Dolar 32,5332
Euro 34,8687
Altın 2.435,44
BİST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Per 20°C
Cum 19°C
Cts 18°C
Paz 18°C

TÜRK MİLLETİNİN SESİYİZ

TÜRK MİLLETİNİN SESİYİZ
20/05/2013 22:49
A+
A-

Sayın Ahmet Turgut öncelikle söyleşimize ayırdığınız vakit için teşekkürlerimi sunuyorum. Bengü Türk Tv yönetimin kurulu başkanı ve yönetimi olarak yoğun bir çalışma programı içindesiniz. Bengü Türk Tv’nin yeni yayın dönemi, yeni binasının açılmasıyla birlikte başlayacak. Yapılan hazırlıklar hakkında biraz okuyucularımıza bilgi verir misiniz?

BENGÜ TÜRK’ün bina sorunu önceliğimiz oldu. Daha önce, kıt imkânlarla bulunup dizayn edilmiş binamız yayıncılığa pek uygun bir mekân değildi. Öncelikle hem yayıncılığa uygun hem de temsil vasfı olan bir binaya geçelim istedik.. Uzun süren araştırmalarımız sonunda şu anki binamıza taşındık. Üstelik binada yenileme çalışmaları yani inşaat sürerken taşındık. Bir başka deyişle, inşaat ile yayın bir arada yürüdü bir süre.
Tabi televizyon binasının inşası diğer inşaat işlerine benzemiyor. Herşeyden önce teknik bir donanım bunun yanında karmaşık bir altyapı istiyor. İmkânlarımız sınırlı olduğu için bu çalışmaları istediğimiz hızda yapamadık. Sonuçta, çalışmalarımız hala sürüyor ama BENGÜ TÜRK artık konuklarını ağırlayabilecek bir binaya, yayınlarını daha sağlıklı ortamda yürütebilecek stüdyo imkânına sahip.
Haber Merkezimiz içinde bir açık stüdyomuz giriş kattaysa daha büyük ikinci bir stüdyomuz var.
Hem çalışanlarımız hem de konuklarımız için sosyal bir mekan oluşturuyoruz.. Binamızın en alt katındaki büyük stüdyomuzun yapımı da devam ediyor.
Televizyonumuzdaki en önemli adımımız yayının kalbi olan rejiyi ve sistemi yenilemek oldu. Daha önce eski bir sistem kullanılıyordu. Artık dijital yayın yapıyoruz. Bu da görüntü ve ses kalitemizi artırdı. İzleyicimizden bu konuda çok olumlu tepkiler aldık. Tabi yayının kalitesi yalnızca teknik donanımla sağlanamıyor. O donanımı daha profesyonelce kullanacak ekip de zorunlu ihtiyaç. Yeni binamıza taşındıktan sonra personel sayımızda yüzde 30 artış oldu.

DİGİTÜRK VE TELEDÜNYA

Yayın platformlarıyla ilgili çalışmamız da sürüyor. Şu anda D-SMART 175. Kanal ve TÜRKSAT’tan uydu yayınındayız. Digitürk ve Tele Dünya’da yer almak için çalışıyoruz. Bunun yanında çok önem verdiğimiz bir başka konuysa TÜRKSAT BATI UYDUSU’na geçmek. Böylece Avrupa’daki vatandaşlarımızla da buluşacağız. Tüm sıkıntılara rağmen, gayret gösterip bizi internet sitemizdeki canlı yayınımızdan izliyor Avrupa. Yakında bu çileye son vereceğiz inşallah. Ayrıca internet sitemizi de yeniledik, bugünlerde tekrar yayına alacağız. Oradan hem tüm gelişmeleri takip etme imkânı olacak hem de gönüldaşlarımızın etkinliklerini milyonlarca kişiye ulaştıracağız. Rakamı iddialı bulmayın, BENGÜ TÜRK internet ve sosyal medya platformlarında çok ama çok güçlü. 17 milyon “tık” alan paylaşımlarımız var.

Televizyon yayıncılığının en önemli kalemlerinden biri de dekor. Dekor çok maliyetli bir kalem. Bu yüzden çok dikkatli ve en iyi sonucu alabileceğiniz adımlar atmanız gerekiyor. Çünkü dekor uygulamalarında sınır yok. Ve her dekor kendini bir yayın döneminde eskitiyor. Ekranımızda farklı dekorlar görüyor artık izleyicimiz ama bu konuda çalışmalarımız son aşamada olmakla birlikte sürüyor. İzleyicinin birkaç dakika ya da saatte tükettiği bir ürünün hazırlanıp sunulması aşamasında çok ciddi bir emek ve ağır şartlar var. Bu yayıncılığın bir gerçeği ve bizler de bu gerçekle yeni tanışıyoruz. Tüm hazırlıklarımız, “Doğruları haykıran bir ekranın” aynı zamanda kaliteli bir görsele sahip olması için.

*Milli ve manevi değerlere bağlılık ölçüsünde, milliyetçi çizgide büyük sorumluluk üstlenen Bengü Türk Tv’nin, medya kuruluşlarına iktidar baskısının en yoğun olduğu günümüzde yaşadığı sıkıntılar nelerdir?

Belirttiğiniz gibi milli ve manevi değerle bağlı bir ekran olmak, hele de bu dönemde, başlı başına bir sorun. Ama bizim için değil, iktidar için. Bu bizim için olsa olsa gurur kaynağı olur. Değerlerimizin birer birer hedef alındığı, özellikle MİLLİYETÇİLİĞİN neredeyse suç sayılacağı bugünlerde, MİLLİYETÇİ bir yayın politikası ile ayakta durabilmek gerçekten zor. Az önce ifade ettim, televizyon yayıncılığı ciddi bir ekonomik güç gerektiriyor, kaynak gerektiriyor. İktidarla bir köprünüz ya da menfaat bağınız yoksa üstelik iktidara muhalif bir yayın politikanız varsa sıkıntılar da kaçınılmaz oluyor. Çünkü ekonomik olarak kaynak yaratmakta zorlanıyorsunuz. Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarım Fatih BULUT ve Muharrem YILDIZ ile birlikte kişisel katkımızın yanında, yayın gelirimiz var. Bunun dışında herhangi bir gelir kaynağı yok BENGÜ TÜRK’ün. Ancak böyle bir sektörde, kişisel gayretler ve mütevazı bir yayın geliri ile ayakta kalmak gerçekten zor.

KORKMAK İŞ DÜNYASINA YAKIŞMIYOR
Televizyonların (bağımsız kalabilmek için) ilk gelir kaynağı reklamlar. Ancak reklam konusu gündeme geldiğinde, ülkeye ve dünyaya sizin gibi bakanları bile bir korku sarıyor; “Gerçekleri ve doğruları çekinmeden dillendiren bir ekranda markam görünürse iktidar elindeki imkânlarla üzerime gelir mi?” endişesi bize göre ahlaklı bir endişe olmamakla birlikte doğal. Bakın doğru demiyorum, doğal. Ama sahip olduğunuz tüm değerler burada devreye giriyor aslında, böyle zamanlarda mertliğe ihtiyaç var. Bir televizyon ekranında, her şeyinizi kazandığınız ülkenizin geleceği için bir avuç insan çırpınıyorsa, onları yalnız bırakamazsınız, bırakmamalısınız.. Eğer bu endişelerle hareket ederseniz, memleket sevdasından, millet sevdasından bahsetme hakkınızı kaybedersiniz. Bizim en büyük sıkıntılarımızdan biri bu, tanıdığımız tanımadığımız yüzlerce insan bu akını kaybediyor gözümüzün önünde. Korkuyorlar. Ve bu korku ne koca koca şirketlerine ne de yeri geldi mi mangalda kül bırakmayan dillerine yakışmıyor.

