Dolar 32,3775
Euro 35,0510
Altın 2.326,39
BİST 9.080,93
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

Son 9 yılın en düşük haziran cari açığı

A+
A-

Son 9 yılın en düşük haziran cari açığı

Cari açık, haziran ayında 2 milyar 973 milyon dolarla son 9 yılın en düşük haziran ayı rakamı olarak kayıtlara geçti.

AA muhabirinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerinden derlediği bilgilere göre, cari işlemler açığı haziranda 2017’nin aynı ayına kıyasla 818 milyon dolar azalışla 2 milyar 973 milyon dolara geriledi. Cari açık haziranda son 10 ayın en düşük seviyesine indi. Aynı zamanda cari açık, haziranda 2 milyar 973 milyon dolarla son 9 yılın en düşük haziran ayı rakamı olarak kayıtlara geçti.

12 aylık cari açık da 9 ayın ardından düşüşe geçerek 57 milyar 386 milyon dolara geriledi.

“Cari açık uzun bir aradan sonra ilk kez gerileme gösterdi”

AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi, piyasa ortalama beklentisinin 3,2 milyar dolar açık verileceği yönündeydi olduğunu belirterek, “Böylelikle, son 12 aylık cari açık 57,4 milyar dolar (GSYH’ya oranla yüzde 6,7) ile uzun bir aradan sonra ilk kez gerileme gösterdi.” dedi.

Temmuz ayı gümrük dış ticaret öncü verilerinin geçen yıla göre çok daha düşük dış açığa işaret ederek son 12 aylık cari açığın 53,7 milyar dolara geriyebileceğini düşündürdüğünü söyleyen Bürümcekçi, cari dengenin temel eğilimi açısından takip edilen enerji dışı cari dengenin 20,6 milyar dolar açığa, enerji ve altın dışı (çekirdek) cari dengenin ise 7,2 milyar dolar açığa gerilediğini dile getirdi.

Bürümcekçi, şöyle devam etti:

“Türkiye ekonomisinin güçlü büyüme dönemlerinde manşet ve çekirdek açıkta belirgin artış eğilimi görülmesinin doğal olduğunu hep vurgulamaktayız. Nitekim, geçen yıldan beri çekirdek açığın belirgin yükselişe geçmesi ekonominin bilinen dinamiklerinin çalıştığını ve büyümenin potansiyel büyümenin üzerinde seyrettiğini (çıktı açığı pozitif) gösteren bir gelişme olmuştu. Mart ayından itibaren başta PMI endeksleri olmak üzere yavaşlama sinyallerinin yoğunlaşmasıyla enerji ve altın dışı açıkta artış eğiliminin tersine dönebileceğini belirtmiştik ki, son iki aydır bu durum net olarak gözlenmektedir.”

“Turizm gelirleri geçen yıla göre yüzde 32,4 artış gösterdi”

Haluk Bürümcekçi, cari açıkta haziran ayında gözlenen iyileşmede, dış ticaret açığının geçen yıldan düşük açık ve hizmetler dengesinin yüksek fazla vermesinin ana etken olduğunu, birincil gelir dengesinin düşük açık vermesinin de katkıda bulunduğunu söyledi.

Dış ticaret açığının haziranda yıllık bazda yüzde 9,2 azaldığını anımsatan Bürümcekçi, buna ek olarak, hizmetler dengesi içinde turizm gelirlerinin geçen yıla göre yüzde 32,4 artış gösterdiğini belirtti.

Bürümcekçi, bavul ticaretinde yıllık bazda yüzde 8,8 düşüş yaşansa da taşımacılık gelirlerinde yüzde 39,7 artış kaydedildiğini bildirdi.

Ağırlıklı olarak doğrudan yatırımlara ilişkin gelir-gider dengesinden oluşan birincil gelir dengesinin ise geçen yıla (1,13 milyar dolar) göre düşük açık (1 milyar dolar) verdiğini ifade eden Bürümcekçi, geleceğe yönelik beklentiler için şu değerlendirmeleri yaptı:

“Önceki yıl cari açığı artıran faktörlerin başında gelen enerji ve altın ticaretindeki gelişmelerin 2018 yılında devam edip etmeyeceği kritik olacaktır. Petrol fiyatlarının son dönemde yükselerek halen 2017 yılı ortalamasının (55 dolar) belirgin üzerinde seyretmesi cari açığı artırıcı etkide bulunmaya devam edecektir. Altın ticaretinde ise geçen yıl 10 milyar dolar açık vermemiz, altın ithalatı geçen yıl gibi devam etmeyecekse lehte baz etkisi oluşturabilir. Ancak daha ilk yarıda 7,6 milyar dolar daha açık verdiğimiz izlenmektedir. Buna karşılık, ikinci ve üçüncü çeyrek öncü verilerinden görüldüğü kadarı ile yıla güçlü bir giriş yapan ekonomik aktivitenin belirgin bir yavaşlama içine girdiği gözlenmektedir.

Bu gelişmenin dış ticaret açığı üzerinde diğer unsurlardan daha güçlü etkide bulunacağını düşünmekteyiz. Ayrıca, AB pazarı ve genel olarak küresel çapta büyümenin güçlenmiş olması şu ana kadar ihracat açısından destekleyici olmuştu. Bu bağlamda bu bölgelerden gelen yavaşlama sinyallerinin ne ölçüde ihracatı etkileyeceği takip edilecektir. Buna karşılık, turizm gelirlerinin, turist sayısının artış eğilimini koruması ile toparlanma göstermeye devam edeceği beklenmelidir. Bu doğrultuda, yıl sonu tahminimizi 56 milyar dolar düzeyinden 49 milyar dolara indirdik, ancak bu tahmin üzerindeki riskler aşağı yönde görünmektedir.