Dolar 32,5680
Euro 34,9959
Altın 2.431,33
BİST 9.782,67
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C

MHP’li Yalçından Emin Pazarcı’ya açık mektupM

MHP’li Yalçından Emin Pazarcı’ya açık mektupM
26/08/2013 16:09
A+
A-

MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. E. Semih Yalçın, Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı’ya Açık Mektup gönderdi.”Önce hükümetin borazanı olan TRT’de program kaptınız. Sonra da Akşam Gazetesinin Ankara Temsilciliğiyle taltif edildiniz. Kovulduğunuz Akşam’a daha güçlü olarak geri döndürüldünüz.”dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. E. Semih Yalçın, Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı’ya Açık Mektup gönderdi.”Önce hükümetin borazanı olan TRT’de program kaptınız. Sonra da Akşam Gazetesinin Ankara Temsilciliğiyle taltif edildiniz. Kovulduğunuz Akşam’a daha güçlü olarak geri döndürüldünüz.”dedi.

Yalçın mektupta şu ifadelere yer verdi:

 

Sayın Emin Pazarcı,

Önceki gün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Mısır’da olup bitenlerle ilgili değerlendirmeleri içindeki haklı tespitleri ve hakikatleri bir kenara bırakıp devrik lider Mursi’nin de sorumluluğuna işaret eden sözlerini twitter üzerinden eleştirdiniz. Bununla da yetinmeyip meseleyi bugünkü köşe yazınıza taşıdınız.

Değerlendirmelerinizde Mursi ile merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’i eş tutuyor, 12 Eylül cuntasının da aynı şekilde Türkeş’i suçladığını hatırlatıyorsunuz.

Kamuoyu önünde soruyoruz: 12 Eylül darbecileri yönetime el koyduğunda MHP mi iktidardaydı? Askeri darbeye MHP mi zemin hazırladı?

Mursi’nin karşılığı Demirel veya Ecevit olmalıydı.

Türkiye’nin darbeye adım adım sürüklenmesinin sebeplerinden birinin, bu iki lider arasındaki kavga olduğu gerçeği henüz hafızalardan silinmedi.

İktidarı sürekli birbirine devreden iki büyük partinin sistemi işletememesi yüzünden TBMM Başkanı’nın bile seçilemediği günlerin sorumlusu MHP miydi?

Aksine bir zamanlar günlerce başkanını seçemeyen mecliste siyasi kilidi açan ve tıkanıklığa son veren MHP olmamış mıydı?

Hatırlıyor olmalısınız, dava arkadaşları bölücülerin, komünist militanların azgın silahlı saldırılarına maruz kaldığı, Gün sazak gibi en yakın çalışma arkadaşlarından biri şehit edildiği hâlde, Alparslan Türkeş hep sağduyu çağrısında bulunmuştu. Milliyetçi-Ülkücü camiayı sabır ve itidale çağırmıştı.

Öyle olmasaydı, Türkiye pekâlâ bir iç savaşa sürüklenir ve 12 Eylül öncesinde daha kanlı bir kardeş kavgası yaşanırdı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son günlerde Mısır’la ilgili açıklamalarında darbeyle ilgili açık ifadeler kullanmış ve dünya kamuoyu önünde cereyan eden katliama uluslararası camianın dur demesi çağrısında bulunmuştur. Darbeden en çok zarar gören bir siyasi partinin lideri olarak elbette Sayın Bahçeli’nin General Sisi’yi alkışlaması beklenemez. Ama 12 Eylül darbesi öncesinde Türkiye’deki siyasi liderlerin yaptığı hatalar gibi, Mısır’ın bu duruma düşmesinde Mursi’nin sorumluluğunu gündeme getirmesi normaldir. Bu gerçeği dile getirmek, Mursi’yi ve onun arkasında duran mazlumları kötülemek değildir. Sayın Bahçeli, doğru ve haklı bir tespit yapmıştır; ancak eleştirecek yer bulamayınca utanıp sıkılmadan bunu bile tenkit konusu yapıyorsunuz.

Elbette siz ve sizin gibi Başbakanlıktan talimat alarak kalem oynatanların yapabileceği başka şey yoktur. Çünkü sizin gibilerin vicdanları teslim alınmıştır. Bugün Akşam gazetesinin Sayın Bahçeli’nin sözlerini topluca ele almasından, bu acınası hakikat ortaya çıkmaktadır.

