Dolar 32,4507
Euro 34,7939
Altın 2.478,31
BİST 9.530,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cum 16°C
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 18°C

Parlamenter Sistemin Badem Gözleri!

Parlamenter Sistemin Badem Gözleri!
10/01/2018 12:30 | Son Güncellenme: 10/01/2018 12:41
A+
A-

Parlamenter Sistemin Badem Gözleri!

 

MHP Lideri, bu hafta siyasi gündemi bir gün erken başlayan tekrarlarla belirledi.

Devlet Bey, önce Pazartesi günü medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.

MHP’nin 2019 seçimlerinde “Yenikapı ruhuyla” hareket edeceğini söyledi.

Yeni hükümet sisteminin partileri aritmetik açıdan zorunlu kıldığı “ittifak” kavramına olan bakışını “açık açık” anlattı.

Milli ve tarihi sorumluluk bilinci içinde MHP’nin 2019’da aday çıkarmayacağını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğini açıkladı.

Çoluk çocuk, ilk defa duyuyormuş gibi biraz bağırdı çağırdı.

Sonra şapkasını önüne koyup da biraz düşünebilen herkes meseleyi anladı.

Türkiye’de 1960’tan beri hiçbir parti tek başına % 50’yi geçemediği için MHP’nin 48 yıllık tarihinde kazandığı en güçlü konum, nitelikli çoğunluk gerektiren “Cumhurbaşkanlığı” konusuydu.

Siyasette başarının yolu tarihten ve yaşanan tecrübelerden ders almaktan geçiyordu.

MHP, 2000’de 28 Şubat’ın etkin Anayasa Mahkemesi başkanı Ahmet Necdet Sezer’i desteklemiş ve 2002’de % 8’le baraj altında kalmıştı.

2004 yerel seçimlerinde oyları % 10’a çıkan MHP, 2007 Genel seçimlerinde % 14’ü aşmıştı.

Bilge lider, MHP’nin kritik vitrin alanı olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde artık en ufak bir hataya bile mahal bırakmıyordu.

2007’de Anayasacıların, merkez sağın adayını 367’yle perdeleme oyununu bozan MHP, 2009 yerel seçimlerinde % 16’yı aştı.

Solla yapılan mecburi koalisyonun faturası % 18’den % 8’e düşmek, sağa dönük siyasetin sonucu ise yeniden % 16’ya çıkmak olmuştu.

Vatandaş, sol siyaset, askeri vesayet ve mahkeme duvarı görünümlü idare istemiyordu.

MHP’nin politik vizyonu, mazi deneyimlerinden bağımsız kurulamazdı.

***

 

KÖR ÖLÜR; BADEM GÖZLÜ OLUR!

Bu Ülkede 1876’dan Beri Parlamenter Sistem,

– Bir padişah katli, (1876)

– Bir parlamento feshi, (1877)

– Bir yarı askeri isyan, (1908)

– Bir karşı ayaklanma ve padişah halli, (1909)

– Bir hükümet darbesi, (1913)

– Bir onursuz barış (1918-1920)

– Bir İstiklal Harbi (1919-1922)

–  Bir inkılap, (1923)

– İki irtica davası (1924-1930)

– Üç kanlı bölgesel isyan (1924, 1928, 1937)

– Bir sopalı seçim (1946)

– Bir parlamenter revizyonizm (1950-60)

–  İki askeri darbe (1960, 1980)

– İki askeri muhtıra (1971, 1997)

– Bir iç kavga (1968-1980)

– Bir kronik cemaat sızması (1980-2013)

– Bir parlamento ikameli etnik terör (1984-2015) ve…

– Bir iç savaş provası (15 Temmuz 2016)

Ve daha listeye almadığımız Talat Aydemir darbesi ve 9 Mart Madanoğlu Cuntası gibi nice olaylar yaşatmıştır.

Tavanında çiğ köfte izi olan parlamenter sistemde siyasetçinin itibarı çoğu zaman yerlerde, bazen de postal seviyesinin altındadır!

Hangi akla hizmet, şimdi kör ölünce “badem gözlü” olmaktadır?

***

 

MAKUL MİLLİ STRATEJİ

Siyaset kurumu, Atatürk’ün ölümünden sonra “Siyonist” gizli mahfillerce dizayn edilmiş, Mason olmayana fırsat verilmemiş, sonra sermaye medyası “4. değil 1. Kuvvet” haline gelmiş, milletin meclisiyle başa çıkamayan enternasyonal güçler, milli iradeyi tanklarla ezip Yassıadalara sürmüştür.

Şimdi badem gözlü gibi anlatılan “parlamenter sistem”de kitle partisi DP’nin Başbakanı ve bakanları asılmış, ideoloji partisi MHP’nin yöneticileri, Mamak’ta işkenceden geçirilmiştir.

Bütün bunları aklı başında bir Türk askerinin yapması mümkün değildir.

İşte 15 Temmuz, böyle bir devrin battığı, yalancı parlamenter sistemin bittiği yerdir.

Tanklar savaşta olduğu gibi barışta da milli iradenin hizmetine girecektir.

Bunun yolu da etkili bir liderlikten, partisinden “veya partilerden” destek alan seçilmiş Cumhurbaşkanı sisteminden geçmektedir.

15 Temmuz, bu sistemin geçerliliğinin ispat evresidir.

Milletin binde birinin oyunu almış, arkasında 80 bin seçmeni olan bir milletvekili, demokrasi karşıtları için kolay bir avdır.

Ama milletin Yüzde 51’inin desteğini alan ve “yürü” deyince halkıyla birlikte darbe bastıran güçlü bir liderin karşısında durabilecek bir demokrasi karşıtı güç yoktur.

Öyleyse Devlet Bey’in hamlelerinde, gerçek demokratların ağlayacağı bir durum yoktur.

Bu yüzden de CHP’den ve İP’ten yükselen bu parlamenter sistem ağıtları, bir nevi taze gelin ağlamasıdır.

“Hem ağlarım hem giderim” paradoksudur.

Madem ki 16 Nisan’dan “evet” çıkmıştır, bütün liderler ciddiyetini takınıp partilerini yeni sisteme uyarlamalıdır.

***

 

VE ESKİ BİR MEKTUP

Dün önce A Haber canlı yayınından Bilge Lideri, sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teşekkür konuşmasını dinledim.

Başbuğun 1960 darbesinde seçilmiş Başbakanı kurtarmak için Hindistan’dan yazdığı mektubu hatırladım.

Sonra 15 Temmuz darbe girişiminde Devlet Bey’in aldığı pozisyona baktım.

Hem iç barış ve milli güvenliğimiz, hem de demokrasimiz adına…

Rahatladım.

Şükrü Alnıaçık / 2018-01-10 09:19:12

ETİKETLER: