Dolar 32,4781
Euro 34,9319
Altın 2.435,57
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 18°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 18°C

MHP’Lİ YALÇIN: TÜRKİYE TÜRKLERİN VATANIDIR

MHP’Lİ YALÇIN: TÜRKİYE TÜRKLERİN VATANIDIR
28/02/2013 18:59
A+
A-

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “Milliyetçilik vazgeçilmez, terk edilemez ve daima yüksek bir değer olarak kalacaktır, bu realiteden rahatsız olanlar, Türk milletinin değerleri ve kıymet hükümleriyle savaşanlar, havanda su dövdüklerini er geç anlayacaklardır” dedi.

Erdoğan ile MHP’nin milliyetçilik anlayışının farklı olduğunu belirten Yalçın, “AKP liderine bir kez daha hatırlatıyoruz ki Türkiye Türklerin vatanıdır. Türklerin ülkesinde Türk milliyetçiliğine düşmanlık etmek, Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktan farksızdır” dedi. Yalçın, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmesine yönelik faaliyetlerin önündeki tek engelin, Türk milliyetçiliği fikriyatı olduğunu savundu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. E. Semih Yalçın, “Son günlerde yandaş medyada hemen her gün MHP’nin siyasi konumunu, Türkiye’nin sorunlarına bakışını marazi bir hal ve hasmane tutumla eleştiren birbirinden farklı yorumlar yer aldığını belirterek, ” AKP iktidarı, İmralı süreciyle belirgin şekilde kendini gösteren gayri mill” projeleri topluma mal etme gayretlerinin, milliyetçilik duvarına çarptığını endişeyle görmüştür ” dedi.

Türk Milliyetçiliğinden rahatsız olan çevrelerin MHP’nin fikriyatına yönelik saldırıların arttığına dikkat çeken Yalçın, yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti:

” Rejimi ve toplumu uğratmaya çalıştığı başkalaşım sürecinde AKP iktidarı, önündeki en büyük engelin, Türk toplumunun genlerine işlemiş milliyetçilik anlayışı olduğunu geç de olsa fark etmiştir. Bu durum karşısında iktidar, toplumsal gerçekliği ink‰ra yönelerek Türk milliyetçiliği fikrini temsil eden MHP’yi gözden düşürmeyi siyasi stratejisinin parçası h‰line getirmiştir.

MİLLİYETSİZ MİLLİYETÇİLİK

Özellikle Başbakan Erdoğan, partimize eleştirilerini milliyetçilik üzerinden sürdürmektedir. Sayın Başbakan, Türkiye topraklarında yaşayan herkesi kucaklayan bir milliyetçilik anlayışına sahip olduklarından sık sık bahsetmektedir. Kulağa ilk gelen çağrışıma göre, Sayın Erdoğan’ın tarifiyle MHP’nin milliyetçilik anlayışı arasında benzerlik varmış gibi görünmektedir.

Ancak gerçek böyle değildir. İkisi arasındaki hayat” fark ad verme hususundadır. AKP lideri, Türk adını kullanmaktan ısrarla kaçınmakta, milliyetçiliğe bir isim verememektedir. MHP’nin milliyetçiliğinin mümeyyiz vasfı ise Türklük ve Türk kimliğidir. Başbakan’ın meçhul, müphem ve köksüz milliyetçilik tarifinin içine bakılınca boş olduğu derhal görülmektedir. Başbakan Erdoğan’ın tarifi, kalp para gibi sahte bir tanıma uymaktadır; bu düpedüz naylon milliyetçiliktir. Daha da ötesi yapılan iş milliyetsiz milliyetçiliktir.

Eğer mesele aynı vatanda yaşayan insanların birlikteliğine dayanan bir milliyetçilik ise, o zaman yine Türk adı öne çıkmaktadır. Nitekim Türkiye toprakları, Cumhuriyet döneminden önce de aynı adla anılmıştır. Hem batılı, hem de doğulu kaynaklarda, Türkiye adı bilerek kullanılmıştır. Bu da demektir ki Türkiye, Türklerin yaşadığı ülkedir, başka bir deyişle Türklerin vatanıdır.

Şayet Başbakan vatandaşlık anlayışına dayalı bir milliyet kavramından söz ediyorsa, bunun da bir adının olması gereklidir. Hangi ırktan, hangi kökenden olurlarsa olsunlar; İngiltere’de yaşayanlar İngiliz, Fransa’da yaşayanlar Fransız, İtalya’da yaşayanlar, İtalyan’dır. O h‰lde Türkiye’de yaşayanlar da Türklerdir. İşte MHP’nin Türk milliyetçiliği bu tespite tam da ortasından bağlanmaktadır. Irkçılık veya etnik milliyetçilik bunun neresindedir?

