Dolar 32,5564
Euro 34,8514
Altın 2.437,32
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Per 20°C
Cum 20°C
Cts 18°C
Paz 19°C

MHP’Lİ YALÇIN: ADI SELVİ, KOD ADI ABDÜLTAYYİP

MHP’Lİ YALÇIN: ADI SELVİ, KOD ADI ABDÜLTAYYİP
12/11/2014 17:29
A+
A-

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, MHP Lideri Devlet Bahçeli hakkındaki seviyesiz beyanlarda bulunan gazeteci Abdulkadir Selvi’ye tepki gösterdi. Yalçın, “Abdülkadir Selvi, kendine güveni olmayan, bütün cesaretini iktidardan alan, efendisinin emrine göre kalem oynatan zavallı bir adamdır.

Öteden beri söylüyoruz Selvi, sahibinin sesidir. Kod adı da Abdültayyip’tir. Görevi, MHP tarafından ortaya konan haklı tenkitler karşısında iktidarın zorlandığı zamanlarda en aşağılık ifadelerle Genel Başkanımıza ve partimize saldırmaktır. Aksi takdirde; medyada bahşedilen yeri kaybedecek, bir daha da AKP’nin kapısına bile yaklaştırılmayacaktır” dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Gazeteci Abdülkadir Selvi’nin MHP Lideri Devlet Bahçeli hakkındaki seviyesiz beyanları yazılı basın açıklamasıyla cevap verdi.

“Gazeteci Abdülkadir Selvi, dünkü yazısında Dersim İsyanı tartışmalarını bahane ederek Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli hakkında çok seviyesiz, rezil ve hakaretamiz ifadeler kullanmıştır” diyen Yalçın sert tepki gösterdiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“MHP nezdinde Selvi ve onun gibi gazeteci müsveddelerinin kıratı iyi bilinmektedir. Selvi’nin efendisinin kim olduğu, yularının kimin elinde olduğu bellidir. Abdülkadir Selvi, kendine güveni olmayan, bütün cesaretini iktidardan alan, efendisinin emrine göre kalem oynatan zavallı bir adamdır.

Öteden beri söylüyoruz Selvi, sahibinin sesidir. Kod adı da Abdültayyip’tir. Geçmişte meslektaşlarının bile değer vermediği, silik ve sıradan bir gazeteci iken AKP’nin kapısını aşındırarak ve Erdoğan’a methiyeler dizerek medyada küçümsenmeyecek bir köşe kapmıştır. Görevi, MHP tarafından ortaya konan haklı tenkitler karşısında iktidarın zorlandığı zamanlarda en aşağılık ifadelerle Genel Başkanımıza ve partimize saldırmaktır. Aksi takdirde; hiçbir gazetecilik kabiliyeti, kapasitesi ve birikimi olmamasına rağmen kendine medyada bahşedilen yeri kaybedecek, bir daha da AKP’nin kapısına bile yaklaştırılmayacaktır.

İktidar partisi tarafından oluşturulmaya çalışılan bir “üst akıl” veya “üçüncü göz” yapısının emir eri olmaya hazırlanan Abdültayyip Selvi’nin, MHP’nin tek parti devrindeki zulümleri savunduğu iddiası kepazeliktir. MHP; bugün bölücü terör karşısında olduğu gibi iktidarların değil, devletimizin ve milletimizin haklarını savunmaktadır.

ÇETELER MASUM GÖSTERİLEMEZ

Başları sıkışınca bütün mukaddesleri istismar etmekten çekinmeyen bu iktidarın medyadaki temsilcilerinden biri olan Selvi de bugünkü yazısında Ülkücülerin kutsallarını kullanarak MHP’yi hedef almıştır. Ülkücü şehitlerimizin adını Selvi gibi yağdanlıkların ağzına alması bizim için züldür. Selvi’yi, Ülkücülerin mübarek bildiği değerlerden uzak durması ve hareketin ismetini kirletmemesi konusunda uyarıyoruz.