MEDYA CESARET İSTİYOR

İfade ettiğim gibi, bir televizyonun yaşayabilmesi için ciddi bir ekonomik desteğe ihtiyacı var. Bu, merkez medya olarak tanımlanan büyük yayın kuruluşlarında mevcut. İki açıdan mevcut; birincisi patronları zaten ekonomik olarak çok güçlü ve yayıncılığın sağladığı siyasi güç adına, mevcut imkânlarından televizyona ya da gazetelerine ekonomik kaynak aktararak yürütüyorlar işlerini. Tabi ne koşulda olursa olsun, “iktidarın radarına” yakalanmamak gibi bir dikkatleri ve pozisyonları var. Hele bu zamanda, iktidar ya vergilerden bir sebep yaratır, ya ihalelerden uzak tutar, ya devletle işlerinin önüne set çeker diye düşünüyorlar. Bir başka deyişle korku dağları bekliyor. Dolayısıyla diğer sektörlerdeki işlerini de vurur endişesi taşıyorlar. İşte bu gerçek, merkez medyayı kontrol altında tutan en önemli etken.

KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZ VAR

BENGÜ TÜRK’ün ne böylesi bir ekonomik kaynağı var ne de böyle bir beklentisi. Biz, bağımsız olmak için varız. Bağlı olduğumuz tek şey var o da KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZ. Yani devletimizin, milletimizin bekası, bayrağımız. Bu değerlere sahip çıkanı da “gerçek patronumuz” kabul ediyoruz.
Yalanın her yana saçıldığı bir dönemde ulaşabildiğimiz kadar vatandaşımıza doğruları anlatabilmek için varız. Bunu yapabilmek için de ekonomik olarak özgür olmak, hiçbir angajmana girmemek bir mecburiyet. Dolayısıyla “HERKES GİBİ” olmadığımız için, herkesten farklı olarak ciddi ekonomik sıkıntılar yaşıyoruz. Bu sıkıntılar bizi üzmekle beraber, yayıncılık açısından baktığınızda bir anlamda da şeref madalyası. Neden? Çünkü medya gücünüz var ve bir eliniz yağda diğeri balda değil. Daha kurumsal bir yapı oluşturmaya çalışıyoruz. Bu süreci tamamladığımızda özellikle ekonomik olarak nefes alabilecek imkânlar yaratacağımıza inanıyorum.

*Yapılan haberlerin ve programların iktidar onayından geçtiğini, reklam pastasının iktidara yakın kanallara dağıtıldığını , televizyon kanallarının neredeyse %90’nın iktidar kontrolünde olduğunu düşünürsek Bengü Türk Tv’yi ayakta tutan nasıl bir güçtür?

BENGÜ TÜRK’Ü ÖZVERİ AYAKTA TUTUYOR

Az önce kıyısından bu konuya değindim. Türkiye’de reklam pastası yaklaşık 4.5 milyar dolar. Ve bu pastanın çok büyük bölümü iktidarın sözcüsü gibi yayın yapan kuruluşlara gidiyor. Hatta bu payı artırmak için “raiting ölçümlerini” bile dizayn ettiler. Bu konudaki adımlarıyla sözcülük yapan televizyon kanallarının gelirini katladılar. Bu şartlarda, doğrularından ödün vermeyen bir yayıncılığın bu çarkın dişlilerinden biri olamayacağı bir gerçek. İşte BENGÜ TÜRK o gerçeğin adı.
BENGÜ TÜRK’ü ayakta tutan öncelikle özveri. Bu, çalışanların özverisinden başlıyor, daha iyisini hak ettikleri halde mevcudu bile alkışlama erdemini gösteren izleyiciye kadar uzanıyor. Biz yönetim kurulu olarak mesaimizin ciddi bölümünü televizyona ayırarak gösteriyoruz bu özveriyi, rehber kabul ettiğimiz büyüklerimiz de varlıklarıyla besliyor. Samimiyetle söylüyorum, BENGÜ TÜRK’ün en önemli kaynağı bu özveri ve onu besleyen inanç. Bu inanç ve onun gereği olan özveri olmasa emin olun ayakta kalmak zor. Zor derken, az önce sözünü ettiğim çarkın bir dişlisi olmayı kabul ederseniz kolay da, Allah bize böyle bir çarkta dişli olmayı nasip etmesin. Çünkü o çark, milletimize, ülkemize, birliğimize, dirliğimize zarar veriyor. Genel Yayın Yönetmenimiz Murat İDE’nin ekranda sıkça kullandığı bir sözü var;
“Sorumluluğumuzu bilerek yayıncılık yapıyoruz. Özgürce yayın yapabilmek için bir ülkemiz ve bu yayını izletebileceğimiz bir milletimiz olması gerekir, bunun bilincindeyiz.”
İşte bu bilinç ve onun omuzlarımıza yüklediği sorumluluk duygusu bizim en büyük gücümüz.

