Dolar 32,3713
Euro 35,0024
Altın 2.325,92
BİST 9.099,63
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 19°C

MHP’LI YALÇIN’DAN ADANA VATAN MITINGINE DAVET

A+
A-

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın,”Adana’daki mitingde, vatan topraklarını bölücülere taksim etmeye çalışan iktidara ve yeniden Sevr’i dayatan sömürgeci aktörlere, Türkiye’nin ebediyete kadar Türk milletine vatan olarak kalacağı mesajını vereceğiz.  Milyonlarca Türk evladının da atalarını örnek alarak vatanın bütünlüğü için kara toprağa girmeye hazır olduğunu, büyük bir şevk ve sarsılmaz bir imanla duyuracağız.”dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın,”Adana’daki mitingde, vatan topraklarını bölücülere taksim etmeye çalışan iktidara ve yeniden Sevr’i dayatan sömürgeci aktörlere, Türkiye’nin ebediyete kadar Türk milletine vatan olarak kalacağı mesajını vereceğiz.  Milyonlarca Türk evladının da atalarını örnek alarak vatanın bütünlüğü için kara toprağa girmeye hazır olduğunu, büyük bir şevk ve sarsılmaz bir imanla duyuracağız.”dedi.

 

Yalçın’ın açıklaması şu şekilde:

Vatan; müstakil bir topluluk olarak tarih sahnesinde belirmeye başladıkları andan itibaren Türklerin kültür haznelerinde adım adım olgunlaştırarak bugünlere ulaştırdığı vasi ve zengin kavramlardan biridir. Vatan; köklü ve şerefli bir maziyi, medeniyetler kurmaya ehil ve adalet aşığı bir kavmin asil duruşunu, yeryüzünü sıradan bir coğrafya olmaktan çıkaran kavrayıcı ve kuşatıcı bir hâkimiyet ülküsünü içinde barındırır.

Türkler, binlerce yıldır üzerinde hayat sürdükleri toprakları canlarının, namuslarının, inançlarının, hürriyetlerinin, atalarından tevarüs ettikleri değerlerin ve onların kabirlerinin korunduğu yer olarak yüceltmişlerdir. Bu yüzden de, yurtlarını herhangi bir toprak parçası olarak görmemişler, kendilerini bir araya getiren manevi bağların toplandığı üstün ve kutsal bir mecmua olarak kabul etmişlerdir. Yurtları bir dış tehdide maruz kaldığındaysa tereddüt etmeden onun uğrunda savaşıp ölümü göze almışlardır. Bu asil gelenek, İslam’ı kabul ettikten sonra da sürmüş; Türkler, üzerinde yaşayıp egemen oldukları coğrafyaya cennet vatan diyerek manevi ve ilahî bir anlam yüklemişlerdir.

 

Cennet vatan tabiri, memleketin güzelliğinden, topraklarının mümbit oluşundan değil, uğrunda ölünecek kadar mübarek görülmesinden dolayı kullanılmıştır. Böylece İslam’la birlikte vatana izafe edilen kutsiyet, yüksek bir mana kazanmıştır. Bu kutsallığın içinde aynı zamanda ölümsüzlük, yıkılmazlık anlayışı saklıdır. Orhun Yazıtlarında Göktürk Hakanı Bilge Kağan, Türk milletine hitaben “Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir?” derken, “il” kavramıyla vatanı kastetmiştir. Göktürk hükümdarının bu ifadesinde, Türk vatanının kıyamete kadar var olacağı inancı vurgulanmaktadır.

 

Türklerde kalıcı vatan inancı öylesine güçlü ve köklüdür ki, Asya steplerinden Anadolu topraklarına kadar taşınmıştır. Nitekim Mustafa Kemal Atatürk’ün, İzmir Suikastından sonra söylediği “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” sözü, hem Türk devletinin, hem de Türk vatanının dünya durdukça yaşayacağı yönündeki kavi imanın kelimelerle ifadesidir.

 

Eski Türklerde vatan uğrunda ölmeye yüklenen kutsallık, İslam akidesinde övülen şehitlik mertebesiyle insanüstü, ölümsüz bir anlam kesbetmiştir. Böylece vatan, uğrunda seve seve can verilecek millî ve dinî bir değer olarak yüceltilmiştir. Bu öylesine tatlı ve şerefli bir ölümdür ki, onun uğrunda yardan, anadan, serden geçilmiştir. Türk tarihinde savaşçı ve kahramanlara serdengeçti denmesinin hikmeti, vatan için canından vazgeçmenin üstün bir davranış ve şecaat olarak kabul edilmesinde aranmalıdır.

 

Türk yurdu; millî ruh ve hisle bezenmiş, kendine özgü kokusu ve rengi olan mücerret ve ulvi bir varlığın ifadesidir. Vatan toprakları üzerinde ot bitmese de, kurak ve çöl hâlinde olsa da, Türk milletine göre vatanın kutsallığına halel gelmez. Zira millet kanıyla; uğrunda ölenlerin, şehitlerin mübarek kanlarıyla sulanmıştır. Bu inanış, İslamiyet öncesi Türklerde bile böyledir. Eski Türk inançlarını ve sosyal hayatını anlatan kaynaklarda Türk yurdu Ötüken sütsüz anaya benzetilmekte, çorak ve kısır topraklar diye tarif edilmektedir. Buna rağmen efsanevi Türk yurdu; İduk Ötüken, yani Mukaddes Ötüken diye anılmaktadır.
Türkler, kültürlerini toprakla yoğurup üzerinde medeniyetler ve devletler kurarak kendi damgalarını vurmuşlar, yaşadıkları coğrafyayı vatan kılmışlardır. Türk yurdu dendiği zaman, Türklerin sadece üzerinde yaşadıkları toprak parçası değil; altında ve üstünde izleri, eserleri, kültür ve medeniyet nişaneleri bulunan bir vatan anlatılmak istenir. Türkler için memleketin coğrafi bakımdan büyüklüğü, yüzölçümü, onun gerçek büyüklüğünü ifade etmez. Bir milleti millet yapan, arazisi değildir