1937 Dersim İsyanı’nın Başbakan Davutoğlu ve Selvi’nin iddia ettiği gibi sadece masum insanların katledildiği, devletin halka zulmettiği bir hadise olarak yansıtılması tarihi gerçeklere aykırıdır. Asıl gözlerden kaçırılmak istenen şey, eli silahlı eşkıyanın devlete başkaldırısıdır. İsyanı bastırmak için Tunceli’de çocuk ve kadınların öldürülmesi asla hoş görülemez. Ancak çocuk ve kadınlar üzerinden devlete karşı isyan eden ve askerlerimizi öldüren çeteler masum gösterilemez, eli silahlı şakilere merhamet edilemez.

UYDURMA RAKAMLAR

Dersim olayı, bir katliam değildir. Ancak isyan ağır şekilde bastırılmıştır. 1937’de katliam yapıldığını gösteren herhangi bir belge ve bilgi de yoktur. Ölümlerle ilgili ortada dolaştırılan rakamlar ise abartılı ve uydurmadır.

Burada vurgulanması gereken bir husus daha vardır: Dersim’de başkaldıran silahlı çeteler, kendilerine zarar gelmesin diye saklandıkları mağaraların önüne kadın ve çocukları koymuşlardır. Bugün PKK da benzer şekilde çocukları sokağa sürmekte, güvenlik görevlilerine karşı kalkan olarak kullanmaktadır. Es kaza onların başına bir iş gelince devlet katliam yapmakla suçlanmaktadır.

Asıl zulüm, geçmişte devlete başkaldıranların eylemlerini çocuk ve kadınların öldürülmesini gerekçe göstererek aklamaya çalışmaktır. AKP’nin ve medyadaki Selvi gibi sözcülerinin bu ısrarlarının arkasında, bugün PKK’nın kanlı eylemlerine hoşgörüyle bakılması ve onlara haklılık gerekçesi hazırlanması için vesile ve fırsat yaratma hedefi sırıtmaktadır.

AKP iktidarı 12 yıldır bir takım masumiyetleri ve geçmiş hükžmetlerin yaptığı yanlışları kullanarak PKK’yı ve ayrılıkçı Kürt hareketini aklamaya, meşrulaştırmaya çalışmaktadır.

Dersim İsyanı sırasında yaşananları sadece tek parti iktidarının hataları şeklinde değerlendirmek yanlıştır. Ayrıca Mill” Mücadele dönemi dahil Cumhuriyet’e kadar ve Cumhuriyet döneminde çok sayıda ayrılıkçı Kürt isyanı meydana gelmiştir. Devlet, Türkiye’nin bekasına ve milletin bütünlüğüne yönelen tehdidi bertaraf etmek için isyanı bastırmıştır. Bu sırada bazı yanlışların yapılmış olması, devletin bekasını koruma refleksinin haklılığının görmezden gelinmesini gerektirmez.

MHP GERÇEKLERİ HATIRLATTI

Ayrıca MHP’nin tutumu ne tek parti iktidarlarını savunmaya ne de geçmişte yapılan yanlışları temizlemeye yöneliktir. MHP, bölücü eşkıyanın geçmişteki isyanlarının devletin bekasını, milletin birlik ve bütünlüğünü tehdit ettiği gerçeğinin gizlenmesine karşı çıkmaktadır. MHP; Dersim hadiselerinin, genç Cumhuriyet’in henüz ayağa kalktığı bir dönemde meydana geldiği ve emperyalist odakların tahrik ettiği bölücü isyanların Türkiye’yi tehdit ettiği gerçeğini kamuoyuna hatırlatmaktadır.

MHP, tarih” hadiselerin mutlaka döneminin şartları dikkate alınarak tahlil edilmesi de gerektiğini vurgulamaktadır.

Dersim ve Ermeni meselesi gibi hassas konular bahane edilerek milletimizin ve devletimizin hakları göz ardı edilmektedir. Bu suretle etnik temelli bölücülüğe davetiye çıkarılmakta, onların meşruiyetine zemin hazırlanmaktadır. Ne yazık ki AKP iktidarı ve yandaş medya çocuk ve kadınların öldürülmüş olmasını gerekçe göstererek tarih” gerçekleri tahrif etmekte, saptırmaktadır. Olaylar sırasında masum kimselerin ölümü zalimle mazlumun yerlerinin değiştirilmesi için bahane olarak kullanılmaktadır.

Dersim üzerinden mezhep kışkırtıcılığı yapmak, MHP için mezhep ve etnisite ayrımcılığı imasında bulunmak büyük vebaldir, günahtır. Ama Selvi gibilerin sorumsuzca beyanları yüzünden toplumsal barış ve dengeler, tarih” hakikatler oy avcılığına ve çıkar hesaplarına kurban edilmektedir.

SELVİ HAYAL GÖRÜYOR

Abdültayyip Selvi, güneydoğuda sokak ortasında infaz edilen askerlerin ağaçlara asılarak katledilen korucuların, gezi olaylarında öldürülen masum gençlerin hükžmete yüklediği vebal ve sorumluluğu gizlemek çabasındadır.

“Bir tek millet olacaksak bunları yapmamız lazım.” diyen Selvi hayal görmektedir. Etnik ve bölücü Kürt unsurların bir arada yaşamaya niyetleri olmadığı ortadadır. Güneydoğunun bazı kentlerinde özerlik ilan edilmeye başlanmıştır. Anayasa’ya göre devletin dili Türkçe olduğu h‰lde bölgede Türkçe tabelalar kaldırılmıştır. Devletin eğitim hizmetlerine izin verilmemektedir. Türkiye’nin başka bir yerinden herhangi bir vatandaşın bölgede elini kolunu sallayarak dolaşması mümkün değildir.

Alevi İslam inancına sahip vatandaşlarımızın beklentilerinin karşılanması konusunda ise MHP en hassas davranan partilerin başında gelmektedir. MHP bu konuda iktidardan önce davranmış ve bazı somut öneriler sunmuştur. Cumhuriyet’in Alevi vatandaşlarımızı kucaklaması ve haklı taleplerinin demokrasi çerçevesinde karşılanması gerektiği hususunda bugüne kadar hükžmete defalarca uyarılarda bulunmuştur. Ama Selvi’nin de içinde bulunduğu yandaş medya bunları görmezden gelmiştir.

AKP ve yandaş medya hem din”, hem etnik hem de mezhebe dayalı hassasiyetleri kaşıyarak, bunları oy malzemesi yaparak hala tehlikeli sularda balık avlamaktadır.

Meseleyi mezhep aleyhtarlığı üzerinden tartışma ve Alevi İslam inancına sahip vatandaşlarımızın hassasiyetlerini istismar etme eğilimi maksatlıdır. MHP’yi bir kesimin karşısında diğer kesimin yanında gösterme oyunu çok tehlikelidir. Toplumsal dengelerle oynayan Selvi gibilerin bu yolla varabileceği bir yer olmadığı gibi elde edecekleri şey hüsran ve hayal kırıklığıdır.

İSTİSMAR SIRA ALEVİ VATANDAŞLARIMIZA MI GELDİ

AKP iktidarı şimdiye kadar Gülen cemaatini kullanıp sırtından atmıştır. Çözüm sürecinin iflas ettiğini görerek son günlerde PKK’yı da sırtından atacağının sinyalini veren iktidara ve medyadaki bilumum yandaşlarına soruyoruz:

İstismar politikalarınızda şimdi de sıra Alevi vatandaşlarımıza mı geldi?

Siz önce Gezi Olayları sırasında hayatlarını kaybeden Alevi kökenli on gencin hesabını vermelisiniz. MHP’ye saldırarak, gerçekleri saptırarak AKP’nin 12 yıllık kirlerini temizlemeniz mümkün değildir. Ömür boyu tövbek‰rlık ırmağında yıkansanız da üzerinizdeki vebali temizleyemezsiniz.

AKP kurmaylarında olduğu gibi yandaş medyanın da bütün söylemleri tribünlere oynamak üzerinedir. Gerek Başbakan Davutoğlu’un son günlerdeki açıklamaları gerekse Yezitçi Selvi’nin beyanları, hakikatleri dile getirmek ve bir hakkı teslim için değil, semboller ve olaylar kullanılarak seçmene mesaj vermek içindir. Bunların hepsi siyasi ahlaktan yoksun, ikiyüzlü seçim yatırımıdır.”