“SİZİN GİBİ MEMUR SENDİKASI OLMAZ OLSUN”

Türk Büro sen Genel Başkanı FahrettinYokus,‬ Bir Memur sen Konfederasyonu hakkında ilğinç ve şaşırtıcı açıklamalar yaptı.

Açıklama şu şekilde:

Kurban Bayramın dördüncü gününden itibaren Suriye’nin Ayn El Arab (Kobani) ilçesinde IŞİD ve PKK yandaşlarının savaşını bahane ederek, Türkiye’deki bölücü unsurları içinde barındıran parti, dernek, sendika, meslek örgütleri vb. Kürt kökenli vatandaşlarımızı eş zamanlı olarak isyana ve başkaldırıya çağırmaları nedeniyle, ülkemizin pek çok ili, ilçesi savaş alanına döndürülmüştür.

Kurulduğu günden beri PKK ve bölücü yapılarla öteden beri iç içe olan sözde bir memur konfederasyonu, Türkiye’yi kana bulayan bu olayların tam merkezinde yer almıştır. Ne yazık ki; ne medya, ne sağduyu sahibi Sivil Toplum Örgütleri ve siyasi partiler bu kirli ilişkiyi kınamıyor, söz konusu sendikaların üyeleri de duyarlı davranıp itiraz etmiyorlar.

Malum Konfederasyonun resmi web sitesine girince (kesk.org.tr) her şey ayan beyan ortaya çıkıyor. Gün gün eylem çağrıları yayımlanıyor. İşte bazı örnekler:

2 Ekim 2014 Perşembe: “Teskereye karşı on binler alanlardaydık” devamında hükümetin aldığı teskere kararını protesto ettikleri eylemlerden görüntüler yer alıyordu.

6 Ekim 2014 Pazartesi : ‘’Geç olmadan’’ başlıklı yazıda, “… üyelerimiz bulundukları tüm yerlerde, başta diğer emek örgütleri olmak üzere demokratik güçlerle ortak hareket edeceklerdir. Demokratik direniş yükseltilecektir. Çok geç olmadan demokratik eylem ve etkinliklerle Kobani’de gerçekleştirilmek istenen katliamı durdurmalıyız.”

7 Ekim 2014 Salı : (Bayramın Dördüncü Günü) “…Bağlı Sendika Genel Merkezlerimize, iş kollarımıza bağlı şubelerimize, üyelerimize, sınıf kardeşlerimize çağrımızdır. 08.10.2014 Çarşamba günü saatini ve yerini yerellerde şubeler platformlarımızın belirleyeceği demokrasi güçlerimizin de katılımıyla yürüyüşler, alan tutma, oturma eylemleri vb. eylemler bütün yerellerde hayata geçiriyoruz. 09.10.2014 Perşembe günü ‘’Bütün illerde üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz, (iş bırakıyoruz) demokrasi güçleriyle birlikte alanlarda olacağız’’

Söz konusu konfederasyona bağlı sendikaların resmi web sayfalarında da aynı çağrılar yer alıyor. Sayısal olarak, Konfederasyonun en büyük sendikası Eğitim-Sen’in web sitesinde ayrıca “8-9 Ekim’de iş bırakıyoruz” duyurusu yer alıyor. Sanırsınız ki, öğretmenler kendi hak kayıpları için iş bırakıyor. Hayır! Öğretmenler Kobani’deki PKK yandaşı PYD’li katiller için iş bırakma kararı alıyor…

Böyle bir emek örgütü, öğretmen sendikası olabilir mi? Ne adına eylem yapacaksınız? Bölücü katiller için. Ve ne yazık ki kullandıkları dil, barış dili; ancak yaptıkları savaş çağrısı. Utanmadan, sıkılmadan şu sloganı kullanıyorlar “İnsanlığa söz veriyoruz, savaşı durduralım”

Suriye’de insanlıktan çıkmış katiller, cellatlar birbirleriyle savaşıyor. Bizimkiler de güya savaşı durdurmak adına, Türk Milletine savaş açmışlar, her yeri yakıp yıkıyorlar. Okullar, devlet binaları, vatandaşların evleri, işyerleri, araçları yakılıyor, insanlar sokaklarda boğazlanıyor. Masum vatandaşlar öldürülüyor, polislerimiz şehit ediliyor. Alçakça bir katliam yapılıyor. Bütün bunları “barış” söylemleri ile hayata geçiriyorlar. Ya birde, savaş çığlıkları ile meydanlara dökülselerdi, herhalde ülke; ateş çemberine dönerdi. Hadi PKK’lı teröristleri anlarız, o soysuzlar cibilliyetlerinin gereğini yapıyorlar da, sözde memur sendika ve konfederasyonlarının üyeleri ne adına onlarla birlikte meydanlarda kan döküyorlar, can yakıyorlar. Yazıklar olsun sizi yöneten zihniyete. Haram olsun size devletin verdiği ekmeğe, lanet olsun sizin insanlığınıza…

Emek örgütüymüş, bu nasıl emek örgütü? Katiller sürüsüyle birlikte sokaklarda kan döküyor ve yakıp yıkıyorlar. Alçaklığın her türlüsünü yapıyorlar. Devlet seyrediyor da bu kirli sendikalara destek verenler, siz neden seyrediyorsunuz? Hepiniz mi aklınızı yitirdiniz, ya da beyninizi kiraya mı verdiniz? Ülkeyi kana bulayan, masum insanlarımızın kanını döken, terör örgütleriyle omuz omuza olanlara, nasıl destek verirsiniz? Hala onlarla nasıl beraber olursunuz? Hadi kuldan utanmıyorsunuz, Allah’tan da mı korkmuyorsunuz?

Gazete ve TV’lere yansıyan görüntülerde, şehirlerimizin sokaklarında eşkıyalık yapan güruhtan bir bölümü, başlarını poşu ile bağlamış, “kıçlarına ise etek” takmışlar. Kendilerini böyle gizleyerek, kılık değiştirerek alçakça saldırıyorlar. Buradan merak ediyor ve soruyoruz. Malum konfederasyonun ve sendikaların çağrısı ile PKK’lı katiller ile omuz omuza katliam yapan memur ve öğretmenlerden ne kadarı kıçlarına etek takıp, okullarımıza, kamu binalarına ve vatandaşlarımızın mülküne saldırdılar? Bu eylemlerde 221 okul, 100’ü aşkın kaymakamlık, emniyet, belediye ve diğer kamu kurumları yakılıp yıkılmıştır.

Şimdi tekrar soruyoruz. Okulları yakan, başı poşulu, kıçı etekli öğretmen olabilir mi? Kamu binalarına saldıran, etek giyip kendini gizleyene devlet memuru denilebilir mi? Daha önemlisi ekmek yedikleri tekneye……… yapan alçaklara, bırakınız memur, adam denir mi?

İnsanlıktan nasibini almamış mahlûklar topluluğu, sizlerden ne memur ne de öğretmen olur. Bari bu değerleri kirletmeyin…. Sizden olsa olsa katil olur. Biliniz ki yaptıklarınız yanınıza kalmayacaktır. Akıttığınız masum insanlarımızın kanında boğulacaksınız. Elbette bir gün keser dönecek, sap dönecek; tüm alçaklar ve insanlık düşmanı katiller, Türk Milleti önünde hesap verecektir.