Dolar 32,5203
Euro 34,9397
Altın 2.439,68
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 17°C
Pts 18°C

SORGULAYACAĞIZ VE CEVABIMIZI BULACAĞIZ! ÜMİTLİYİZ!

SORGULAYACAĞIZ VE CEVABIMIZI BULACAĞIZ! ÜMİTLİYİZ!
19/08/2016 16:14 | Son Güncellenme: 19/08/2016 16:21
A+
A-

Aylardır içine düştüğü hali sorguluyorum. Ama cevap vererek sorgulamaya katkı sağlamıyor. 15 Temmuz darbe girişimi öncesi çok yazdım “çıtı” çıkmadı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası da üzerinde özenle durarak sorgulamaya devam ediyorum. Bu sorguladığım kişi, kendini çok uyanık sanan ama hep gizli ajandasından sayfalar dökerek ilerleyen Prof. Dr. Ümit Özdağ isimli şahıstır.

Sorgulamamın ana omurgasını, şahitlerinde olduğu makam odasında, bizzat yüzüme “2005 yılında Sayın Genel Başkanım bana bir oda, bir makam verse, gel Ümit şurada çalış dese hiçbir mesele olmaz, hatta beni muhalif olarak da bitirirdi” demesinden bir-iki ay sonra, MHP Genel Başkan yardımcılığı görevinden istifa ederek ayrılması oluşturmaktadır.

Kim tehdit etti ki, kim ne vaat etti ki, arzuladığı makamı ve odasını da aldığı halde, bu sözüne rağmen bırakıp gitti?

Bu kadar makam ve oda meraklısı olan birisi, MHP Genel Başkan yardımcılığı gibi bir makamı ve büyük bir odayı neyin karşılığında bırakmıştır? Hem de benim gibi onun aldığı nefesi takip eden birisine dediği sözü ortada iken…

Bana o görüşmede birde “Bu dönem çok farklı bir dönem, başka bir döneme benzemiyor” demişti. Sorgulamamın omurgasını işte bu noktada tutmak istiyorum. Ve sorguluyorum, şüpheyle bakıyorum.

Herkesi de aynı noktaya odaklamak istiyorum.

MHP Genel Başkan adaylığı noktasında hiçbir şansı olmayan, gittiği yerlerde 50-100 kişiyle karşılanan, olağanüstü kongre için kendisinin topladığı 5 tane imzası olmayan bir adam, kimin telkini ile MHP Genel Başkan yardımcılığı gibi bir görevden istifa eder ki?

Hem de kendini milletvekili yapan bir lidere, her türlü nankörlüğü, vefasızlığı yaparak, kimin uyarısıyla hançeri saplayıp gitmiştir?

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’ne ait dergisinde yazı yazdırdığı ve kendisine “Hocam olur” diyerek hep saygı-sevgilerini sunan, 15 Temmuz darbe girişimini aylar öncesinden bildiği gösteren mesajlar atan FETÖ’cü Emre Uslu’nun bu uyarıda payı var mı? Ümit Özdağ’a sorduk ses vermiyor!

FETÖ mensubu olmaktan tutuklanan Mümtazer Türköne’nin evinde kapı ardında saklanırken yakalanan ve yakalandığı kişiye “Beni burada gördüğü yazma ne olur!” diye yalvaran Ümit Özdağ’a “Sana MHP’deki görevlerinden istifa et diye herhangi bir uyarı da bulunan Mümtazer Türköne mi?” diye sorduk. Yine ses vermiyor!

TSK’nın kademelerine bol bol ziyaret gerçekleştirmeyi seven Ümit Özdağ’a “15 Temmuz’a karışan darbeci komutanlardan herhangi birinin uyarısıyla mı MHP’deki görevinden istifa ettin?” diye sorduk. Yine ses vermiyor!

Hatta isim verdim ve “Mesela Ümit Özdağ, darbenin beyin takımında olan Genelkurmay Personel Plan Yönetim Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç’ten “farklı dönem” için “MHP’deki görevinden istifa et” diye bir mesaj almış olabilir mi?” dedim. Sanki duvara konuştuk. Yine ses vermedi.

FETÖ’cü Emre Uslu’nun, Mümtazer Türköne’nin ve Tuğgeneral Mehmet Partigöç’ün Ümit Özdağ ile olan ilişkileri muhakkak mercek altına alınmalıdır.

15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gün ABD Büyükelçiliğine giren ve çıkanları gösteren tüm mobese kayıtları incelenmelidir.

Belki böylece şüphelerimiz ortadan kalkar.

Ümit Özdağ, sahte FETÖ infaz listelerine niçin adını yazdırıyorsun?

Ümit Özdağ, bu günlerde niye sürekli o yetkili AKP’linin yanından bu yetkili AKP’linin yanına koşturuyorsun?

