Dolar 32,5592
Euro 34,8897
Altın 2.432,71
BİST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 25°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
25°C
Hafif Yağmurlu
Çar 22°C
Per 20°C
Cum 19°C
Cts 17°C

ORHAN KARATAŞ YAZDI: AKP NEDEN SEÇİM DAYATIYOR

ORHAN KARATAŞ YAZDI: AKP NEDEN SEÇİM DAYATIYOR
22/08/2015 12:48
A+
A-

Ortadoğu Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Yazar Orhan Karataş, Erdoğan’ın ve AKP’nin neden secim dayatması yaptığını yazdı. İşte o yazı:

İşte o yazı:

Erdoğan’ın seçim dayatmasının sebebi
7 Haziran seçimlerinde meclise 4 siyasi parti girdi. Hiçbir parti tek başına iktidar olamadı. MHP dışında tam üç tane koalisyon formülü ortaya çıktı. Bu formüllerin tamamı AKP’nin 13 yıllık siciline çok uygun olduğu gibi, hayata geçirilmesinin önünde hiçbir engel de bulunmuyordu.
HDP, AKP’NİN ÖZ EVLADI
Bir defa daha hatırlatalım: AKP iktidar olurken terör diye bir mesele, HDP diye bir parti yoktu. HDP, PKK ile kurulan kirli ortaklıktan doğan, AKP’nin öz evladıdır. Türkiye’yi bugünkü felaket ortamına birlikte getirmişlerdir. Çözüm denilen ihanet sürecini birlikte yürütmüşlerdir. HDP heyetlerini Kan dillilere gönderen, oradan aldıklarını İmralı’daki bebek katiline ulaştırmalarını sağlamak için koster seferleri düzenleyen, bizzat AKP hükümetidir.
Dolmabahçe Saray’ında imzalanan Sevr anlaşması bu iki parti arasında gerçekleşmiştir. Bu kadar ortak tarafları olan ve milletvekili sayıları da yeten bu iki partinin biraraya gelip koalisyon kurmasından daha doğal ne olabilirdi? AKP ile HDP’nin birlikte yürüttükleri ihanet sürecinin yolunu açmak ve millete hazmettirmek için seferber olan 63’lüklerin bu aşamada hiç ortaya çıkmaması her halde Türk milletinin dikkatinden kaçmamıştır.
CHP HER ŞEYE HAZIRDI
İkinci ve çok kolaylıkla hayata geçirilecek diğer formül, AKP-CHP ortaklığı idi. CHP, seçim öncesinde devri sabık peşinde olmayacaklarını, seçimden sonra da rövanşist bir tutum sergilemeyeceklerini söyleyerek, AKP’nin 13 yıllık siciline hiçbir itirazı bulunmadığını açık ve net şekilde ilan etmişti. Çözülme sürecinde  bazı küçük ayrıntılar dışında farklı düşünmedikleri hatırlanırsa, bu iki partinin koalisyon kurmaması için makul ve mantıklı hiçbir gerekçe ortada yoktur.
Kemal Kılıçdaroğlu, MHP’yi HDP’yle biraraya getirmek gibi beyhude bir çaba içine girerek, AKP ile ortaklık dışında bir seçenek kalmadığını tabanına da göstermiş ve kabul ettirmişti.Bu iki partinin Bu formülün niçin hayata geçmediğini, bırakın her hangi bir vatandaşı, AKP’nin yöneticileri, bakanları ve hatta Genel Başkanı dahi izah edememiştir. Kaldı ki, HDP’yi de yanlarına alarak üçlü bir koalisyon kurmalarının önünde de hiçbir engel bulunmuyordu.
 MHP KENDİSİ İÇİN BİR ŞEY İSTEMEDİ
Bu üç açık ve net formülün niçin hayata geçmediğini bütün Türk milleti ibretle izlemiştir. Sayın Davutoğlu özellikle CHP ile bir ortaklığa çok hevesli olmasına rağmen, Cumhurbaşkanının, “intihar olur” sözüyle birlikte Türkiye bir çözümsüzlüğe itilmiş ve seçim dayatması ile karşı karşıya kalmıştır. Nitekim, CHP ile görüşmelerin sonlandırılmasının hemen ardından Davutoğlu’nun açıklaması, “seçimden başka yol kalmadı” şeklindedir.
Bu açıklamayı yaptıktan sonra MHP’nin kapısının çalınmasının, “bütün yolları zorladık, ama bir hükümet ortaya çıkmadı” diyebilmenin ötesine geçmediğini akıl ve izan sahibi herkes görmüş ve anlamıştır. Kaldı ki, MHP’nin koalisyona dönük hiçbir şartı ve beklentisi olmamıştır. Talepleri, tamamen hukukun işlemesi, devletin ayakta kalabilmesi ve üzerine namus ve şeref yemini edilen Anayasaya sadakatın sağlanmasıyla sınırlıdır. Bu ülkede siyaset yapan herkesin, uymak zorunda olduğu asgari şartlardır.
17-25 ARALIK KORKUSU
Niye hükümet kurulamadığı ve bir seçim dayatması ile bu milletin karşı karşıya bırakıldığı bellidir. Cumhurbaşkanı daha ilk andan itibaren, “tekrar seçim” diyerek, bütün yolları tıkamıştır. Bunun sebebi gayet açıktır. Sayın Erdoğan ‘da çok iyi biliyor ki, hükümet sorununun çözülmesine bağlı olarak, TBMM toplanıp, komisyonlar kurulduktan ve çalışmalar başladıktan sonra yapılacak ilk iş, 17-25 Aralık dosyalarının açılması olacaktı.
AKP çoğunluğu kaybettiği için bunu engellemesi imkansızdı. AKP baskısından kısmen de olsa kurtulmuş bir yargının, bu konuda bütün gerçekleri ortaya çıkarması ve işin ucunun başka yerlere ulaşması gibi bir ihtimal vardı. Buna ilave olarak, koalisyonun işleyişine bağlı olarak, Cumhurbaşkanı Anayasal sınırlarına çekilmeye mecbur kalacaktı.
 MİLLET İRADESİ HİÇE SAYILDI
İşte telaşın sebebi budur. Bunun için millet iradesi hiçe sayılmış, bunun için kan ve gözyaşı üzerinden yeni bir siyaset geliştirilerek, yeniden tek başına iktidar hesapları yapılmaya başlanmıştır.Her şey bu kadar açık ve net ortadayken, birilerinin çıkıp MHP üzerinden zihin bulandırmaya çabalamalarının ahlak, iman ve şerefle izahı mümkün değildir.
Özellikle, yanaşma ve besleme takımının nasıl bir akıl tutulması yaşadığını bu millet ibretle izlemektedir. AKP’nin HDP üzerinden PKK ile kurduğu ve ülkeyi kan gölüne çeviren kirli ortaklığın vebalini MHP’ye yıkmaya çabalayacak kadar kendilerini kaybetmiş durumdadırlar. Bu kemik yalayıcılarında zerre kadar ahlak ve namus varsa, şu sorulara cevap versinler:
YANAŞMA VE BESLEMELERE SORULAR
1-AKP ile CHP niçin koalisyon kurmadı, makul ve mantıklı bir izahını yapabilir misiniz?MHP’nin bu koalisyonu engellediğini söyleyecek kadar milletin aklıyla alay eden Fehmi Koru gibiler, Sayın Bahçeli’nin hangi söylem veya eylemiyle bu engellemeyi yaptığını, hiç kıvırmadan açık ve net olarak çıkıp Türk milletine yüreklice anlatabilirler mi?
2-MHP’nin hangi şartını kabul edilemez buluyorsunuz? MHP’nin ileri sürdüğü şartlardan hangisi bu ülkenin, bu milletin yararına değildir ve kurulacak hükümetin işini zora sokmaktadır?
3-MHP’nin HDP’ye hükümet ortaklığı sağladığını söyleyecek kadar vicdanı kararanlar, İmralı’ya koster seferlerini kimin düzenlediğini, Habur rezilliklerine kimin imza attığını, şeref masalarını kimlerin kurduğunu,
Kandillilere kırmızı telefon hattını kimin çektirdiğini, Dolmabahçe’deki Sevr Anlaşmasını kimin imzaladığını şereflice anlatabilirler mi?

 

Boşuna çırpınıyorsunuz. Türk milleti gerçekleri görmüştür. Sizin gibilerin devri kapanmak üzeredir. Bu millet ne yalan, talan ve ihanet düzeninin sahiplerini, ne de bu düzenin yanaşma ve beslemelerini hiçbir zaman unutmayacaktır.