ÜLKÜCÜ ADAY ADAYLIĞI BÜTÜN ADAYLIKLARDAN DAHA EVLADIR DEDİ KENDİNE!…

Ülkücü hep yalnızdır çoğu zaman. Yüce dağların zirvelerinde ki bozkurt gibidir. Ehlileştirilmez, uysallaştırılmaz. Bağlandığı üstün değerleri sığınır. Dünyanın zevklerine tamah etmez.Bir gayenin uğruna,isteklerinden, nefsinden vazgeçebilmeyi şiar edinmiştir!…

Ülkücü kendisi için fazla bir şey isteyemez.Ama milletinin ve devletinin yararına olan her şeyi kendinden vermeyi vazife edinmiştir. Bayrağının dünya durdukça dalgalanmasını hayatının gayesi saymıştır…Dünya nimeti için, kimsenin karşısında el etek öpmez, divan durmaz. Kapılarda dolaşmaz!…Allah’a secde dışında eğilmeyi ar kabul eder kendisine. Bu yüzden kırılmak çilesi olmuştur. Eyyamcılar, güce tapanlar, adam satanlar lügatından silinmiştir onun!…

Meşru müdafaa dışında kimsenin canına göz dikmemiştir ama daima canını veren taraf olmuştur…Devletinin baki olması,vatanın bölünmemesi, milletinin bağımsız ve hür olması için kendi hürriyetinden fedakarlık etmiştir…Çoğu zaman aç ve parasız da gezmiştir; ama elinde ki simidini garibanla, parasını fakir fukara ile paylaşmıştır…O kendisi için yaşamayı unutmuş,daha çok başkaları için yaşamayı tercih etmiştir.Karşılığında biraz sevgi,biraz anlayış, biraz da sahip çıkılmasını beklemiştir,fakat çoğu zaman o bile çok görülmüştür…

Rahmetli Galip Erdem Hocamızın deyimiyle: ”…Ülkücülerin hayatı bambaşkadır.Sözlüklerinde rahatlık kelimesinin yeri yoktur.Daimi bir mücadele içinde ömür tüketirler. Belli bir ülkünün esaslarından ziyade,POLİTİKANIN DEĞİŞEN İCAPLARINA UYMAYI TERCİH EDEN KUDRET SAHİPLERİ İLE DE SIK SIK İHTİLAFA DÜŞERLER.Çok defa başları belaya girer gene de sinmezler. Bu halleri kalabalıklara göre uslanmamaktır,kendilerine göre de yılmamaktır. Ülkücü dünya nimetlerinden yana nasipsizdir. Gözü yoktur ki nasibi olsun. Elverir ki inandığına dokunulmasın….”

Bir ülkücü hayatı boyunca çevresinden,insanlardan hep nasihat dinlemeye alışmıştır. ”..Yapma, etme, ülkeyi sen mi kurtaracaksın? Yaşamaya bak,gününü değerlendir,akarken musluğunu doldur, hayatını ziyan etme,bir daha mı dünyaya geleceksin? Sen; seni idare edenlerden daha mı iyi bileceksin? Ülkeye bir şey olmaz, bölünmez,evham yapma…?” O kadar çok şey söylenir ki hiç bitmez nasihatların sonu…Hepsini dinler gibi görünür,fakat hiç birini yerine getirmez.Bildiğini yapar.Bozkurt gibi yalnız yaşar…Toplumda ki sıfatları,akıllıdan ziyade deli ve asidir…Ama o aldırmaz. Bir şeref madalyası gibi taşır bu sıfatları ve yaftaları…Yeter ki devleti güçlü, insanları mutlu, bayrağı hep gönderde dalgalanmış olsun….

Bu düşüncelerle büyümüştür… Ama hala ÜLKÜCÜ SAYMAZ kendini..Ülkücü olmaya namzet adayıdır…Bu yüzden ikbal payesi peşinde koşmayı akıllarından geçmez…Çünkü hak etmemiştir onu!…Hak edenler! ve ikbal mevkiinde olanlar ise ZATEN ÜLKÜCÜ olmalıdır ki oralara gelebilmiş olsun!!.. Sürekli aynı makamda oturanlar!, çok daha ehil,bilgili,kültürlü ve de ülkücü oldukları için kendine bile konuşma ve susma yasağı koymuştur… Elbette büyüklerinin vardır bir bildikleri demiştir!!!..

