Dolar 32,5777
Euro 34,9750
Altın 2.429,40
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 17°C
Paz 19°C
Pts 19°C

SİVİL DİKTA REJİMİ…

SİVİL DİKTA REJİMİ…
19/08/2015 21:43
A+
A-

Cumhurbaskanı’nın, “…Kabul etseniz de, etmeseniz de Türkiye’de yönetim şekli fiilen değişmiştir.Bunu yasal çerçeveye oturtmak gerekiyor….” sözleri bir anayasal darbenin ikrarıdır…Kimsenin ben kanun, hukuk tanımam,istedim yaptım oldu demeye hakkı yoktur.Hele cumhuru idare mevkiinde olanların hiç hakkı yoktur.Esasen hukuken bir geçerliliği de olamaz…

Hukuken “İhkak’ı hak yasağı” prensibinı çiğnemeye çalışınlar, hukuku ayak bağı olarak görenlerdir.Sayın Cumhurun başının yaptığı da budur.Hukuk tanımazlık ve milletin kendisine vermediği BAŞKANLIK SİSTEMİ’Nİ zorla kabul ettirmek, verilmeyen hakkı zorla almaktır…”Hakkın zorla alınması” yasağı, hukukumuzda olduğu gibi bütün evrensel hukuk’ta ısrarla korunması gereken prensiplerin başında gelenidir…

Sayın Cumhurbaşkanı; “..Ben % 52 oyla seçilen C.başkanıyım diğer C.başkanlarından farklıyım…” derse; o zaman sorarlar: Senin tanımadığın ve askıya aldığın anayasada % 92 oyla kabul edilmiştir…Halen de yürürlüktedir…Eğer halkın iradesi söz konusu ise aritmetik oran ortadadır!….

Türkiye’de 13 yıldır darbecilik ithamı ve askeri vesayet söylemleri ile,haklı haksız suçladıkları insanların yuvaları söndürüldü.İnsanların şeref ve haysiyetleri oynandı.Kul haklarının her çeşidine tecavüz edildi…Kafese aldıkları Türk Ordusunun üzerinde operasyonlar yapıldı. Teröristlerle pazarlık yapabilmek için en büyük engel Türk güvenlik güçlerinin susturulması şarttı..

Böylece , HABUR-OSLO REZALETLERİ ve DOLMABAHÇE VE KANDİL görüşmelerı sonucu PKK azdırıldı…”Taşlar bağlandı, köpekler salındı…” Gelinen bu noktada AKP terörün baş hamisı durumundan kurtulmak için çırpındıkça daha da batacaktır…Konumuz tekrar dönersek:

Sayın Cumhurbaşkanı’nın 12 Ağustosta söylediği sivil darbecilik sözleri; bilerek istiyerek, taammüden söylenmiş olup KASITLI olarak anayasayı ihlal suçunu işlemiş olduğunun karinesidir.TCK.mad. 329 işlenmiş suçun unsuru oluşmuştur…

Anatasa’nın 6.maddesi: “…Hiç bir kimse veya organ, kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz..”Yine anayasamızda Cumhurbaşkanlarının görev ve yetkileri de 104.mad. ile gayet açıktır…

Sayın Erdoğan’ın meydana getirdiği bu fiili durumun yasal dayanağa kavuşturulması isteğinin altında yatan arzu ve istek şudur:

Sivil bir darbe ile hukukun amir hükümlerini ve anayasayı resmen ilga ettiğini bildiğinden, BAŞKAN gibi hareket etmesinin de ötrsinde;anayasayı askıya aldığı,hükümete görev yaptırmadığı, kısaca sivil darbeye anayasal dayanak oluşturma düşüncesini ortaya koymuştur ki bu durum Hukuk Devletlerinde asla kabul edilemez…

Cumhurunbaşı resmen ve bilfiil anayasa dışına çıkmıştır.Anayasa’nın ihlali sivil darbecilik girişimidir…Şimdi yapılacsk iş;TBMM üye tamsayısının 1/3ü olan 184 vekilin gensoru önergesi ile Ç.başkanının 105 maddeyi ihlal suçunu gündeme getirmeleri gerekir.Anayasanın 105/3 mad.de ki SORUMSUZLUK hali , anayasada Cumhurbaşkanları için tanımlanmış GÖREV VE YETKİ alanı ile ilgilidir…

Cumhurbaşkanı’nın anayasanın kendine verdiği YETKİLERİN DIŞINA ÇIKARAK, yetkilerini kötüye kullanmasıdır…Anayasayı tanımamasıdır!…

Anayassnın hükümleri hilafina eylemde ve sözlerde bulunması 105.maddenin öngördüğü yaptırım mekanizmasının TBMM’de gündeme getirilmesi ve hukuki müeyyidenin uygulanması elzemdir…

Bu sorunu çözemeyen Türkiye hiç bir sorunu çözemez.Anayasa fiilen askıya alınıyorsa,anayasa’yı İHLAL SUÇU vardır..Cumhurbaşkanı sorunu vardır..Yasal ve belirli sınırlara çekmek için mecliste 276 oy ile meclis soruşturmasında, C.başkanların işlediği dönemlerdeki suçlar hakkında soruşturma açılıp YÜCE DİVAN’A sevk edilmenin yolları mevcuttur.Hukuken hakkın kötüye kullanılmasının önüne mutlaka geçilmelidir….

Türk’ün devlet töresinde Cumhurbaşkanlarının temsil ettikleri makamlarının kutsiyeti vardır.Cumhurbaşkanları devlet için vardır,Devlet Cumhurbaşkanları için değil!….Kimse bu makamların kutsiyetini halelder etmemeli, tartışmaya açmamalıdır..

Kişiler gelip geçicidir.DEVLET EBED MÜDDETTİR….

19.08.2015

AV.Faruk Ülker

ETİKETLER: