Dolar 32,3867
Euro 35,0622
Altın 2.325,73
BİST 9.112,79
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

OLACAĞI BUYDU!

A+
A-

Tarih 20 Mart 2014.

Günlerden perşembe.

Olay yeri Niğde Ulukışla…

Jandarma yol kontrolü yapıyor.

Bir araç “dur” uyarısına aldırmıyor.

Aracın içinden ateş açılıyor.

Bir jandarma astsubay ile bir trafik polisi şehit olurken,

Bir kamyon şoförü ’de bu çatışmada yaşamını yitiriyor.

*

Saldırganların aracında üç kişi var.

Saatler sonra üçü de yakalanıyor.

Ve üçü de IŞİD militanı çıkıyor.

Jandarmayı şehit eden militan “sevap işlediğini” söyleyerek,

“Ben yalnızca Allah’a hesap veririm” diyor.

İşte IŞİD böylesine “sapkın” bir kanlı örgüt.

*

Nereden çıktı bu örgüt,

Dahası IŞİD nerede ve nasıl büyüdü?

Aslında Suriye’deki savaştan önce,

Bu örgütü kimse tanımıyordu.

Hatta El Kaide’nin bir kolu olarak biliniyordu.

Ancak Suriye savaşı içinde palazlanan İŞİD, El Kaide ile yolları ayırınca,

Tüm bölgeyi tehdit eden önemli bir güce dönüştü.

*

Peki, bu örgüt asıl gücü kim veya kimlerden alıyordu?

Cevap;

“Dünyaya demokrasi ve insanlık dersi veren Batılı ülkeler ve Sudi Arabistan’dan.”

Çünkü hem Rusya, hem de ABD yayın organları,

“IŞİD Suudi istihbarat örgütlerinin aletidir” yayınları yapıyordu.

İyi de Riyad’ın derdi neydi?

İran, Irak, Suriye ve Lübnan’dan oluşan “Şii Hilaline” çomak sokmak!

*

Neden?

Çünkü Riyad önce İran’ın Batı’ya açılan kapılarını kapatıp…

Ardından da,

Suriye’yi; “Afganistan, Irak ve Libya’ya benzetmekti.”

Ama olmadı.

Çünkü Esad bu kavgada,

Ayakta kalmayı başardı.

*

Şimdi.

Tüm bu gelişmelerden sonra,

Musul’u ele geçiren İŞİD’e,

Kullandığı roket güdümlü bombalar ve uçaksavar silahları temin eden,

Başta ABD ve Batı ülkeleri;

“İyi ki Esad var. İyi ki Suriye’nin istikrarı devam ediyor” diyerek,

Önümüzdeki günlerde günah çıkarmaya başlarlarsa sakın şaşırmayın.

*

Fakat IŞİD’in işi zor.

Var oluşunu salt silahlı mücadeleye bağlayan bir örgüt,

Ne yaparsa yapsın kendine politik bir gelecek kuramaz.

Örnek mi?

İşte Suriye.

Esad’ın başarısında silahtan çok,

Politik analizlerin rolü oldukça yüksektir.

*

Son söz, sözün özü;

Türkmenler bir yanda Irak’ın Kuzeyi,

Diğer yandan da Bağdat Hükümeti tarafından kıskaç altında kalınca;

“Olacağı buydu…”

Irak’ın işgalinin ardından Kürt grupların kontrolüne terk edilen Kerkük’ten sonra;

Musul’da da sözde Irak Şam İslam Devleti’ne mensup olduklarını ifade edilen teröristler,

Konsolosluğumuza baskın yapıp insanlarımızı esir almıştır.

*

Bu operasyon “Türk varlığını sindirmeye yönelik” bir operasyondur.

Bu operasyon “Türkiye’nin Kerkük ve Musul, iddialarına” ciddi bir darbedir.

Bu operasyon “Ortadoğu’da oyun kurucuyum diyen AKP’nin yedek kulübesine bile alınmadığı” bir durumdur.

Bu operasyon “Sıfır sorun, stratejik derinlik, kazan kazan” sözlerinin sadece “safsatadan ibaret ” olduğu gerçeğinin ta kendisidir.

Tıpkı “Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” misali

Lice olaylarının ardından Musul’a yapılan baskın tesadüf değildir!

Yıllar yılı Musul ve Kerkük’ü görmezden gelen “sözde oyun kuruculara” ithaf olunur.

 

 

 

 

Metin Özkan / ETİKHABER