İŞ DÜNYASI BİZİ GÖZARDI EDEMEZ

Tabi bu manevi bir güç. Biz ona inanıyoruz. Ancak ekonomik olarak soluk alabildiğiniz ölçüde devreye sokabileceğiniz bir güç. Milliyetçi bir çizgide yayın yapan bir televizyon olarak, Türkiye’nin milli hassasiyet taşıyan, milliyetçi olan işadamlarının dikkatine ve destek demiyorum, ticari olarak bizi göz ardı etmemesine de ihtiyacımız var. Destek demedim, burası önemli. BENGÜ TÜRK milyonlarca milliyetçinin duygu ve düşüncelerine tercüman olan bir televizyon kanalı. Dolayısıyla ben işadamlarımızdan, işkadınlarımızdan, televizyonumuzun izleyicilerinin de ticari anlamda “hedef kitlenin” içinde yer aldığı gerçeğini görmelerini istiyorum. Türkiye’de sadece iktidara yakın olanlar ev almıyor ya da sadece onlar alışveriş yapmıyor. Ülkemizin diğer yarısı da iktidarın politikalarının karşısında. Ve bu denge giderek iktidar aleyhine değişiyor. Ve onlara da ulaşabileceğiniz ekranlar var. BENGÜ TÜRK onlardan biri. Biz, markamızın bilinirliğinin çok üzerinde bir izlenme oranına sahibiz. İş dünyasının bu gerçeği görmesi gerekir. Tabi bu onların tercihi. Biz, az önce ifade ettiğim inancımıza ve ondan kaynaklanan manevi gücümüze, ekonomik güç katmayı da isteriz, doğruları daha gür ifade edebilmek için.

*Televizyon kanalının ismi niçin Bengü Türk’tür? Anlamı ve ismiyle verilmek istenen mesaj nedir?

İSİM BABASI LİDER DEVLET BAHÇELİ
Televizyonumuz kurulurken yayın politikası belli, MİLLİYETÇİ çizgide, milli ve manevi değerleri gözeten bir yayıncılık. Bugün yönetimi bizlerde, televizyonu kuran arkadaşlarımız, yayın çizgimizin bu hassasiyetleri dolayısıyla, isim babalığını Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye bırakmışlar. Kendileri bugünleri görmüş ve televizyonumuz için BENGÜ TÜRK adını önermiş. Bu, SONSUZA KADAR TÜRK anlamına geliyor. Televizyonumuz, içinde bulunduğumuz siyasi şartlarda Türk Milliyetçileri’nin haykırdığı bir gerçeğin adını taşıyor. Bu yanıyla da çok anlamlı. Dolayısıyla biz yalnızca adımızla bile tarihi bir mesaj veriyoruz. Adımız her zikredildiğinde bilerek ya da bilmeyerek tarihi bir gerçek dillendirilmiş oluyor.

*Yeni yayın döneminde Bengü Türk Tv’de ne tür programlar olacak?

YENİ PROGRAMLAR BAŞLIYOR

Önümüzdeki günlerde ekranımızda önemli değişiklikler göreceksiniz. Mesela 18:30’daki ANA HABER BÜLTENİ’ni artık Genel Yayın Yönetmenimiz Murat İDE sunacak. Çiğdem AKDEMİR ise bizlere saat 22.00’de “HABER 10’da” diyecek. Bu yenilikle akşam yayınlarımıza önemli bir hareket geleceğini düşünüyoruz. Ayrıca ikili olarak yaptıkları MEDYA AÇILIMI programı da öğle saatlerine alınacak. Böylece günü daha erken yorumlama imkânı bulacaklar.
Bu değişiklik bir yanıyla da televizyonumuzun iskeletinde değişiklik anlamına geliyor. Sabahın ilk programı olan GÜNDOĞDU artık 07.00’de başlayacak. Onun ardından hafta içi her gün SAĞLIK OLSUN diyeceğimiz bir programımız olacak.

BENGÜ TÜRK sabahtan itibaren ana haber bülteninin sonuna kadar aralıksız canlı yayınlarla haber yarışında oldukça sağlam. Dar bir kadroyla, koca koca kadrolardan daha önce aktarabiliyor yeni gelişmeleri. Günboyu haber kuşakları devam edecek. Türkiye’de ve dünyada neler olduğunu BENGÜ TÜRK’ten takip edebilecekler.
Yeni programlarımızdan biri de spor alanından. Sinem FISTIKOĞLU ekranımıza renk kattı. Pazartesi akşamları Vedat BAYRAM ile birlikte “SPORDA SON SÖZ” programıyla, spor dünyasının ünlü isimlerini konuk ediyorlar. Ayrıca Sinem hanımın Perşembe akşamları SPOR OLSUN adıyla bir başka programı daha var.

BAŞKANLAR KONUŞUYOR

Yine yakın bir zamanda başladığımız BAŞKANLAR KONUŞUYOR adlı programımız da en çok izlenen programlarımızdan. Yerel yöneticilerin çalışmalarını aktarma imkânı bulduğu bu programa gelen izleyici mesajlarının yoğunluğu gerçekten inanılmaz. Dolayısıyla özellikle yerel yönetimler için iki ayrı platform daha oluşturmayı planlıyoruz. Bu programlarımız, önümüzdeki ilk seçimin yerel seçimler olduğu göz önüne alındığında daha da değerli hale geliyor.

TARTIŞMA PROGRAMLARI RİSKLİ

İzleyicilerimizden en yoğun talep tartışma programları ile ilgili. Önüne gelenin, aklına geleni söylediği bu günlerde sağlıklı tartışma programı yapabilmek zor aslında. Sözünü ettiğim birkaç konuklu ülke gündeminin değerlendirildiği programlar değil, tartışmaların yaşanabileceği programlar. O noktada bir sıkıntımız, daha doğrusu tereddütümüz var; Milli değerlerimizin üzerine öylesine fütursuzca gidiyor ki bazı insanlar, programa davet edip doğrularınızı ortaya koyarak tartışmak isteseniz bile işi bir süre sonra o değerlere hakarete getirebiliyorlar. Bu nedenle, hem bizim hem de izleyicimizin bu konudaki hassasiyetini incitebilecek sözlerin edildiği bir ortama sebep olmak istemiyoruz. Bu konuda editoryal kadromuza ve yayına katılacak doğru insanların fikirlerine güveniyoruz elbette. Ama yine de tereddütümüz var. Gerçi bu tereddüt, izleyicimizin bu isteğini yerine getirmemize engel olmayacak. Çünkü yine yakın bir zamanda Murat İDE’nin moderatörlüğünde “UFKUN ÖTESİ” adıyla bir tartışma programı başlayacak.. Yine bir başka ekran yüzümüz Çiğdem AKDEMİR de, daha yumuşak tonda bir tartışma programı hazırlayacak.
Yine yeni başlayan programlarımızdan biri de “Ahmet ŞAFAK’LA FARKIMIZ OLSUN”. İçinde hem fikir, hem bilgi hem de müzik olan bir program. İzleyicimizden büyük ilgi gördü. Konserlerle program arasında mekik dokuyor. Ahmet ŞAFAK’ı yormaya devam edeceğiz yani.
Mesela gençlerimiz. Takip ediyorsunuzdur, “TARİH BİZE DİYOR Kİ” adıyla bir program başladı BENGÜ TÜRK’te. Merve ve Selimhan kardeşlerimiz konularına çok hâkim ve kendileri gibi gençleri konuk alarak her programda ya tarihin bir dönemini ya da fikri akımları tartışıyorlar. Yalnız bu programda bir yasak var, genel yayın yönetmenimiz konuklar için 30 yaş sınırı koymuş. 30 yaş üstü genç sayılmıyor gibi bir sonuç çıkmasın, gençler yaşıtlarıyla konuşup, fikirleşsin, söz gençlerde olsun istiyor.
Sektör programları başlayacak mesela. Madencilikle ilgili program ülkemizin yer altı kaynakları ve bu alandaki çalışmaların aktarıldığı bir platform olacak. Son yıllarda öne çıkan TEKNO PARK faaliyetlerini içeren TEKNO TÜRK programımız da yakın geçmişte devreye giren programlarımızdan.
Yine ülkemiz için önemli bir başka alan savunma. Savunma sanayindeki gelişmelerin aktarılabileceği bir programın hazırlıkları sürüyor. Enerji sektörü bir başka alan. Türkiye’nin enerji kaynak ve imkânları, bu alandaki projelerin masaya yatırılıp tartışılacağı bir program hazırlığındayız.
Ve çevre. Ülkesini seven her insanın çevre dostu olması gerektiğine inanıyoruz. Bu alanda da bir program olacak ekranımızda.

