TÜRK ORDUSUNU AÇ, SUSUZ, PERİŞAN GÖSTERENLERE CEVAP GELDİ!

Türk Ordusunu Aç, Susuz, Perişan Gösterenlere Cevap Geldi!

MHP’den ihraç olan ve gündemde kalmak için artık akıl almaz gündem yaratma yöntemlerine başvuran Ümit Özdağ isimli şahıs, geçtiğimiz haftalarda Suriye sınırları içinde PKK ve IŞİD’e karşı kahramanca mücadele veren askerlerimiz için ” Aç, susuz haldeler, giymeye giyecek, yemeye yiyecek, banyo yapmaya yer bulamıyorlar” şeklindeki iddialarla kameraların karşısına geçmişti.

Bu ancak bir düşmanın Türk milletinin moralini bozmak için yapabileceği bir propaganda idi. Onu da ancak artık kimin hesabına çalıştığı iyice sorgulanması gereken Ümit Özdağ yapabilirdi.

Suriye’de mücadele veren Türk askerini perişan ve ekmeğe muhtaç halde gösterince başın göğe mi erdi Ümit efendi?

Dünyanın en büyük ordularından biri olan Türk ordusu için “ekmeğe muhtaç” görüntüsü çizmek başlı başına saygısızlıktır ve hatta en büyük ihanettir.

Hadi bir an “söyledikleri velev ki doğru” diyelim.

Böyle hayati önemde olan bir haber kameraları toplayıp şov yaparak “Türk askerleri Suriye sınırları içinde aç, susuz haldeler, giymeye giyecek, yemeye yiyecek, banyo yapmaya yer bulamıyorlar” diye dünyaya duyurusu yapılır mı?

Kime moral veriyorsun terör örgütü PKK’ya mı yoksa IŞİD’e mi?

Hasretle, özlemle ve merakla asker olan çocuklarından haber bekleyen anaları ve babalarına niçin böyle bir acı manzarayı göstermeye zorlarsın?

Senin stratejist kimliğin kim adına proje üretiyor?

Kimden yanasın?

Sana ulaşan bir bilgi olur. Bunu yetkililerle paylaşır ve çözüm yolu ararsın.

“Milli Savunma Bakanı ile görüştüm bu konuyu” dediğin halde, sana kim söyledi de çıkıp bunu kameraların önünde şova dönüştürdün?

Sınır ötesinde terör örgütlerine karşı mücadele veren askeri “aciz ve perişan gösterme” stratejisi kimin projesiydi de onu hayata geçirdin?

Bu Türk askerini “aciz ve perişan” gösteren strateji dikkatimi çektiği için geçtiğimiz hafta “Genelkurmay’ı açıklama yapmaya davet ediyorum” diyerek “Terör örgütü PKK ve IŞİD’e karşı büyük mücadele veren Türk ordusu, basın toplantısı düzenlenerek niçin böyle acizlikler içinde gösterilir ve Genelkurmay Başkanlığı bu iddialar karşısında niçin sessiz kalır ki?” diye köşemden sormuştum.

TSK, Ümit Özdağ gibi tiplerin ortaya attığı iddialara karşı “TSK’nın Fırat Kalkanı Harekâtı’na iştirak eden birliklerinde (gerek sınır boyunda, gerekse Suriye içerisinde) lojistik sıkıntılar olduğu, askerlerin iyi beslenemediği, banyo imkanları olmadığı vb. bir kısım haberler gündemi işgal etmişti.

Bunun üzerine zaten harekâtın başından beri tedarik ettiğimiz ve dağıtımını düzenli olarak yaptığımız, sağladığımız bazı imkânları istedik ki halkımız da görsün. Bir kısım çok da iyi niyet taşımayan ferdi girişimleri dikkate alarak yapılan haberler bizden önce halkımızı üzmektedir. Devlet bütün gücünü o bölgeye cömertçe seferber etmektedir” açıklamasını yapmıştır. TSK, bölgeden fotoğraf ve video yayınlayarak da Türk ordusunu aciz ve perişan gösteren bu zihniyete gereken dersi vermiştir.

Bu zihniyetlere ders veren Genelkurmay’ın şimdi bir görevi daha vardır. 15 Temmuz darbe girişiminden “Farklı gelişmeler oluyor, olacak” dedikten hemen sonra, MHP’den istifa edip kaçan ve kafasına göre TSK’nın çeşitli kademelerini sürekli ziyaret eden bu şahsın 15 Temmuz darbe girişimiyle bağlantılı TSK içinde birileriyle bağlantısının olup olmadığı ortaya çıkarılmasıdır.

Belki o zaman Türk ordusunu aciz gösteren bu zihniyetin stratejileri daha net anlaşılacaktır.

Yıldıray Çiçek/ORTADOĞU