Dolar 32,4520
Euro 34,7348
Altın 2.440,26
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 18°C

“TÜRKMENLER VURULUYOR, PKK ŞIMARIYOR, TÜRKİYE KAYBEDİYOR”

“TÜRKMENLER VURULUYOR, PKK ŞIMARIYOR, TÜRKİYE KAYBEDİYOR”
01/02/2016 16:07
A+
A-

Bütün televizyon haberlerinde ve gazete sayfalarında şu haber var: Esad güçlerinin Rus desteğiyle Türkmenlerin kontrolündeki bölgeye yaptığı saldırılar nedeniyle binlerce Türkmen, Türkiye’ye sığındı. Rus savaş uçaklarının desteğiyle kara operasyonu başlatan rejim güçleri Türkmendağı’nın tamamına yakınını ele geçirdi. Türkmendağı bölgesindeki Türkmen siviller, Türkiye’ye geçmeye başladı. Hatay-Yayladağı karşısında Türkiye’nin kurduğu Yamadi kampının boşaltıldı.

 

TÜRKMENLER BOMBALANIYOR

Bu hazin duruma paralel olarak Rus savaş uçaklarının Suriye sınırında yine sınır ihlalleri yaptığı duyuruldu. Gelişmeler üzerine sayın Cumhurbaşkanımız şöyle bir açıklama yaptı: “Rusya, Türkiye’nin egemenlik haklarına yönelik bu ihlallerine devam etmesi halinde sonuçlarına katlanmak mecburiyetinde kalacaktır.  Rusya’nın bölgedeki operasyonlarının terörle mücadele ile hiçbir ilgisinin olmadığı, tamamen Suriye rejimini ayakta tutma çabasına dönüştüğü açıktır.  Lazkiye’nin kuzeyindeki bölgeler ve özellikle Suriye Türkmenlerinin yaşadığı bölgelere yönelik bu tür bombalamalar söz konusudur.”

 

NE DUYAN VAR NE CİDDİYE ALAN

Sadece bu kadarı hiçbir yoruma gerek kalmadan ülkenin ne hallere düşürüldüğünü, sadece Türkiye’nin değil, Türk hükümetine inanan ve güvenen herkesin nasıl kaybettiğini anlamaya da, anlatmaya da fazlasıyla yeterlidir. Sınırımızın bir metre ötesine geçemiyoruz, burnumuzun dibinde kendi kurduğumuz kampa sahip çıkamıyoruz, açık ve aleni bir soykırımla karşı karşıya kalan soydaşlarımızı tamamen sahipsiz bırakıp, yerlerini-yurtlarını terk etmelerine seyirci kalıyoruz. Sonra da dönüp meydan okuyup, “sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaklardır” diye efeleniyoruz. Ne duyan var, ne ciddiye alan. Zor duruma düşen, bedel ödeyen, kaybeden yine Türkiye, yine Türkmenler, yine Müslümanlar.

 

DÜNYADA KARŞILIĞI YOK

Hiç uzatmaya gerek yok. Kendi itiraflarıyla sabittir ki, AKP’ye inanmanın ve güvenmenin bedeli, içeride de, dışarıda da çok ağır olmaktadır. AKP, tutarsızlık, çelişki, duruma göre vaziyet almak gibi politikalarının temeli olan meziyetleri Türk milletine hazmettirip sonuç alabilir, ama dünyada bunun hiçbir karşılığı yoktur. İktidar olduktan sonra yaptığı belki de doğru şey, sınır ihlallerinin artması üzerine Rusya’ya haddini bildirmekti. Ancak, daha önce defalarca örneklerini gördüğümüz gibi, en haklı olduğumuz, en doğru yaptığımız meselenin dahi arkasında duramadılar ve yalpaladılar. Önce uçağın düşürülmesini kahramanlığa dönüştürüp tribünlere oynadılar, aradan henüz birkaç saat geçmeden, “Rus uçağı olduğunu bilmiyorduk” diye tornistan yaptılar.  Putin’le görüşebilmek için sıraya girip, elçilerimizi Rusya’nın kapısında beklettiler. Ne ciddiyet kaldı, ne kararlılık.

