ÜLKÜM, ÜLKEM VE MILLETIMDEN ASLA VAZGEÇMEM!
Kelimelerin yetersiz,
Cümlelerin kifayetsiz kaldığı bir noktada,
Söze hep “nasıl anlatsam, nereden başlasam” diye başlanır ya,
İşte şimdi bende tam öylesi bir durumdayım.
Dün Sincan kapalı ceza evinde tutuklu bulunan MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan’ı ziyaret ettim.
Amacım Sayın Alan ile hem bir röportaj gerçekleştirmek,
Hem de kendisine şartlar gereği biraz moral vermekti.
Ama olmadı.
*
Olmamasının sebebi,
Moral vereyim diye oturduğum görüş salonundaki plastik masanın plastik sandalyesinde,
Moral vermekten çok,
Karşımda oturan Engin Alan’ı dinlerken asıl morali ben buldum.
Dinine, devletine, milletine, bayrağına ve liderine bu kadar sadık inançlı bir adam gördüm.
Kaygıları ve kuşkuları vatan üzerine odaklanmış bir adam gördüm,
Fazileti, cömertliği ve fedakârlığı millet üzerine kurgulanmış bir adam gördüm.
Kararlı, inançlı ve yürekli duruşu ise dava adamlığına odaklanmış bir adam gördüm,
Allah’tan başka hiçbir şeyden korkmayan bir adam gördüm.
*
Söze dini kıblem Mekke, dünya görüşüm MHP diyerek söze başlayıp,
“Herkes çıktı Engin Alan neden hala içeride MHP ne yapıyor diyenler şunu bilsin ki; MHP ne diyorsa, Engin Alan o dur. Genel Başkanım Devlet Bahçeli ne söylüyorsa Engin Alan o dur. Ülkücü hareket ne düşünüyorsa Engin Alan o dur. Sözüm liderimin sözü, kararım partimin kararıdır. PKK’lı teröristlerin serbest bırakılması için TBMM’de kurulmuş olan bir komisyona partim milletvekili vermiş olsa asıl ben o zaman hapis kalırdım. Ben şanlı Türk silahlı Kuvvetlerinin şerefli bir komutanı, yüce Türk milletinin iradesiyle seçilmiş onurlu bir MHP milletvekiliyim. Partimle ve liderime minnettarım”diyerek sözlerini sürdüren Engin Alan’ı hangi kelimeyle anlatayım ki?
*
O söyledi ben yazdım.
Dedi ki;
Bozkurtlar tutsak edilemez,
Milliyetçiler ayağına pranga vurulsa da esir alınamaz,
Ülkücülerin dava ruhuna ipotek koyulamaz,
Yaşatmak için yaşamından vaz geçmeye ant içmiş vatanseverlere engel koyulamaz.
Herkes bilsin ki,
Büyük lider devlet adamı Devlet Bahçelinin dediği gibi,
Biz dava adamıyız.
Bizim için önce ülkemiz ve milletimiz,
Sonra partimiz ve biz varız.
Biz biliriz ki; Dava adamı eğilmez, minnet etmez, kişisel beklenti içinde olmaz.
Biz biliriz ki; Dava adamı Allah’tan başka kimse den lütuf, milletten başka kimseden destek beklemez.
Biz biliriz ki; Dava şuuru çileli bir yolculuktur.
Biz biliriz ki; Feragat ve fedakârlık dava şuurunun bayrağıdır.
Ve biz biliriz ki hayat, dava adamının yoluna barikat ve tuzaklar kursa da o milletine ve davasına verdiği sözden asla geri dönmez.
Peki, son söz nedir paşam dedim?
Ülküsünden, ülkesinden ve milletinden asla vaz geçmeyeceğini belirterek;
“Ne Mutlu Türküm Diyene” dedi.
METİN ÖZKAN/ ETİKHABER