Sayın Pazarcı,

Siz sapla samanı birbirine karıştırıyor, doğruyla yanlışı ayırt edemiyorsunuz.

Geçmişte Akşam Gazetesinden kovulmanızın mesulü olarak gördüğünüz Devlet Bahçeli’ye duyduğunuz kin ve husumet, ne yazık ki sizin gözlerinizi kör etmiş.

Sık sık MHP’yi ve liderini hedef aldığınız yazılarda, milliyetçi camiadan biriymiş gibi üslup takınıyorsunuz.

Eğer kendinizi Milliyetçi-Ülkücü camiaya ait hissediyorsanız, AKP sözcülüğüyle ne işiniz var?

Yok, eğer artık kendinizi başka kulvarda görüyor ve oportünizmin dayanılmaz hafifliği içinde yaşıyorsanız, MHP Liderinin ve partimizin politikalarına neden burnunuzu bu kadar sokuyorsunuz?

İpe sapa gelmez eleştirilerinizi gazeteci sıfatıyla sıraladığınızı iddia edecekseniz, size neden objektif olmadığınızı sorma hakkımız doğar.

Ayrıca iddia ve öngörüleriniz, yalnızca objektif gazetecilikle açıklanacak cinsten değil. Siz her vesileyle MHP Liderine kin kusuyor, ölçüsüzce tenkit ediyorsunuz.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve partimiz hakkındaki kendinizden menkul kerametlerinize dayanan öngörülerinizin de hiç biri gerçekleşmiyor. Nedense hep söylediklerinizin tersi çıkıyor.

Ama siz, içinizdeki buğzu ve nefreti bir türlü teskin edemediğiniz için ısrarla salvoya devam ediyorsunuz. Anlaşılıyor ki siz Devlet Bahçeli aleyhtarlığını takıntı hâline getirmişsiniz.

Fakat sizin bu gayretleriniz Başbakan Erdoğan nezdinde sempatiyle karşılanmış olmalı ki, iktidar bunu kendisi adına bir hizmet görerek karşılıksız bırakmadı.

Önce hükümetin borazanı olan TRT’de program kaptınız. Sonra da Akşam Gazetesinin Ankara Temsilciliğiyle taltif edildiniz. Kovulduğunuz Akşam’a daha güçlü olarak geri döndürüldünüz.

Böylece MHP’ye ve onun liderine salvolarınızın, MHP camiası içinde fitne çıkarma çabalarınızın mükâfatını fazlasıyla aldınız.

Şu anda AKP’nin ve bizzat Tayyip Erdoğan’ın medyadaki alemdarlarından birisiniz.

Akşam’a geçtikten sonraki yazılarınızdan, tam bir Erdoğanperest olarak kendinizi AKP’ye adadığınız ve size sunulanların karşılığını fazlasıyla verme kararlılığında olduğunuz anlaşılıyor.

Akşam’daki yazılarınızda Tayyip Erdoğan hakkındaki methüsenalarınızı burada sayıp dökmeye gerek yok. Okuyucu ve kamuoyu bunu fazlasıyla görüyordur.

Ayrıca siz nasıl bizi eleştiri hakkını kendinizde görüyorsanız, biz de sizin hak ettiğiniz cevabı verme hakkını kendimizde görüyoruz.

Sayın Pazarcı,

Şunu bilin ki sizin MHP ve Devlet Bahçeli aleyhtarlığınız bugüne kadar kayadan hiçbir toz kaldıramadı. Bundan sonra da kaldıramayacaktır.

Ama MHP düşmanlığınız da yanınıza kâr kalmayacaktır. AKP’nin geleceği Başbakan Erdoğan’ın siyasi hayatıyla sınırlıdır.

Zamanın ve şartların getirdiği bu iktidar gittiğinde, yine MHP ve Ülkücü camia yerinde olacaktır. O zaman yüz yüze geldiğimizde hiç olmazsa bize selam verebilecek yüzünüz kalsın.

Ne yazık ki böyle giderseniz, ileride size zerre kadar itibar edecek kimseyi bulamayacak ve mesleğini dünya menfaati için her gelen iktidarın emrine verecek kıratta biri olarak tescillenmekten öteye geçemeyeceksiniz.