MHP’YE KURULAN YARGI KUMPASI VE HÂKİME SORULAN SORULAR

MHP’ye Kurulan Yargı Kumpası Ve Hâkime Sorulan Sorular

MHP Genel Başkan yardımcısı Prof. Dr. Semih Yalçın’ın geçtiğimiz hafta sonu yapmış olduğu basın açıklaması MHP’ye yargıda kurulan kumpasın sadece bir boyutunu göstermeye yetmiştir. Çünkü devamı gelecektir. Prof. Dr. Semih Yalçın’ın MHP’ye kayyum atama kararı veren Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi Ümran Kaptan’a yönelttiği sorular aradan üç gün geçmesine rağmen hala cevabını bulabilmiş değildir. MHP Genel Merkezinin hâkim Ümran Kaptan hakkında bugünlerde yapacağı suç duyurusu kumpasın diğer boyutlarını da ortaya çıkacaktır. Sırf telefon trafiği savcılıktan istense kumpastaki işbirliğin kimlere ulaştığı da anlaşılacaktır.

Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi Ümran Kaptan’ın gerekçeli karar konusunda MHP Genel Merkezi avukatı Yücel Bulut’a göstermiş olduğu davranış bile başlı başına bir tezgâhın yansımasıdır. Onun vereceği kararın da 2 hafta öncesinden birileri tarafından ilan edilmesi ise zaten şüpheleri en üst seviyeye getirmiştir. Bu anlamda Prof. Dr. Semih Yalçın’ın basın açıklaması taşları yerli yerine oturtmaya yaramıştır.

Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi Ümran Kaptan, kararın verildiği günün ardından gelen ilk Pazartesi günü gerekçeli kararı sormak için yanına gelen MHP Genel Merkezi’nin avukatı Yücel Bulut’a “Hafta sonu şehir dışındaydım. En geç Perşembe günü hazırlayabilirim” dedikten 1 saat sonra gerekçeli kararı UYAP’a yüklüyorsa burada bir tezgâhın döndüğü dışında başka bir şey düşünmek mümkün mü? “Hiç birşey hazır değil ” dedikten 1 saat sonra, 9 sayfalık çok önemli bir davanın gerekçeli kararı nasıl hazırlanmıştır? Ya da bu sorunun diğer hali “Bu gerekçeli kararı bir başkası mı yazmıştır?” olmalıdır.

Cemaatin canla başla desteklediği birine “sol düşünceli” bir ittifakla yargı aracılığıyla yol açmanın karşılığında sağlanan menfaat nedir?

Prof. Dr. Semih Yalçın’ın, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi Ümran Kaptan’a yönelttiği sorular gerçekten dehşet boyuttadır.

Ama bu sorular karşısında Oda Tv ve Ensonhaber gibi sayfalarında haberin içeriği görme anlayışı da ayrı bir dehşetlik ortaya çıkarmıştır. Prof. Dr. Semih Yalçın bir ilişki ağını açıklayıp, mahkeme hâkimine sorular yöneltiyor. Bu haber sitelerinin anladığı ise Meral Akşener’in eşinin geçmişteki ideolojik kimliğinin ne olup olmadığı olmuştur.

Sanki Prof. Dr. Semih Yalçın “Meral Akşener’in kocası eski solcu, o yüzden olağanüstü kongre yapılamaz” demiş gibi bir mantıkla haber yapmışlardır. Hatta Oda Tv tüm akıl sınırlarını zorlayarak Prof. Dr. Semih Yalçın’ın açıklaması içinden “Meral Akşener’e DEV-SOLCU dediler” gibi bir manşet çıkarmıştır. Oysa basın açıklaması içinde böyle bir cümle yoktur. Sadece Meral Akşener’in kocasını tarif ederken röportajlarında söylediği “Eşim komşu oğluydu. Benim eşim eski solcu, Maocu idi. O, daha sonra bizim cenaha girdi. Eşim Gaziantep ODTÜ’de okuyordu. 1977’lerde solun içinde etnisiteye vurgu yapan bir yapı oluşmuştu; o dönemde eşim onlardan koptu.” cümleleri basın açıklaması içinde kullanılmıştı.

MHP Genel Başkan yardımcısı Prof. Dr. Semih Yalçın sadece MHP’ye kayyum atanması sürecinde Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi Ümran Kaptan’ın ilişkileri noktasında bir takım iddiaları sormuştur. Basın açıklamasının odak konusu Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi Ümran Kaptan iken, “Meral Akşener’e DEV-SOLCU dediler” manşetleri olayı sulandırmak için atılmıştır.

Sahi “Meral Akşener’i eşiyle vurdular” haberleri nasıl bir aptallıktır, nasıl bir haberciliktir?

Hürriyet gazetesi yazarı olan Ahmet Hakan’ın zekâ düzeyini hele bu yazı içinde hiç vurgulamak istemiyorum. Çünkü ondaki zavallılık hiç kimse de yoktur.

6 milyona yakın oy almış, Türkiye’nin en köklü partisine yargı yoluyla kumpastan bahsediliyor. Bunların yaptığı şu haberciliğe bakar mısınız?

“Ben ne söylüyorum, tamburam ne çalıyor” hali değil de nedir bu habercilik tarzı?

Meral Akşener’in kocasının geçmişte “Solcu, Maocu” olduğu bilinmeyen bir şey mi?

Zaten Meral Akşener en az 2-3 röportajında bunu kendi ağzıyla söylemedi mi?

Basın açıklamasında mahkeme kararını etkileyen bir birliktelikten bahsedilmesi niçin gizlenmektedir? Sözde cemaat avcısı Oda Tv, Ensonhaber bu konuya bir açıklamanız var mıdır?

Fethullah Gülen’in siyasette yol açtığı ortaya çıkan birini böylesine koruma çabanız niçindir?

MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Yalçın’ın basın açıklamasını “MHP’ye kayyum atayan hâkime ağır suçlama” diye haberleştirmek çok mu zordu?

MHP’nin Meral Akşener’in eşinin “Solcu, Maocu” olduğunu vurgulayıp “MHP Genel Başkanı hayali kurma” demesine mi ihtiyacı vardır?

Sadece DYP kimliği, ANAP kapısından dönmesi, AKP’nin kuruluş aşamasındaki katkısı ve “Ülkücü değilim, demokratım” ifadesi bile bunun için yeterli değil mi?

Neymiş Meral Akşener kocasını Ülkücü yapmış!

O halde AKP’ye geçtiğinde Meral Akşener’e “Ülkücü değilim, demokratım” dedirten güç ne idi?

Haberleri içeriğinden farklı alanlara götüren sihirbazlığa değil, objektif haberciliğe ihtiyacımız vardır.

MHP’ye yargıda bir kumpas kurulmuştur. Bu yönde ciddi iddialar vardır. MHP’de bunu aydınlatma peşindedir. Bu adaletsiz, hukuksuz, haksız karar nasıl alınmıştır MHP bunu ortaya çıkaracaktır. Siz bunu görseniz de, görmeseniz de MHP sonuca ulaşmaktadır.

Cemaat, HDP’ye oy verenler, Selahattin Demirtaş, “MHP, HDP ile koalisyon kurmadı” diye çıldıranlar ve solcular MHP’deki değişime niçin bu kadar kafa yormaktadır?

“Eksiğimizi, yanlışımızı görüp bunları onaralım” şeklinde samimi düşüncesi olup, MHP’yi mahkemeye verme tezgâhına düşen Ülkücüler bu tezgâhı ne zaman göreceksiniz?

Ülküsüz, ilkesiz MHP yaratma peşinde olanların tuzağından kendinizi kurtarın…