MHP’Lİ ÖZTÜRK: ÜLKÜ OCAKLARI BİR OKULDUR

“Bugün başkalarının hazırladığı meydanlarda, tayin ettiği zamanlarda, şartlarını tayin ettikleri hallerde kavga etmeyeceğiz” dedi.

Öztürk, Isparta Ülkü Ocakları’nca Süleyman Demirel Kongre Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte, MHP’nin merhum genel başkanı Alparslan Türkeş’in, geçmişteki Türk devletlerinin liderleriyle farklı çağlarda yaşamasına rağmen, onlarla aynı inanca sahip olduğunu söyledi.

Türkeş ile geçmiş Türk devletleri liderlerinin “ülkücülük” anlayışında birleştiğini ifade eden Öztürk, ülkücülüğün daha sonra bir hayat tarzı haline geldiğini, ülkü ocaklarının da Türk gençliğinin, ecdadın kalite çıtasına çıkması için kurulduğunu dile getirdi.

Öztürk, ülkü ocaklarının, Türk milletinin geçmişten gelip yarınlara akacak olan tarihi yaşatabilecek insanları yetiştirmek için kurulduğuna değinerek, ülkücülerin Türkiye’deki marjinal grupların egemenliğine müsaade etmediğini söyledi.

Ülkücülerin, ülkede birlik ve beraberliği sağlamak için mücadele ettiklerini savunan Öztürk, “Bin yıl önce bu toprakları aldığımız zaman bu topraklar milletler mezarlığı halindeydi. Yaşarken bulduğumuz milletleri, biz yaşarken yaşatmaya devam ettik. Bugün yaşatmak için koltuklarımızın altına aldıklarımız, kendilerini ‘ispat ve ifade etsinler’ diye şimdi bizim kendimizi inkar etmemiz isteniyor. Anayasa yapıyoruz, anayasadan Türk kelimesinin çıkarılması için devletin yönetenler de dahil bir mücadele veriliyor. Oslo’da alınan kararları Tbmm’de kabul ettirmek istiyorlar” diye konuştu.

Bu kararı alanların içinde “eski ülkücüleri”nde olduğuna dikkati çeken Öztürk, şunları kaydetti:

“Ülkü ocakları bir okuldu. Bu okulun ön kapısından da arka kapısından da mezun olanlar var. ‘Eski ülkücü’ dediklerimiz de bu arka kapıdan mezun olanlar. Başkalarının da kendileri gibi olması için çaba sarf ediyorlar. Ama onlara bir şey söylüyoruz. Boş bıraktığımız sahalarda çakalların türemesine meydan verilmemesi için ayakta olmalıyız. Dünden daha güçlü olmalıyız. Aramızdaki kavgaları bir kenara bırakıp, unutmak mecburiyetindeyiz. Eğer unutamıyorsak, ertelemek zorundayız. Eğer bunu yapamazsak, üzerinde kavga edeceğimiz bir metrekare toprağı bize bırakmayacaklarını bilesiniz. Dün meydanlarda kavga ettik. Kavgadaki becerimizi herkes gördü. O kavganın zamanını, zeminini, meydanını biz seçmiştik. Bugün başkalarının hazırladığı meydanlarda, tayin ettiği zamanlarda, şartlarını tayin ettikleri hallerde kavga etmeyeceğiz. O kavgadan galip çıkmamız mümkün değil. Eğer gerekirse, inşallah o güne gelmeyiz, o kavganın şartlarını, zamanını, meydanını biz tayin ederiz ama oradan galip çıkan da biz oluruz, biz olmalıyız.”

AA