Ümit Özdağ, niçin “Erdoğan, özellikle TSK ve Emniyet Teşkilatı’na sızan cemaatçi kadroların tasfiye edilmesi noktasında görüş ve önerilerini almak üzere Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’i MHP Gaziantep milletvekili Ümit Özdağ ile görüşmesi için görevlendirdi.” gibi sahte haberler yaptırma ihtiyacı duyuyor ve gittiğin yerlerde hep bunu anlatıyorsun.

Ümit Özdağ, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in  “Bazı basın yayın organlarında şahsımın MHP Gaziantep Milletvekili Sayın Ümit Özdağ ile yaptığım görüşme ile ilgili olarak doğru olmayan bilgiler içeren söz konusu haberlerde geçtiğimiz hafta yapıldığı belirtilen ve ‘sürpriz’ olarak nitelenen görüşme, geçmişten gelen tanışıklık nedeniyle yapılmış ve davet üzerine gerçekleşmiştir. Görüşmede siyasi konular ele alınmadığı gibi, haberlerde iddia edilen konular da gündeme gelmemiştir. Sayın Cumhurbaşkanı tarafından böyle bir görevlendirme yapılmadığı, görüşen tarafların geçmişten gelen uzun süreli tanışıklıkları bilindiği halde, çay içilen ve sohbet edilen bir konuşmadan böyle bir anlam çıkarılması doğru değildir.” açıklaması sonrası hangi duygu ve düşünceler içine girdin? Mahcup oldun mu?

MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye yönelik hakaret düzeyinde konuşmalar yaparken, ne oldu da şimdi “MHP’de bir iç çekişmenin, hayatta karşılığının olmadığını düşünüyorum” diyerek birlik ve beraberlik çağrısı yapıyorsun?

Korkun nedir? Tedirginliğin nedir?

19 Haziran’da gerçekleşen korsan kongredeki usulsüzlük ve sahtekârlıklara karşı MHP Genel Başkan Adayları Sinan Oğan ve Koray Aydın Meral Akşener’e karşı tepkilerini aşırı bir şekilde gösterirken, sen niye ağzını açıp bir cümlelik yorumda dahi bulunmamıştın? Yoksa talimat öyle mi gelmişti?

Talimat derken daha önce Ergenekoncu olarak suçlandığınız dönem yine derdiniz MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi devirmekti, FETÖ’cülerle aran iyi yine derdin MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi devirmek!

Bu dert sende ve seni yönlendiren kişilerde bir türlü bitmeyecek mi Ümit Özdağ?

Hürriyet Gazetesi’nin 03 Ağustos 2008 tarihli haberinde Ergenekon iddianamesine yer verilmiş ve haber aynen şu şekilde yer almıştı: Küçük, bu görüşmede, Peker’e yeni bir siyasi oluşum başlatmaya çalıştıklarını aktarıyor. Küçük, eski İçişleri Bakanı, MHP milletvekili Meral Akşener’in kendisi arayarak, “Tamamen yanındayız. Beraber olacağız” dediğini söylüyor. Peker de cevaben, “Hı hı… Meral ablayı çok severim, dostluğum da var kendisiyle” diyor. Küçük, bu konuşmada, eski Fenerbahçe Kulübü Başkanı Güven Sazak ile de konu hakkında görüştüğünü belirtiyor. İşte o konuşma VELİ Küçük ile Sedat Peker arasındaki konuşmanın bir bölümü özetle şöyle: Veli Küçük: “Meral da aynı şey söyledi. ‘Tamamen yanındayız. Beraber olucaz’ dedi. Sen geldiğinde oturucaz. Çok güzel bir planlama yaptık. Sedat Peker: Veli ağabey bir şey söyleyim. Eğer yanlış anlamazsanız. Bu oluşumu direk MHP’ye karşı veya MHP’ye alternatif bir oluşum gibi kurarsanız, kamuoyunda yanlış anlaşılabilir…

Veli Küçük’ün “Ben Evet dedim mi Ümit hayır demez yani…” dediği sözüyle değerlendirdiğimizde zaten yıllardır hangi amaç peşinde olduğunu anlarsınız.

Burada öznemiz ne Veli Küçük ne de bir başkası. Elbette Ümit Özdağ’ın içinde bulunduğu ruh halidir.

Ümit Özdağ kime yakın olursa olsun, MHP’deki hedefi hiç değişmiyor. Çok ilginç değil mi?

Yazılanları taraftarlıkla, duygusallıkla değil öteden beri yaşanan gerçeklerle değerlendirin. Göreceksiniz ki, MHP’de üzerindeki oyunlar asla bitmiyor. Ona ne iyilik yaparsanız yapın, hangi toleransı gösterirseniz gösterin elindeki hançer bir türlü düşmüyor.

Ergenekoncu denilen de, FETÖ’cü denilen de hep MHP üzerine oyunlar oynuyor.

Sonuç itibariyle Ümit Özdağ’ı MHP’deki görevinden istifa ettiren güç kimdir onu sorguluyoruz. Ve yakında cevabımızı bulacağız. Neler göreceğiz neler!

Yıldıray Çiçek/ORTADOĞU