PARALEL BAŞBAKAN” BİLAL ERDOĞAN MI?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın üç ayrı ses kaydını dinledik, hepsinde de tek derdinin MHP ve Lideri Devlet Bahçeli olduğunu anladık.

Haber Türk TV ve Haber Türk gazetesi Recep Tayyip Erdoğan’ın çiftliği olmuş, Fatihlerle birlikte orada sürekli at koşturuyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin adını ve konuşmasını ekranda ne zaman görse anında Fatihini aramış, fırçalamış ve hemen haberin sansürlenmesini istemiş… Fas’tan bile arama zahmetine katlanmış… Herhalde Fatih Saraç telefon ekranında Başbakan Erdoğan’ın adını ne zaman görse anında beyninde canlanan tek şey MHP ve Devlet Bahçeli haberleri olmaktadır.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Haber Türk ekranından alt yazı olarak geçen bir cümlelik açıklamasına bile tahammül edemeyen Recep Tayyip Erdoğan, iktidar gücünü kullanarak MHP’ye Allah bilir daha ne haksızlıklar yapmıştır?

Ankette bile MHP’nin oyuna katlanamayan, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin grup konuşmalarıyla kimyası bozulup, hemen Fatihini arayıp hemen Devlet Bahçeli’yi yayından kaldırtan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptıkları, demokrasi cinayetidir. Başbakan Erdoğan güçlendikçe demokrasinin katili olmuştur. Kendisine muhalif olan kimseye hayat hakkı tanımamayı hayat felsefesi haline getirmiştir. Türkiye’de kendisine karşı en doğru tespitlerle muhalefet eden MHP’ye de bu yüzden düşmandır. Fas’tan MHP’nin muhalefetine sansür isteyen bu zihniyeti, uzaya yollayın inanın MHP’ye katlanamadığı oradan bile belli eder.

Hatırlarsanız Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’a bile geçtiğimiz yıllarda “Kıbrıs meselesi başıma çok iş açtı. Son seçimlerde 6 puanımı MHP’ye kaptırdım” diyerek serzenişte bulunan bir Recep Tayyip Erdoğan gerçeği ile karşı karşıyayız.

AKP’li tüm yetkililerin ve yandaş medyanın 2011 seçimleri öncesi “MHP’nin baraj problemi var, MHP barajı aşamayacak” diye propaganda yaptığı bir dönem, Recep Tayyip Erdoğan’ında “İki partili bir Meclis sistemini istediğiniz uzun süredir konuşuluyor. Böyle bir isteğiniz gerçekten var mı?” şeklindeki soruya “Doğrusu evet. Bu sistemi faydalı buluyorum. Çünkü ikili sistemde parlamentolar daha etkin işliyor, yönetiminde de istikrar söz konusu oluyor. Amerika’ya bakın. Aynı sistem olsun anlamında değil ama kanunların nasıl çıktığını görürsünüz.” açıklamasını yapması, mecliste sadece AKP/CHP tahterevallisinin oluşması için yapılan tezgahlar olarak arşivlerdedir. MHP’nin baraj altında kalması için yapılan kaset tezgahları ve bunun bizzat Başbakan Erdoğan tarafından miting meydanlarında kullanılması MHP düşmanlığının en bariz göstergesidir.

AKP, Türklüğe ve milli olan her şeye düşman olduğu için MHP’ye düşmandır.

AKP karşısında sadece MHP sağlıklı muhalefet yaptığı ve milletin değer yargılarından taviz vermeyen bir duruş sergilediği için Recep Tayyip Erdoğan’ın düşmanlığına muhatap olmaktadır.

“Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık” diyen Recep Tayyip Erdoğan’ın adı ‘Milliyetçi Hareket’ olan bir partiye her kötülüğü yapması da elbette siyasetin doğası gereği beklenir. Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi arşivine girin bakın konuşmalarında PKK’ya mı yoksa MHP’ye mi küfür ve hakaretleri mevcuttur? Elbette MHP’ye ve Ülkücülere…

Recep Tayyip Erdoğan, katıksız MHP düşmanıdır ve her fırsatta bunu göstermiştir. Son çıkan ses kayıtları da bu düşmanlığın ne noktada olduğunun göstergesidir.

Ama belli ki, bu kayıtlar üçle -beşle kalacak gibi değildir. Recep Tayyip Erdoğan’ın MHP düşmanlığına daha büyük örnek olacak ses kayıtlarının çıkacağı sosyal medyada konuşulmaktadır. MHP’ye yapılan kaset operasyonunun bile hangi talimatlarla gerçekleştiğinin ses kayıtlarından bahsedilmektedir. Bakalım ucu MHP düşmanı Recep Tayyip Erdoğan’a dokunacak mı hep birlikte göreceğiz. O zaman kimin Kandil’e sığınmacı olarak kaçacağına hepimiz şahit olacağız.

Hangi yönden bakarsanız bakın AKP ve Recep Tayyip Erdoğan köşeye sıkışmış durumdadır. Attığı her adım, konuştuğu her söz kendini bumerang gibi gelip vurmaktadır. Türkiye bu kadar çelişki içinde, bu kadar tutarsız bir başbakana ilk defa tanık olmaktadır. Kendi durumu vahim olduğu gibi,Türkiye’yi de daha karanlık günlere götürecek her davranışı sergilemektedir. 17 Aralık sonrası yaşanan gelişmelerden kendisini nasıl kurtaracak çok merak ediyoruz. Başbakan Erdoğan’ın haline bakınca Nasrettin Hocanın şu fıkrası aklıma geldi.

“Kınamayın canım, hevestir bu, herkeste olur. İşte Nasreddin Hoca zamanında, baykuş sesli bir adamcağız da müezzinliğe özenmiş, üstelik ezan vakti de değil ama olsun, çıkmış minareye; ezan okumaya çalışırken, Hoca aşağıdan ikaz etmiş:

– Hey evlat, başının çaresine bak; öyle dalsız budaksız bir ağaç ki çıktığın, seni kurtaran olmaz!”

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Anlaşılan fatihler uşak olmuş, Başbakan’ın kurşun askerliğine gönüllüce razı gelmişlerdir. Biz Mehmet’ten Fatih çıktığını biliyorduk da, Fatih’ten fasulye, fason karakter, otomatiğe bağlanmış kukla çıkacağını hiç tahmin etmemiştik.” diye tarifini yaptığı Fatih’in bile seni kurtaramaz Recep Tayyip Erdoğan… Fatih istediği kadar “Evet efendim, tamam efendim” desin, sen yolcusun.

Ha bu arada herşey Bilal Erdoğan’ın onayından geçiyor. “Alo Fatih” bile herşeyi ona danışıyor.

Yoksa ‘Paralel Başbakan’ Bilal Erdoğan mıdır?

Bize bir de bunu açıklar mısın Recep Tayyip Erdoğan?

Yıldıray ÇİÇEK