PARTİLİ CUMHURBAŞKANI VE YENİ MİLLİ “REİS”

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, Başbakanlığı döneminden bu güne kadar, her fırsatta kötülediği, eleştirdiği ve yerden yere vurduğu yıllar, “partili Cumhurbaşkanlığı” yıllarıdır.

Kaldı ki, konuşmalarının tamamından anlaşılmaktadır ki, kendi iktidarının haricinde hiçbir dönemi beğenmese de, en fazla eleştirdiği ve tartışmaya açtığı dönem, “partili Cumhurbaşkanlığı” dönemidir.

Bu dönem, milli şef “İsmet İnönü” dönemini kapsamakta olsa da, “Atatürk’te” karalama ve eleştirilerden yeterince nasiplenmiştir.

Şimdilerde, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de onun sözcüsü ve savunucusu olan AKP’lilerden duymaya başladığımız, “partili Cumhurbaşkanlığı” oldukça tuhafıma gitti.

Erdoğan’ın, yıllardır eleştirdiği ve beğenmediği bu “partili Cumhurbaşkanlığı” ne oldu da gündemlerine geldi, ballandıra ballandıra anlatmaya başladılar?

Oldukça fena buldukları, diktatörce anlattıkları bu “partili Cumhurbaşkanlığı” ne oldu da iştahlarını kabarttı?

Ülkemizde daha önce denenmiş ve sıkıntılı sonuçlar doğurmuş bu “partili Cumhurbaşkanı” modeli, Erdoğan’ın ilgisini durup dururken çekmemiş olsa gerek.

Siyasi hayatına sayısız unvan ve makamlar sığdıran Erdoğan, RP İstanbul il başkanlığı, İstanbul Belediye başkanlığı, AKP genel başkanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı makamlarına gelmiş ve bu unvanı kullanmış birisi olarak, her halde yetinmemiş olacak ki, yeni bir unvan ve makam talebindeler.

TV’lere çıkan AKP’li siyasetçilerin anlatımlarında, sürekli sıra dışılık tavırları ile ön plana çıkartılan Erdoğan, kendisinden öncekilere benzemeyen bir siyasetçi olarak taktim edilmiş ve halada o şekilde taktim edilmektedir.

Dünya görüşünü şekillendiren fikir hareketi “Milli Görüş” içerisinde var olmasına rağmen, lideri “Necmettin Erbakan’a” dahi benzemeyen Erdoğan, “partili Cumhurbaşkanı” ısrarı ile “İsmet İnönü’ye mi” benzemeye çalışmaktadır?

Olumsuzlukları defalarca anlaşılmış bir sistemi, kendilerinin de defalarca eleştirerek anlattıkları düzeni arzu etmelerinin bir makul tarifini görememekteyim.

“partili Cumhurbaşkanının” ülkemize kazandıracağı hiçbir fayda yoktur. Bu durum ancak AKP’yi CHP’lileştirir ve “Erdoğanı da” “İnönüleştirir”.

Tarih içerisinde kaybolmuş “milli şef” kavramı ise “milli reis” olarak yeniden dirilmiş olur.