Gene de içindeki benlik duygusu! kabarmıştır bir kere!..Huzurdan haşa çok zatı muhterem efendilerine saygısızlık yapmama adına kendinle muhasebeyi ve iç hesaplaşmayı kim önleyebilir?
Hiç kimse!…
Sussa bir türlü konuşsa iki türlü!.. Evet bir yol bulmuştu, DÜŞÜNEN ADAM kendisiyle konuşacaktı uzun uzun…Ama kendi kendi kendine konuşanlara ne derler diye sordu kendine?… Olsun dedi; her insan biraz delidir!…Zaten pek de akıllı sayılmam!…Rahatladı ve tekrar başladı düşünmeye!…

Hani ülkücülük dünya nimetlerinden vazgeçmekti?… Kol kırılır yen içinde kalırdı…Hatta kırılacak kol ve içinde kalacak yen kalmasa bile, nasıl düşünebilirdi böyle şeyleri!!!…Bak sen haddini bilmeze!.. Bir de talip olmuşsa büyük dava adamlarının oturması gereken yerlere!!!…. Sonra ne kadar titrese de gelemeyecektir kendine!…

Gene rahmetli Galip Erdem’in sözlerini hatırlar; hatırlar da haksızlık yaptığını düşünür kendinden başkalarına!…Ne demişti hocamız:

”…Biliyorsunuz MİLLETVEKİLİ olmak için önce müracaat edilir.Bu müracaatı yapanın unvanı,milletvekili aday adayıdır.Ön seçime girer kazanır. Unvanı milletvekili adayıdır.Seçime girer kazanır unvanı milletvekilidir.Siz ÜLKÜCÜ ADAYI DEĞİL,ADAY ADAYISINIZ..Belli bir süre ülkücü gibi yaşadıktan sonra,ülkücü adayı olunur.Ben ülkücü adayıyım.İnsan,bütün bir ömrü ülkücü gibi tamamlayınca ülkücü olur.Kısaca ülkücülük ancak bütün bir ömrün sonunda kazanılır…Ülkü son hedeftir.Buna varmak için ara hedefler vardır.İlki ülkücü olmak ülküsüdür…..” (Galip Erdem)

Düşünürken bunları, dar ve karanlık sokaklar aklını başına getirir… Nasıl olsa ülkeyi senden daha iyi düşünenler var, böldürmemek için bunca uğraşanlar var, gecelerini gündüze katanlar var!!!. Tıvitter atmaktan ve sosyal medyada yazmaktan elleri yorulanan bunca bööyüükleriin vaarr!!!…

Halbuki sen nesin?, kimsin? diye sorar kendine…Daha ülkücü bile olamamışsın?..Ülkücü olmak için aday adayısın!!!… Sormaya devam eder…
– Sen önseçimi kazandın mı?
– Hayır…
-Ülkücü olabildin mi?
-Hayır.
-Henüz ülkücü adayıyım!…
-Peki o zaman…20 senedir belki de daha fazla zamandır ülkücü olan milletvekillerin ve bunca böyyüklerin varken, ve dahi başka partilerden senin partine gelerek bu işi meslek haline getiren, zamana ve şartlara göre her devrin adamı ya da her partinin adamı olan böyyüklerine bu saygısızlık ve bu densizlik nedendir!!!???….
Artık soru da sormaz kendine!…Partinde milletvekili olmak için eğer ülkücü olmak şartı ya da daha ehil ve liyakat olma şartları aranıyorsa ki aranıyordur!.. Sen ise daha ülkücü bile olamadın.Kuru kuruya vatanın sevdalısı,milletinin delisi olmakla olmaz bu işler!?.. Daha ehliyet sahibi değilsin, liyakat hiç yok!?..Hangi cüretle bunları sorarsın kendine!… Tabii ki giremeyeceksin LİSTEYE BİLE!?…..
O zaman; haddini bileceksin der kendine haddini !!!!…
Sonra yine mırıldanır…
Evet haddimizi bilmesek de, bildiğimiz şudur der:

Son nefese kadar asla VATANA SEVDAMIZ, PARTİMİZE AŞKIMIZ BİTMEZ… VE DAHİ DAVAMIZA ASLA KÜSÜLMEZ… BAŞBUĞUMUZ RAHMETLİ TÜRKEŞ’TEN ALDIĞIMIZ TERBİYE BUDUR…Ülkemizin ve milletimizin yoluna canımız feda olsun. Diğer partililerden farkımız da budur…Benlik nedir bilmeyiz,hizip yoluna girmeyiz. Büyük Türk Milleti,vatanımız,devletimiz sağ olsun,canımız ve kanımız bu yolda feda olsun….
* * * * * * * * * * * * * * * * *
7 Haziran genel seçimleri için seçilen milletvekili adayı tüm kardeşlerimize canı gönülden başarılar diliyorum…Allah(C.C) sizlerin, ülkemizin,vatanımızın,hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Aminn…

Ülkücü aday adaylığına namzet
AV.Faruk Ülker