Dolar 32,3168
Euro 35,0597
Altın 2.307,99
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİNİ KENDİ ELİMİZLE BOMBALADIK

A+
A-
Şam’da Cuma namazı kılmayı hayal eden Türkiye, evdeki türbeyi kaybetmiş oldu

TSK’nın Süleyman Şah Türbesine düzenlediği Şah Fırat operasyonunu değerlendiren isimlerden dikkat çeken tespit ve yorumlar…

TSK’nın Süleyman Şah Türbesi’nin tahliyesi için düzenlediği operasyonunu Samanyolu Haber ekranlarından değerlendiren Doç Dr. Savaş Genç, “Daha önceki yapılan hatalar nedeniyle o kadar kötü bir noktaya geldik ki, ‘Şam’da Cuma namazı kılmayı hayal eden Türkiye, evdeki türbeyi kaybetmiş oldu'” dedi.

 

“Esad iki haftaya kalmaz devrilir”; “3 saatte Şam’a girip Emevi Camii’nde Cuma namazı kılarız.” ifadelerini hatırlatan Rotahaber’den Ünal Tanık da ülkenin dış politikada tarihin en büyük hezimetini AKP döneminde yaşadığını ifade etti. Tanık, “Ne olur, Süleyman Şah türbesini kendi elimizle yıkmamızdan bir kahramanlık çıkarmayın.” dedi.

 

İşte, Tanık’ın analizinin dikkat çeken bölümleri:

Dış politikada, İnönü döneminin 12 Adalar konusunda önüne sunulan imkanı geri tepmesi ile yaşanan hezimeti bir kenara bırakırsak (kaldı ki o dönem Türkiye kendine ‘ben bu sınırları elimde tutayım’ politikasını hedef seçtiği için hezimet bile sayılmayabilir) tarihin en büyük hezimetini AK Parti’nin “Ustalık Dönemi”nde yaşıyoruz.

Türkiye‘nin sınırları dışındaki tek toprak parçası olan Süleyman Şah türbesi, boşaltıldı ve askerimiz tarafından bombalar yerleştirilerek havaya uçuruldu. Kendi toprağımız ve toprağımızın üzerindeki türbe ve karakol yerle bir edildi.

Gerekçe ne?

Burası IŞİD’in eline geçtiğinde kullanmasına engel olmak…

 

Bir savaşta geri çekilirken, stratejik öneme sahip köprü ya da benzeri şeylerin tahrip edildiği bilinir.

Demek ki bu harekat, Türkiye için bir geri çekilme operasyonu. Öncelikle bunun kabul edilmesi lazım.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Ortadoğu bataklığı”ndan söz ettiğinde kıyameti koparmışlardı.

 

Geri çekilmedeki gerekçeniz, IŞİD ile savaşa girmemek olduğu anlaşılıyor. Bu karar da doğru bulunabilir.

 

Ey gafiller! Ey Türkiye’ye bu hezimeti yaşatan nadanlar! Ey Türkiye’yi Ortadoğu’dan silmenin temel taşlarını döşeyip bunu zafer gibi millete yutturmaya çalışan utanmazlar!

Gelin biraz daha geriye gidip Suriye konusunda hönkürdüğünüz günlere dönelim. Bugün biri Başbakanlık, öteki Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan iki isim, 2012’nin ilk aylarında ne diyordu?

“Esad iki haftaya kalmaz devrilir” diyor, öteki de 3 saatte Şam’a girip Emevi Camii’nde Cuma namazı kılmaktan söz ediyordu.

 

Dün söylediğiniz o sözlerden dolayı yüzünüz kızarmıyor mu, vicdanınız sızlamıyor mu? Dün Suriye gibi güçlü bir devlet yapılanmasının tepesinde bulunan Esad’a karşı mangalda kül bırakmazken, bugün IŞİD gibi çapulcu sürüleri karşısında bu adımı atmış olmayı millete karşı zafer gibi sunmaktan yerin dibine girmiyor musunuz?

Elbette ki, Süleyman Şah türbesini bekleyen ve aylardır bir tür rehine hayatı yaşayan Saygı Karakolu’nda bulunan askerlerimizin sağ salim dönmüş olması bizleri sevindirdi.

 

Ama ne olur, Süleyman Şah türbesini kendi elimizle yıkmamızdan bir kahramanlık çıkarmayın.

PYD ZEVKTEN DÖRT KÖŞE

Suriye PKK’sı” olarak bilinen PYD, kendisine muhtaç olunması ve izin alınmasının inanılmaz hazzını yaşıyor.  PYD, kendinin oluşturduğu koridordan birliklerimizin geçip gitmesinin orgazmı içinde.

Tarihinde ilk kez Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK’dan izin alınarak oluşturulan bir koridordan geçiş yapmış oldu. Dün PYD’ye yardım için Kuzey Irak’tan gelip Suriye’ye gitmek isteyen Peşmerge’ye biz koridor açmıştık. Bu kez bölgenin hakimi olan PYD bu hizmeti Türkiye’ye sundu. Bu PYD’nin resmen olmasa da fiilen tanınması anlamına gelmiyor mu?

Meclis’te MHP’nin HDP ile İç Güvenlik Paketine karşı muhalefet yaparken dirsek temasında bulunmasını, “Milliyetçiler PKK ile kol kola” diye sunanların ülkeyi getirdikleri bu tablo karşısında diyecekleri tek bir söz bile yok maalesef.

 

Süleyman Şah’ta dalgalanan bayrağı, Suriye içinde PYD’nin gösterdiği bir yere dikmeyi bir zafer gibi bu millete yutturmaya çalışanlara sesleniyorum.

Hezimeti zafer, siyahı beyaz gibi gösterdiğiniz günlerin hesabını bu millete vereceksiniz.

Unutmayın bunu.