 

Vatan; Türkler için ana kucağı, baba ocağı, yar sinesidir. Yorgandır, döşektir, yastıktır. Vatan Türk milletinin evidir, harim-i ismetidir. Karşılık beklemeden suyumuzu, ekmeğimizi, aşımızı verdiği, bizi doyurup göğsünde uyuttuğu için de hayat kaynağıdır, toprak ana’dır. Doğup büyüdükleri toprakları anavatan diye adlandıran Türkler, iffet ve namus kavramlarını vatanla bağdaştırırlar. Bu yüzden de askere gönderecekleri çocuklarına “Vatan borcu, namus borcudur” diye nasihat ederler.

 

Türklerde vatanı basit bir toprak parçası olarak görüp geçici çıkarlar, hesaplar için ondan vazgeçebilmek; büyük bir suç, zelil ve aşağılık bir davranış olarak yerilmiş, vatana ve millete ihanet olarak görülmüştür.
Türk milliyetçileri için vatan kutsaldır, mübarektir. Vatan; yedi bin yıldır atalarının gururla üzerinde yaşadığı, kendilerinin de sonsuza kadar yaşayacaklarına inandıkları “yağız yer”dir. Türk milliyetçileri “Vatan sevgisi imandandır” hadisinin ifade ettiği mananın tecellisini yüreklerinde duymaktadır. Onlara göre, vatanın en küçük taşı bile üzerinde gözü olanlardan canları pahasına korunması gereken atalar emanetidir.
MHP olarak; bu kıymetli miras ve emanetin muhafazası için, “Millî Değerleri Koru ve Yaşat” ana sloganıyla başlattığımız açık hava toplantılarından 25 Mayıs tarihli Adana mitingini “vatan” teması altında gerçekleştireceğiz.

 

İmralı Ayrışma Süreci dolayısıyla Türk milletinin birliğini ve vatanın bütünlüğünü bölücülere rehin bırakan AKP iktidarına dur demek, millî değerlerimizi koruyup yaşatmak için Bursa’dan “Kuruluş” temasıyla yola çıktık, İzmir’e uğradık. Türk Bayrağını millet adına selamladık ve sahiplendik. Şimdi Adana’dan ses vereceğiz ve varlığımıza kasteden elleri kırmak için vatan sathına yayılacağız. Milletimizi arkamıza alacağız. Bütün isyancı, talepkâr ve ayrılıkçı çetelere karşı millî birlik ve bütünlüğümüzü Birinci Meclis’in iradesini yeniden uyandırarak ayakta tutacağız. Adana’da yapılacak olan Vatan mitinginde, üzerinde yaşadığımız ve atalarımızın bin bir fedakârlığa katlanarak, binlerce şehit vererek emperyalizmin tasallutundan kurtardığı toprakları, başka hiçbir gücün hegemonyasına bırakmayacağımızı bir kez daha duyuracağız.

 

Bilindiği gibi, Millî Mücadele kurmayları, Türk topraklarının parçalanması tehlikesine karşı vatanın bütünlüğünü koruma azmiyle yola çıkmıştır. Sınırları son Osmanlı parlamentosunda Misak-ı Millî ile belirlenmiş olan vatan topraklarının ebedi Türk yurdu olarak kalacağı, Anadolu’dan dünyaya duyurulmuştur. Verilen yaman bir kavga ile de, Türk vatanının bölünmezliği emperyalist devletlere kabul ettirilmiştir. Bugün ise AKP iktidarı; üzerinde hayat sürdüğümüz toprakları yerinden yönetim modeli, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi kamufle edilmiş ayrılıkçı projelerle federasyonlara bölme gayretindedir. O bakımdan, Millî mücadele döneminin vatan anlayışının vazgeçilmezliği ve kalıcılığı, bugünün şartlarında daha büyük ehemmiyet kesbetmiştir.

 

Adana’daki mitingde, vatan topraklarını bölücülere taksim etmeye çalışan iktidara ve yeniden Sevr’i dayatan sömürgeci aktörlere, Türkiye’nin ebediyete kadar Türk milletine vatan olarak kalacağı mesajını vereceğiz. Milyonlarca Türk evladının da atalarını örnek alarak vatanın bütünlüğü için kara toprağa girmeye hazır olduğunu, büyük bir şevk ve sarsılmaz bir imanla duyuracağız.

 

Bütün vatandaşlarımızı, partimizin 25 Mayısta Adana’da yapılacak Vatan Mitingine davet ediyoruz. AKP iktidarının teslimiyetçi, vesayetçi ve işbirlikçi tutumuna karşı, vatanın bölünmez bütünlüğünü tek bilek, tek yürek ve tek ses hâlinde dosta düşmana haykırmaya çağırıyoruz. Millî Mücadele’nin temel felsefesi olan “Vatan bir bütündür parçalanamaz” düsturunu yeniden ilan etmeye davet ediyoruz.