 

NATO’DAN HİMMET BEKLİYORUZ

Bu hazin durumu ganimet sayan Putin coştukça coştu. Bununla da kalmadı, geldi sınırımızın dibine füze yerleştirdi ve hava sahasını kontrole aldı. Şimdi uçaklarımız yeni bir çatışma olmasın diye, bırakın sınırımızın ötesindeki varlıklarımızı korumayı, kendi sınırımıza dahi yaklaşamıyor. Rusya Esad güçleri ve PKK uzantısı PYD ile işbirliği yapıp, Türkiye’nin bölgedeki bütün önceliklerini, menfaatlerini, uzantılarını ve Türkmenler gibi soydaşlarını yerle bir ediyor. Bize de NATO’dan himmet beklemek ve içi boş efelenmelerle vakit geçirmek kalıyor.

 

UZAKTAN SEYREDİYORUZ

Sayın Cumhurbaşkanı Rusya’nın bölgedeki operasyonlarının terörle mücadele ile hiçbir ilgisinin olmadığı, tamamen Suriye rejimini ayakta tutma çabasına yönelik olduğunu söylüyor.  Lazkiye’nin kuzeyindeki bölgeler ve özellikle Suriye Türkmenlerinin yaşadığı bölgelere yönelik bu tür bombalamaların söz konusu olduğunu açıklıyor. İyi de, bütün dünyanın gözleri önünde yaşanan ve yüzde yüz haklı olduğumuz bu meselede, biz ne yapıyoruz? Suriye rejimini mi yıktık, Türkmenlerin yaşadığı bölgeyi mi koruduk? Uzaktan seyrediyor, yakınıyor ve şikayet ediyoruz. Hepsi bu kadar. Bu yetersizlik, bu çaresizlik, Rusya’yı da, Esad’ı da, PKK’yı da daha da cesaretlendiriyor, daha da azdırıyor ve daha da saldırgan yapıyor. Sonuçta dünyada en ağır bedelleri ödeyen, en acı sonuçlara katlanmak zorunda kalan ve kaybeden tek ülke, Türkiye oluyor. Ve ne hazindir ki, bu durum tek ve değişmez bir gerçek oldu ve sıradanlaştı.

 

 YAPAYALNIZ KALDIK

Biz Rusya’ya savaş açalım, Esad’ın üzerine yürüyelim, Suriye’yi yerle bir edelim iddiasında değiliz. Bütün mesele tutarlı olmak, BOP yolunda koşmak yerine Türkiye’nin menfaatlerini korumak ve diplomasinin gereklerini yerine getirmektir. AKP ile birlikte kaybettiğimiz şeyler bunlardır. “Sıfır sorun” diye yola çıkar, çapsız, anlamsız, dünyada eşi benzeri olmayan, özel ve güdük hesaplara dayalı, duruma göre vaziyet alan bir politika ile dünyanın karşısına dikilirseniz,varacağınız yer bugünkü acıklı durum olur. Bütün komşularınızla savaşın eşiğine gelip, yapayalnız kalırsınız ki, Türkiye’nin yaşadığı, tam olarak budur.

 

YANLIŞ BAŞLADI, YANLIŞ GİTTİ

Çok daha fena olanı, bu perişanlığa rağmen AKP’nin hala yaptıklarının doğru olduğunu savunması ve aynen devam etmesidir.  Bu durum kayıplarımızı çok daha arttırmaktan ve ödediğimiz bedellerin daha da ağırlaşmasından başka bir sonuç doğurmadı ve doğurmayacaktır. Gömleğin birinci düğmesini yanlış iliklediler, sonrakiler de yanlış devam etti. Bu yanlışın sonucuna sadece Türk milleti değil, Türkmenler gibi bize inanan ve güvenen herkesin ödemek zorunda kalıyor.