*Sayın Turgut son olarak okuyucularımıza ve Bengü Türk izleyicilerinize vereceğiniz bir mesaj var mı?

Öncelikle bizi izlemeye devam etsinler. BENGÜ TÜRK ekranı bizi ortak doğrularımız, inançlarımızla bir araya getiren bir ekran. Dolayısıyla sadece izlemek yetmez aynı zamanda her izleyicimizin aynı zamanda gönüllü tanıtımcımız olmasını bekliyoruz. Yani aynı zamanda izletmeliler.
Yakında IPAD ve IPHONE gibi Android uygulamalarımız da devreye girecek. Bu marka bilinirliğimizi önemli şekilde etkileyecek.
Bunun yanında, izleyicilerimizden sürekli mesajlar alıyoruz; “Nasıl destek olabiliriz?”diye soruyorlar. Şimdi onlar için bir imkân yaratıyoruz. Mobil telefonlara mesaj yoluyla HABER PAKETİ hazırlıyoruz. O’na abone olmaları bizim için hayati önemde. Bizi güçlendirecek. Buna paralel olarak yakında ekranımızdan vereceğimiz numaralara mesaj göndererek, yayınlarımıza katılıp, gündeme ilişkin fikirlerini paylaşabilecek, sorularını yöneltebilecekler. Bu mesajlar da bize büyük güç katacak. Kendimizi daha güçlü hissedeceğiz. Dolayısıyla bu uygulamalarla birlikte sorumluluğumuz da artacak. Daha iyisini sunmak zorunda hissedeceğiz kendimizi.
Dediğim gibi, Türkiye’nin doğru insanları, vatan-millet-bayrak diyebilen yürekleri, bizi izlemeye devam etmeli, yetinmeyip bilgi kirliliğiyle, kakafoniyle kafası karıştırılan vatandaşlarımıza da izletmeli. Az önce bilgisini verdiğim paketlere abone olarak bize destek olmalı.Son olarak şunu Yönetim Kurulu Başkanı olarak kurul üyesi arkadaşlarım Fatih BULUT ve Muharrem YILDIZ adına da şunu söyleyebilirim; İki sloganımız var, birincisi televizyonumuz “DOĞRUDAN TARAF.” Bunun gerekçesi de şu, “AY-YILDIZ’A SÖZ VERDİK.” Bu yüzden izleyicimize ve tüm vatandaşlarımıza son sözümüz her zaman aynı olacak; NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.

YILDIRAY ÇİÇEK