Dolar 32,3325
Euro 35,1176
Altın 2.310,95
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

ÖZDAĞ: ÇOCUK KANALLARI DA DAHİL TV KANALLARI DIŞLAYICI YÖNTEMLE TASFİYE EDİLİYOR

A+
A-

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Digitürk’ün 7 televizyon kanalına seçim öncesi gerekçesiz sansür uygulamasına tepki gösterdi. Özdağ, “Televizyon kanallarının toplu bir şekilde, çocuk ve bebek kanalları dahil olmak üzere, dışlayıcı bir yöntemle tasfiye edildiği bir dönemden geçiyoruz.” diyerek, yapılanın basın özgürlüğünü çiğneyici bir eylem olduğunu vurguladı.

Partisinin Gaziantep birinci sıra milletvekili adayı olan Özdağ, diğer adaylardan Ejder Demir ile birlikte Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’ne ziyarette bulundu. Cemiyet Başkanı İbrahim Ay’ın ağırladığı adaylar, basın mensuplarının da gündemle ilgili sorularını cevaplandırdı. Digitürk’ün 7 kanalı platformdan çıkararak uyguladığı sansürle ilgili konuşan Özdağ, “Ne kadar trajik durumlar yaşıyoruz. Basın özgürlüğünün ayaklar altına alındığı, gazetecilerin reislerin emriyle dövüldüğü, televizyon kanallarının toplu bir şekilde, çocuk ve bebek kanalları dahil olmak üzere, dışlayıcı bir yöntemle tasfiye edildiği bir dönemden geçiyoruz. Bugün bu 7 kanala yapılan, yarın muhalif olduğu düşünülen veya iktidarın hoşuna gitmeyen yayın yapan, zaman zaman bütün kanalların başına gelebilecek bir husus. Bundan dolayı bunu kabul etmek mümkün değil. Digitürk yönetiminin bu eylemi de özel bir şirket olmakla birlikte basın özgürlüğünü çiğneyici bir eylem. Türkiye’de bir hukuk devleti kurulduğu zaman Digitürk yönetimi de bu eyleminin hesabını hukuk önünde Türk yargısına, milletine vermek durumunda kalır.” ifadelerini kullandı.

“IŞİD’İN ÖRGÜTLENMESİ SADECE KRİMİNAL BİR ÖRGÜTLENME DEĞİL”

Terör örgütü IŞİD yapılanmasına ilişkin de konuşan Özdağ, “Senelerden beri AKP iktidarının IŞİD’e Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni etkili bir lojistik merkez olarak kullanma fırsatı verdiğini, buna göz yumduğunu, bazı sektörleri IŞİD için açtığını ifade ettik. Bunun ötesinde El Nusra’ya yapılan somut lojistik destek gibi bir desteğin IŞİD’e de yapılıp yapılmadığı konusunda şu an için en azından net bir şey ifade etmiyorum ben kişisel olarak. Zamanı geldiğinde onu da ifade ederiz. Çünkü bu bir somut kanıt meselesidir. Bazı kanıtlar olduğu ileri sürülüyor. Ama o zaman geldiğinde bunu tekrar tartışırız.” diye konuştu.

IŞİD’in Türkiye içerisinde örgütlenmesinin sadece kriminal bir örgütlenme olmadığını savunan Özdağ, “Aynı zamanda sosyal bir taban örgütlenmesidir. Bu sosyal taban, Türkiye’de toplumsal barış için olağanüstü büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Çünkü biz aramızda değişik ihtilaflar olsa da birçok konuda anlaşamasak da birazdan çıkar birlikte cuma namazımızı kılarız, sonra birbirimizden ayrılırız. Adamlar bizi kafir olarak görüyorlar. Uzlaşacak bir yerimiz yok. Bu çok büyük bir tehdittir. Bu Türkiye için değil, aynı zamanda İslam dünyası için bir tehdittir. İslam kültürü için büyük bir tehdittir. Bununla da şu ana kadar ciddi anlamda mücadele edilmemiştir.” sözlerini kaydetti.

cihan