrufların hızla düşmesini yıllarca seyretmiş, uyarılara hep kulak tıkamıştır. Şimdi de, Hükžmet yurt içi tasarrufların artırılması gibi önemli ve yapısal bir konuyu sadece bireysel emeklilik sistemi üzerinden çözmek isteme gibi bir yanlış içerisindedir. Oysa tasarrufları artırma bunun çok ötesinde ve derin bir konudur. Tasarrufu artırmak için öncelikle üretimi artıracak, vatandaşın gelirini artıracak önlemlerin alınması gerekmektedir.

RANT EKONOMİSİNDEN ÜRETİM EKONOMİSİNE GEÇİLMELİ
Yurt içi tasarruflar, verimlilik ve rekabet gücü artışından bağımsız düşünülemez. Bu noktada, ekonominin verimlilik artışı sağlayacak sermaye yoğun üretime geçmesi ve rekabet gücü oluşturacak yüksek katma değerli üretime yönelmesi zorunludur. Türkiye’nin ekonomik sorunlarını çözecek ve vatandaşlarımızın refah seviyesini artıracak, borç sarmalından kurtaracak program ve projeler acilen uygulamaya konulmalıdır.
Bir an önce de rant ekonomisinden yatırım, üretim ve istihdamı sürekli artırmayı öngören üretim ekonomisine geçilmelidir.