Dolar 32,3168
Euro 35,0223
Altın 2.308,02
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

OLCAY KILAVUZ’DAN 30 AĞUSTOS MESAJI

A+
A-

Ülkü Ocakları Genle Başkanı Olcay KILAVUZ 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle bir kutlama mesajı yayınladı.

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay KILAVUZ’un kutlama mesajı şu şekilde:

“Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının öncülüğünde başlatılan kurtuluş mücadelesi “Büyük Taarruz” ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi” ile zirveye ulaşmıştır. Türk Milleti öz vatanlarında esaret altında yaşamayı reddederek, verdikleri muazzam mücadele neticesinde 30 Ağustos’ta destansı bir zafere daha imza atmıştır.

Türk Milleti içinde bulunduğu çok zorlu bir süreçten, sabırla, azimle, her türlü imkansızlığa rağmen inançla ve imanla Milli Mücadele’ye girmiştir. Bütün cephelerden zaferlerle çıkmış ve en son olarak Atatürk’ün önderliğinde büyük zafere ulaşmıştır. Kazanılan büyük zafer, milletimiz için tarihi boyunca kazanılan pek çok zaferden farklı bir kazanımı ifade etmektedir. Çünkü, “Artık bitti, bir imparatorluk ve millet tarihe gömülüyor” denildiği anda, Türk’ün kudreti, varoluşundan bugüne kadar taşıdığı kendi bayrağı altında ve toprağında bağımsız yaşama ülküsü küllenen ocaklardan yeniden alevlenmiştir. Bu milli refleksin neticesinde şanlı Türk tarihine yeni bir destan daha eklenmiştir.

30 Ağustos’ta kazanılan zafer Türk’ün içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun asla pes etmeyeceğinin, başka ülkelerin müstemlekesi altında yaşamayı daima reddedeceğinin, kanıyla suladığı toprakları canı pahasına koruyacağının göstergesidir.

30 Ağustos’ta bütün dünya Anadolu’nun her karış toprağı için bir büyük kahramanlığa ve Türk’ün kutlu bir zaferine daha şahitlik etmiştir. Bu nedenledir ki Türk yurdu olan Anadolu Coğrafyası artık “öz vatanımız” olmuştur.

30 Ağustos Anadolu’yu kolayca ele geçirip, sınırlarını kendi iradelerine göre cetvelle çizmeyi adet edinmiş sözde büyük devletlerin oyunlarının boşa çıktığı, söz konusu Türk’ün toprağı olduğunda sınırların yalnızca şehit kanlarıyla çizilebileceğinin tüm dünyaya ilan edilmesi açısından önemli bir zafere şahitlik etmiştir.

30 Ağustos geçmişte veya gelecekte esaret altında yaşayan, maddi ve askeri imkansızlıkları bahane ederek kimliğinden ve vatanından yani namusundan taviz veren milletlere karşı örnek teşkil edecek niteliktedir. Demir ve çeliğin, iman ve inanç karşısındaki çaresizliği Türk milletinin esarete karşı verdiği savaşla daha iyi anlaşılmıştır. Çünkü Türk ordusunun, imanın kalesine karşı küffarın asla muzaffer olamayacağına dair inancı tamdır. Nitekim kazanılan bu kutlu zafere bakıldığı zaman cephede tek bir asker dahi kalsa asla teslim olmayarak sonuna kadar Türk Sancağı dalgalandırılmıştır. Zira şehit kanlarıyla sulanmış ve yurt yapılmış olan kutsal vatan topraklarının savunulması ve muhafazası için başka türlüsünü düşünmek de mümkün değildir.

Bugün, birtakım iç ve dış çevrelerin güdümünde vatanımızın ve milletimizin birliğini bozmaya yönelik faaliyetlerde bulunanların, savaşla alamadığı toprağı masa başında alacağı düşüne kapılan hayalperestlerin çabaları beyhudedir. Tarihten ders çıkarmayan, rüzgar ekip fırtına biçtiğinden habersiz aymazlar asla amacına ulaşamayacaktır. Şer cephesinin her türlü girişimi Türk milletinin iman dolu yüreğinde boğulacaktır.

Son olarak şu hususlara dikkat çekmek istiyoruz.

Bölünecek vatanımız, verilecek bir karış toprağımız, ötekileştirilecek-ayrıştırılacak insanımız, parçalanacak devletimiz asla yoktur ve olmayacaktır.
Türk milleti bir daha kuşatma altına alınamayacak ve işgal altında kalmayacaktır.
Türk’ten rahatsız olan, tarihten eski bu milleti yok etme yolunda başarılı olabileceğini sanan tüm güçler Türk adının tarih sahnesine çıktığı ilk günden bugüne yaşanan gelişmeleri iyi okumalı, gittikleri yolun büyük bir hezimete çıkacağını bilincinde olmalıdır.
Geçmişinde sayısız zafer yaşamış, en zor dönemlerde bile esaret altında yaşamaktansa ölümü seçen necip milletimiz, bugün içinde bulunduğu ağır şartlardan mutlaka kurtulacaktır. Döküldüğü denizden çıkma ümidiyle çırpınan tarihten habersiz balık hafızalı yöneticilere sahip devletler bilmelidir ki; Malazgirt’te, İstanbul’un Fethi’nde, Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Kocatepe’de var olan milli heyecanın ve şuurun aynısı bugün Türkiye sevdalılarının düşünce ve davranışlarında fazlasıyla bulunmaktadır.

Bugün Türk Milliyetçileri olarak bizler de emanet olan kutsal vatana sahip çıkmalı, tehlikelere karşı uyanık olmalıyız. Birliğimizi bozmaya çalışanlara, vatanımıza kastedenlere göz açtırmamalı, moda tabirlerin aksine “Milliyetçi Türkiye”yi inşa etmeliyiz. Çünkü bizler biliyor ve inanıyoruz ki, tarihi, ancak onu değiştirme ideali ve iradesi olanlar yazar ve değiştirebilir.

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 92. Yılını kutluyor; Türk Milleti’ne bu haklı gururu ve mutluluğu yaşatan başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, aziz hatıralarını şerefle yad ediyoruz.

Ruhları Şad Olsun!

Emanet ettikleri bu mübarek vatanı canımız pahasına son Ocak sönene kadar savunacağımıza ve Türk’ün sancağını yere düşürmeyeceğimize SÖZ VERİYORUZ.

Şair Orhan Şaik Gökyay’ın da dediği gibi;

Tarihin dilinden düşmez bu destan:
Nehirler gazidir, dağlar kahraman,
Her taşı bir yakut olan bu vatan,
Can verme sırrına erenlerindir… “