MUGALATA, DEMAGOJİ VE SİYASë CAMBAZLIK

Bu bilimsel gerçeklere uygun ve şaşmaz hakikate rağmen, AKP liderinin “MHP’ninki ırkçı milliyetçilik, benimki herkesi kucaklayan bir milliyetçilik” demesi, siyasi cambazlıktır. Sayın Başbakan güneşi balçıkla sıvayacağını zannederek mugalata ve demogoji yapmaktadır. Cihanşümul bir hakikati zorlama tanımlarla, sun” ve yüzeysel yorumlarla tevil etmek, zırvalamaktır. Zırvanın tevil götürmeyeceğini Sayın Erdoğan iyi bilmekte, lakin denemekten de kendini bir türlü alıkoyamamaktadır.

Başbakan Erdoğan, partisinin son grup konuşmasında fikirlerine destek olur hevesiyle iki büyük Türk milliyetçisi bilim ve fikir adamının, Mümtaz Turhan ve öğrencisi Erol Güngör’ün isimlerini zikretmiştir. Bu tamamen göz boyamaktan, onların fikriyatını paylaşıyormuş hissini vermekten ibaret ucuz bir taktiktir. Başbakan, ikisinden medet umduğuna göre; onların sadece ismini bildiği, fikirlerini okuma ve öğrenme zahmetine bile katlanmadığı anlaşılmaktadır.

Oysa gerek Mümtaz Turhan’ın, gerekse ilm” çalışmalarına ilham verdiği Erol Güngör’ün milliyetçilik anlayışı, Türk mill” kültürünün dominant rolü ve Türk egemenliği üzerine bina edilmiştir. Adı geçen değerli şahsiyetlerin eserlerinden yola çıkanların varacağı yer; Erdoğan’ın naylon milliyetçiliği değil, MHP’nin kuruluşundan beri savuna geldiği Türk milliyetçiliği fikriyatıdır.

AKP LİDERİ FİKİR ÇERÇİLİĞİNİ BAŞKA PAZARDA YAPSIN

Milliyetçilik konusunda halkı kendi görüşlerini kabule ikna etmek için türlü dolambaçlı yollara giren AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın, milliyetçilik tarifinde ruh, nitelik ve kimlik yoktur. Kimliksiz ve milliyetsiz milliyetçiliği ise Türk halkı asla kabullenmeyecektir.

Bu anlamda AKP liderine bir kez daha hatırlatıyoruz ki: Türkiye Türklerin vatanıdır. Türklerin ülkesinde Türk milliyetçiliğine düşmanlık etmek, Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktan farksızdır. Başbakan modası geçmiş fikir çerçiliğini bir kenara bırakmalı, eşeğine siyasi pazar aramaktan vazgeçmelidir.

Erdoğan’ı ve destekçisi sözde aydın tiplerini bu yanlış yola sevk eden faktör; milliyetçilik anlayışının Türk toplumunun vicdanında kök salmış bir cevher olduğunu görememesidir.

İktidarın, milliyetçilik anlayışını MHP’ye savaş açarak yok edebileceği yönündeki zannı, kuru bir vehmin sonucudur. Türk milliyetçiliği sadece MHP’nin fikriyatı değildir, onun sahibi millettir.

MİLLİYETÇİLİĞİ HALKIN GÖNLÜNDEN SÖKEMEZLER

Milliyetçiliği lahana veya havuç kökü söker gibi milletin gönlünden söküp almaya hiçbir siyaset ekolünün, allamenin ve aydın taslağının gücü yetmez. Zira milliyetçiliğin kökleri milletimizin vicdanını sarmaşık gibi çevrelemiştir; zengin Türk kültüründen ve Türk-İslam inancından beslenmektedir. Türk milliyetçiliği aynı zamanda modernist, yenilikçi ve demokrattır.

Modern Türk milliyetçiliğini; 1789 Fransız İhtilali’nden sonra ortaya çıkan fikir akımlarından ve Osmanlı Devleti’nin son döneminde revaç bulan komitacı ve jakoben milliyetçilik anlayışından ayırmak gerekir. Zaten Cumhuriyet döneminde Türkiye ve dünyada yapılan bilimsel çalışmalar, milliyetçilik fikrinin temellerinin binlerce yıl öncesine gittiğini ortaya çıkarmış, Türklük anlayışının tarihimizin her döneminde var olduğu ispatlanmıştır.

Tarihte olaylar birbirini tetiklemekte, fizik ve kimyada ilminin konusu olan etkileşimler gibi toplumsal hareketler de birbirine tesir etmektedir. Böylece, var olan unsurlardan yeni tepkiler ortaya çıkmaktadır. Fransız İhtilali akabinde Osmanlı coğrafyasında görülen milliyetçilik hareketleri de cevher ve kül h‰lindeki Türklük bilincinin sonucudur.

