Dolar 32,3237
Euro 35,0903
Altın 2.300,90
BİST 9.075,66
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

Şimdi de çık “muhataplarımız hayırsız çıktı” de.

A+
A-

Önce AB’ye “Hristiyan kulübü” de…

Sonra “AB ile Katolik nikâhı kıyarız” de…

Daha sonra “hepimiz Avrupa’ya vizesiz gideceğiz” de…

Şimdi de çık “muhataplarımız hayırsız çıktı” de.

Stratejik derinlik diye diye,

13 yıldır Türkiye’nin getirildiği dış politikanın özeti işte bu!

Kankam Esat’tan, kan düşmanı Eset’e…

Diktatör Sisi’den, Din kardeşim Sisi’ye…

Kürt katili Barzani’den, kırmızı halıyla karşılanan Barzani’ye…

Ne kadar tutarlı bir dış politika değil mi?

*

Düzensizliğin, düzen…

İhanet ve kumpasın aldatılma…

Atatürk ve Cumhuriyete hakaretin makbul…

Terör ve teröristin makul…

Yolsuzluk ve rüşvetin “günah işleme özgürlüğü”

Hırsızlığın ise “çalıyorlar ama çalışıyorlar” diye görüldüğü ülkemizde…

Haksızlık ve hukuksuzluğu “demokrasi” diye yutturanlar…

Ortadoğu’nun lider ülkesi Türkiye’den,

“İtibarlı yalnızlık” ülkesine dönüştürdüler.

İnsanın bu tabloyu gördükçe,

Her gün bir kez daha “zırva tevil götürmüyor” diyesi geliyor.

*

Hani 13 yıl önce iktidara geldikten sonra,

Sürekli olarak “nereden nereye” diyorlardı ya,

İşte AKP’nin dış politikası da tek kelimeyle nereden nereye?

Sen çık önce NATO’ya “Libya’da ne işin var” diye efelen…

Sonra Malatya Kürecik üssünü teslim edip ”burası NATO toprağı” de.

Önce İsrail’e “one munite” diye kafa tut…

Sonra “muhtacız” diye özür dile.

Önce Ermenistan’a meydan oku…

Sonra “soykırımdan dolayı” taziye mektubu gönder.

Önce “soykırım kararı” için haklı olarak Almanya’ya ağzına geleni söyle…

Sonra “incirlik üssü” için sözleşme imzala.

Sınır ihlali nedeniyle uçağını düşürdüğün Rusya’ya önce “sen kimsin” resti çek…

Sonra da çıkıp “özür” niteliğinde mektup gönder.

*

Nedir bunun adı?

Dirayetli dış politika mı?

Yoksa yumurta kapıya dayanmış” dış politika mı?

Kendi kusurlarını sorgulamayıp,

Suçu sürekli karşıya yükleyen,

Halüsinasyondan çıkmamakta ısrar eden,

At izini it izine karıştırmayı başarı gören,

Dış politikada icraat yerine “sıfır sorun “ gibi veciz sözler üreten,

Dahası memleket seri şekilde bölünürken,

Seri katille selfi çektiren ülkeye dönüştük.

*

Seri katil demişken,

Türk ve Türkmen katili PYD lideri Salih Müslim,

Dün “Türkiye İŞİD’e destek veriyor” sözleriyle korkunç bir ithamda bulundu.

Arkasından “Türk sınırından giren silahlı güçler Halep’te savaşıyor” diyen Rusya’nın iddiası bardağı taşırdı,

Ve Mısır mahkemelerinin “Türkiye İhvanı Müslimin’e silah desteği veriyor” sorgulaması ise tüm olup bitenlerin üzerine tüy dikti..

Şimdi tüm bu olan bitenlere bakıp,

Kılıçtaroğlu’nun “ABD tipi Başkanlık” çıkışına takılıp,

Erdoğan’ın “partili Cumhurbaşkanlığı” önerisine atlayıp,

Gündemi “çocuk doğurmayan kadın yarım kadındır” diye değiştirip…

Toplum da “namaz kılmayan insan hayvandır” diye pozisyon alanlar,

Sizce de sadece pozisyon tutma ahlaksızları değil mi?

Nereden nereye?

Metin Özkan