Dolar 32,3228
Euro 35,1013
Altın 2.301,52
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

MHP’LI VURAL: BASBAKAN UCUZ SİYASET YAPIYOR

A+
A-

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Soma’ya yaşanan facianın şehitleri üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ucuz siyaset yaptığını iddia ederek, “Sen hangi mesuliyetten söz ediyorsun, bir de Hazreti Ömer’in sözünü kullanıyorsun? Sen kimsin, Hazreti Ömer kim? Sen kendini ne zannediyorsun?” dedi.

TBMM’de bir basın toplantısı yapan Vural, Soma’da yaşanan maden faciasının, Türkiye’yi yönetenlerin kendilerine çeki düzen vermeleri gereken bir olay olduğunu belirterek, “Bizler Soma’da, ‘Beni bırakın Mahmut’u kurtarın onun eşi hamile’ diyen madenciyi, ‘ne kaçıyorsun ulan’ diye vatandaşın üzerine yürüyen, boğazına sarılan tokatlayan Başbakanı ibretle izlerken bu tablodan ders alması gereken kimler?” sorusunu gündeme getirdi.

Soma’da yaşanan facianın asla unutulmayacağını ifade eden Vural, Başbakan Erdoğan’ın dün grup toplantısında yaptığı konuşmayı ise şu sözlerle eleştirdi:

-“SEN KENDİNİ NE ZANNEDİYORSUN?”-

“Ders alması gerekenler, bu manzaralardan ders çıkarmaları gerekirken zeytinyağı gibi üste çıkarmanın gayreti içerisinde oldular. Aynı anlayış Erdoğan’ın dünkü grup konuşmasında da vardı. Maden şehitlerinin üzerinden ucuz ve çirkin siyasetini sürdürmüş, Soma’nın acısı üzerinden yine siyaset bezirganlığı yapmaya devam etmiş, sosyal medyadan gazetelere kadar herkese birşeyler söylemiş ancak maden sahibine ne hikmetse tek kelime etmemiştir.

Grup toplantısında Soma’da yaşattığı rezaletin üzerine örtmek için Hazreti Ömer’in adını bile anmadan diyor ki ‘Bu ülkenin başbakanı olarak Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı koyun bile benim mesuliyetim altındadır’. Bu nasıl bir mesuliyettir ki topraklar altında henüz çıkartılmayı beklerken, sen koruma ordunla Soma’ya gidiyorsun, belediye binasının önünde henüz acılar tazeyken siyasi konuşmalar yapıyor, 30 Mart’ta herkese haddini bildirdiğinden, herkesin hesabını gördüğünden bahsediyorsun?

Bu nasıl bir vicdandır. Mesuliyet sahibi biri acılı insanları tokatlar mı, polisler tarafından tutulmuş bir vatandaşı müşavirlerine tekmeletir mi? Rüşvet alanların, ihaleye fesat karıştıranların, ayakkabı kutularında milyon dolarlar saklayanların mesuliyeti sende değil mi? Sen hangi mesuliyetten söz ediyorsun, bir de Hazreti Ömer’in sözünü kullanıyorsun? Sen kimsin, Hazreti Ömer kim? Sen kendini ne zannediyorsun?”

-“BU NASIL İKLİMDİR Kİ?”-

Başbakan Erdoğan’ın madencilere yönelik olarak “Aynı davanın neferleriyiz, aynı iklimin kardeşleriyiz” sözlerini de değinin Vural, “Bu nasıl bir iklimdir ki sen 7 yıldızlı otellerde tatiller yapıyorken, onlar mesaiden kesilir korkusuyla bir gün bile izin almıyorlar?” diyerek şöyle devam etti:

“Bu nasıl aynı dünyanın insanı olmaktır ki onlar yeraltında karbonmonoksitle, zehirle boğuşurken sen yukarıda ağza alınmayacak zehir zemberek sözlerinle oradaki insanlara hakaret etmekle meşgulsün. Nasıl aynı dünyanın, iklimin insanı olabilirsiniz? Bakanın kolunda 765 milyarlık saati takarken, onlar 5 liralık, 10 liralık saatleriyle vardiyanın bitip bitmediğini kontrol etmeye çalışıyorlar. Sen kim onlar kim? Sen kimsin de kimi şehitlik mertebesine yaklaştırıyorsun? Onları şehitlik mertebesine yaklaştıran sen değilsin, benim inancım. Şehitliği de beyefendi belirliyor.

Sayın Başbakan İsrail’e özel bir teşekkür gönderme ihtiyacı içinde olmuş. Ama siyasi parti liderlerine teşekkür etmiyor. ‘Temsilcilerine teşekkür ederim’ diyerek geçiştiriyor. Senin kimlerle aynı iklimi soluduğunu bu teşekkür de çok iyi gösteriyor. Oraya giden parti liderlerine isimleriyle teşekkür etsen ne olacak? İncilerin mi dökülecek? Hani acı hepimizindi, birlik beraberlik günüydü? Tek derdi siyasi hesaplar. Gocunmuş, alınmış, Obama da Abdullah Gül’ü aradı ya. Ona da teşekkür etmemiş. Böylesine bir ortamda bile siyasi hesapla hareket eden, bunu da bir siyasi hesap olarak algılayan birinin Cumhurbaşkanı olamayacağını görmek için müneccim olmaya gerek yok diye düşünüyorum.”