Gök Türk Hakanı Bilge Kağan’ın Türk kavimlerini Çin istilasına karşı birleştirmeyi başardığı gibi, Osmanlılar da beylikleri tek bayrak altında toplamaya muvaffak olmuştur. Ayrıca Osmanlı Devleti, farklı dini ve etnik unsurları kendine özgü kardeşlik ve millet bilinciyle bir arada tutabilme kabiliyetini insanlık tarihine hediye etmiştir. Mill” Mücadele kadrosu da Anadolu insanını Türklük şemsiyesinin altında toplamıştır. Bu olgu, Türklerin ortak hedefler doğrultusunda birleşerek devlet kurabildiklerinin delilidir. Aksini savunmak ise apaçık art niyetin ve bölücülüğün göstergesidir.

IRKÇILIĞI REDDEDİYORUZ

Esasında bu kabiliyet sadece Osmanlı’ya ait değildir. Bilinen Türk tarihine bakıldığında milletimizin farklı milletlere olan bakış açısında benzerlik görülür. Türklerin sahip olduğu bu temel özellik, başlangıçtan günümüze kadar bozulmadan devam eden toplumsal karakteristiğidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin mayasını da aynı kucaklayıcı anlayış karmıştır.

Orhun Yazıtlarında anlatılan, aynı kültüre sahip kavimlerin Türk adı altında birleştirilmesi çabalarında yatan anlayış, toplumsal taşıyıcılık yoluyla günümüze intikal etmiştir. Türk milliyetçiliği fikri, bu anlayışın çağdaş tezahürüdür. Tarihi sürecin bir gereği ve neticesi olarak Türk milliyetçiliği, birleştirici ve kucaklayıcı bir fonksiyon icra etmektedir. Asla ırkçılığı esas almayan Türk milliyetçiliğinin mümeyyiz vasfı, sosyal doku ve ruh uyumuna, manevi birlikteliğe dayanmasıdır.

Türk milliyetçiliği; günümüzde geçerliliğini yitirdiğini, eskidiğini söyleyenlerin aksine, geleneksel kültür değerlerinin yeniden yorumlanmasıyla ortaya çıkan yenilikçi ve dinamik bir fikirdir. Türk milliyetçiliği, ABD’de olduğu gibi sadece bireyci bir yaklaşım tarzı içinde değildir.

Tam tersine çoğulculuğu ve toplumculuğu temel alır. Almanya ve Rusya’daki gibi etnik unsurlara vurgu yapmaz. Fransa’daki gibi melez ve karma bir anlayışın ifadesi de değildir. Bizde mill” kimlik bilincinin, ortak dil ve ortak vatan düşüncesi etrafında biçimlenmesi kapsayıcı bir kimlik biçiminin oluşmasına zemin hazırlamıştır. Bu h‰liyle Türk milliyetçiliği, millet-devlet ekseninde milleti sosyalleştiren kültürel ve siyasi bütünlüğü esas alır. Türk milliyetçiliği, milleti büyük bir aile olarak görür; h‰kimiyetin millete ait olduğu gerçeğini esas alarak farklılıkları devletin bütünlüğü içinde törpüler.

TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİYLE SAVAŞMAK, HAVANDA SU DÖVMEKTİR

MHP’nin, Türk milletinin bekasını esas alan milliyetçilik telakkisi de, Türkiye’de yaşayan herkesin aynı kültür şemsiyesi ve ortak tarih” değerler etrafında toplanması ülküsüne dayanmaktadır.

Türk milliyetçiliğine son günlerde yapılan saldırıların artması, toplumumuzu bütünleştiren bu erdemlerinden dolayıdır. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmesine yönelik faaliyetlerin önündeki tek engel, Türk milliyetçiliği fikriyatıdır. Ancak ithamlar ne kadar sert ve şiddetli olursa olsun Türk milliyetçiliğinin kendini koruma içgüdüsü ve savunma refleksi giderek artmaktadır.

“Türk milliyetçiliğinin dayanılmazlığı”, onun varlığından rahatsızlık duyanları ezmektedir. Kim ne derse desin, Türk milleti daima bekasını devletiyle bir görmüş ve görecektir. O h‰lde milliyetçilik vazgeçilmez, terk edilemez ve daima yüksek bir değer olarak kalacaktır. Bu realiteden rahatsız olanlar, Türk milletinin değerleri ve kıymet hükümleriyle savaşanlar, havanda su dövdüklerini er geç anlayacaklardır.