Dolar 32,3520
Euro 35,1292
Altın 2.301,73
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

PKK İTİRAF EDİYOR AKP HALA PROVAKASYON DİYOR

A+
A-

AKP’nin çözüm süreci dediği döneme dair yaşanılanların ilerleyişine ve günümüze kadar ulaşan sonuçlarına bakıldığında, çözülen Türkiye gerçeği ile karşılaşıyoruz.

Son bir hafta içerisinde okulların kundaklanması, dersliklerin tahrip edilmesi, Atatürk büstlerinin yıkılması, Türk bayraklarının yakılması ve bunlara “paralel” olarak PKK tarafından kurdurulan Kürtçe eğitim vereceği iddiasıyla açılan okulların varlığı bu görüşü daha da kuvvetlendiriyor.

Oysa ki iktidar, terörün çözüleceğini iddia etmişti…

Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde bulunan illerden gelen haberler de zaten kamuoyunun bu yöndeki yaygın kanaati olmaya başladı.

Sarsılan devlet otoritesi gerçeği, PKK’nın kendisine bulduğu ve günden güne güçlendiği elverişli zemin, artık AKP’nin çözüm masalları ile toplumu uyutmak için yürüttüğü politikasını boşa çıkarıyor.

Zira millete söylenenler dün gibi hafızalarda iken, bunun tam tersi istikamette yaşanılanlar, aldatılmaya bu milletin tahammülünün kalmadığının bir göstergesi oldu.

Bunca zamandır talepleri hayata geçirilen ancak bırakın eylemlerini azaltmayı, daha da artırmış ve böylelikle de azdırılmış olan PKK, üzerinde uzun süredir durduğumuz meselelerdeki büyük sıkıntıyı gözler önüne seriyor.

* * *

Ne şehit gelmesinin önüne geçilebildi, ne de PKK’nın silahlarını bırakması ve sınır dışına çıkmasının.

Hâlbuki AKP’nin adına çözüm süreci dediği döneme dair en büyük vaadi “şehit cenazelerinin gelmeyecek olması ve PKK’nın eylemlerini tümüyle bitireceği” yönündeydi.

İktidar bu meselelerde sessizliğini koruyor.

PKK yakıp yıkarken, bölgede “otorite artık bende” mesajını eylemleriyle verirken, saldırılarını sürdürürken AKP iktidarının yapabildiği tek şey üç satırlık açıklamadan ibare kalıyor.

Bu açıklamanın kendilerince temel dayanağı da “çözüm sürecini istemeyen odakların provokasyonu” olarak sunuluyor.

Sanki bunca eylemi düzenleyen PKK değilmiş gibi bir algı yürütülmeye çalışılıyor.

Bu algı yönetme çabasınca da PKK’nın masum (!) olduğu, eylemleri düzenleyen asıl faillerinse karanlık odaklar olduğu fikri neredeyse tüm iktidar mensuplarının ve yandaş basının dilinde plesenk haline geldi.

Gerçekten öyle mi?

Yani bunca terör eylemi; sadece son 2 aylık süre içerisinde toplam 7 şehit vermemiz, yol kesmeler, bölgede çalışan işçileri alıkoyma, şantiyeleri basma, iş makinelerini yakma, çocukları kaçırma, Türk Bayrağını indirme gibi alçakça eylemleri yapanlar PKK haricindeki provokatörlerin işi mi?

* * *

21 Temmuz 2014’te Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde PKK’nın Suriye’deki kolu olan PYD’li teröristlerce, sınırda görevlerini icra eden askerlerimize düzenlenen saldırıda 3 askerimiz şehit olmuştu. Bu hain eylem sonrası PKK’ya yakınlığı ile bilinen ANF’de 25 Temmuz 2014 tarihinde KCK tarafından yapılan açıklamada saldırının PKK tarafından yapıldığı kabul edilmişti.

Oysaki o dönem Başbakanlık koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan dâhil pek çok AKP’li isim, bu menfur saldırıyı “çözüm sürecini istemeyen odakların” düzenlediğini iddia etmişti!

Bir başka örnek, yine geride bıraktığımız aylarda günlerce PKK’lılar Diyarbakır Lice’de yol kapatmıştı. Eylemi yine PKK açıkça üstlenmiş ve çözüm süreci denilen dönem için “bekledikleri adımlar atılmazsa” bunun genişleyeceği tehdidinde bulunmuştu.

AKP iktidarı buna da “çözüm sürecini istemeyenler” tarafından düzenlenen eylemler açıklamasını getirmişti.

Hatırlarsınız, Diyarbakır’da Türk Bayrağı gönderden indirilmişti. İktidar bu eylemi de düzenleyenlerin “çözüm sürecinden rahatsız olanların” eylemi olarak nitelendirmiş, ancak bir süre ortadan kaybolan failin Kandil’e kaçtığı bilgisi sonraki günlerde basına yansımıştı. Nitekim sonucu da malum…

Bunca sayısız örneği çoğaltmak mümkün.

* * *

Şimdi aynı türden laflar hükümet yetkilileri tarafından bir haftadır bölgede okulları yakıp yıkan, boykot çağrısı yapan ancak buna karşın Kürtçe okullar açan PKK’lılar için de yapılıyor.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, PKK’nın okullara yönelik saldırıları karşısında “Süreç içerisinde provokasyonlar oluyor. Bunları da kimin yaptığını biliyoruz.” açıklamasında bulunmuş.

Bakın siz şu işe…

PKK açık açık okulları ben yakıyorum diyor, boykot çağrısı yapıyor, bölgede eğitim-öğretim üzerinden de terör estiriyor ama bunlar kalkıp da “bunca eylem PKK’nın işidir” diyemiyorlar!

Yazık ki ne yazık.

PKK’ya teslim olmuş bir halde, PKK’ya zarar vermemek adına çalışan bir iktidarın varlığını yeniden görmüş olduk.

İyi de, bunca olay karşısında sürekli aynı lafı tekrar eden iktidar “çözümü istemeyen bu provokatörler kimlerdir?” sorusuna neden hiç cevap veremez?

Veremez çünkü millete hala çözümden neyi kast ettiğini açıklayamayan bir iktidar duruyor karşımızda.

AKP iktidarından hiç kimse diyemiyorlar ki çözüm dediğimiz meselenin aslı; PKK’ya istediğini vermek, bölgenin kontrolünü onlara bırakmak, özerkliği, böylelikle de bölünmeyi hayata geçirmektir.

Yada başka açıdan bakıldığında, milletine hainlik eden, ihanetinin itirafını nasıl açıklasın, değil mi?

 

 

İSMAİL ÖZDEMİR / ortadoğugazetesi