Dolar 32,5655
Euro 34,7624
Altın 2.488,33
BİST 9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cum 15°C
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 20°C

UNUTULAN ANKARA

12/03/2017 15:20 | Son Güncellenme: 14/05/2019 03:24
A+
A-

Dua almakta, beddua almakta; gelecekte var olmakta, yok olmakta sizin elinizde…

Memur olarak geçen çalışma hayatımın bir bölümü ve askerlik görevim dışında ömrümün yarım asrı başkentimiz Ankara’da geçti..

Dile kolay tam yarım asır…

Bu 50 yılda acı tatlı olaylar yaşadık.. Sevinçlerimiz, üzüntülerimiz oldu…

Neyse, hayat hikayemizi anlatacak değiliz elbette…

Burada bir kaç kelamda bulunmamızın nedeni:

Değerli dostum, arkadaşım, Ankara sporunun basındaki önemli kalemi ve yılmaz savaşçısı Ali Öcal beyin.. Habertürk Gazetesi’nde yazdığı ve sosyal medyada paylaştığı “Hafızamızı kaybetmedik” başlıklı yazısı…

Yazı gayet açık. Ali bey özetle diyor ki, “…Spor faaliyetlerinde ve tesisleşmede Ankara unutulmuştur, ihmal edilmiştir.” diyor..

Diyor ve bu savında son derecede haklı.. Devamlı kanayan bir yaramızı bıkmadan usanmadan bir kez daha dile getirdiği için kendisine teşekkür ediyorum…

Efendim….

Çağın getirdiği teknoloji sayesinde, her alanda dünyada olanı biteni anında öğrenme imkanınız olmaktadır…

Bu bağlamda, ufak bir araştırma yapıldığında görüleceği üzere; Başkentimiz Ankara kadar ihmal edilen, örselenen, geri bırakılan 2’inci bir başkent yok gibi. Ve ne kadar acı bir durum…

Bu hal siyasetten bağımsız düşünülemez…

Yeni kurulan Cumhuriyetle birlikte Başkente yapılan yatırımlar ve gelişmeler uzunca bir süre devam etmiş, ancak bu durum bizi yönetenlerin zihniyet değişikliği ile birlikte 12 Eylül’den bir kaç sene sonra yavaş yavaş durmuştur. Bu başlangıcın ilk mimarı İstanbul aşığı Özal’dır.. Son çeyrek yüzyılda Özal ile başlayan başkenti ihmal etme durumu. Maalesef AKP ile daha da hızlanmıştır…

Ayrıca, Ülkemizi son 14 yıldır yöneten siyasi iktidarın bir numaralı kişisinin hayatının 50 yılının İstanbul’da geçmesi. Tıpkı Özal gibi bir türlü Ankara’ya ısınamaması ve hatta en ufak bir fırsatta İstanbul’a gitmesi de bu ötelenmişliği tetikliyor…

Çünkü siyasi fikirlerinin ana temasında ve zihinlerinin arka planında Ankara değil maalesef İstanbul var…

Ellerinden gelse başkenti İstanbul’a taşıyacaklar…

Özetle bahsettiğim genel siyasetle ilgili bu tespitleri hemen herkesin bildiği kanısındayım..

Beri taraftan yerel siyaset erbabı da bu konuda genelden ayrı düşünülemez..

Yerel yöneticilerin önceliklerinin farklı alanlarda olması.. Ha keza başkentten milletvekili seçilenlerin bir kaçı dışında spora/futbola olan ilgisizliği, kamu kurum ve kuruluşlarının sessiz sedasız İstanbul’a taşınarak Ankara’nın yavaş yavaş boşaltılıyor olmasına tepkisizlikleri de üstüne eklenince..

Hadi buyurun cenaze namazına..!

Evet, Ankaramız, maalesef bu acı tabloyla karşı karşıyadır ve hiçte abartmıyorum…

Düşünün 5 milyon kişinin yaşadığı bir şehir ve futbola aşık bir seyirci kitlesi var. Amma ve lakin modern bir stadı yok… Aynı zamanda diğer sporlara yönelikte doğru dürüst tesisleri de yok..

Bunun en bariz örneği birilerinin maharetiyle(!) Süper Ligden iki alt kümeye yani 2.’inci Lige kadar düşürülmesi adeta keyifle izlenen başkentin tek markası (kongre üyesi ve taraftarı olmaktan gurur duyduğum) M.K.E Ankaragücü.. 107 yıllık tarihi kulübün seyircisi, futbol mabedi olarak gördüğü tarihi 19 Mayıs Stad’ını tıklım tıklım dolduruyor.. O Ankaragücü ki, 2’inci ligde olmasına ragmen 20 bin seyirciye karşı oynuyor, üstüne bir kaç bin seyirci de dışarda kalıyor…

Gelelim stad yapılması konusuna;

Yaklaşık 45 senedir maç seyrettiğim, Ankaragücüyle keyifler ve üzüntüler yaşadığım (şimdilerde kaldırılan ancak daha düne kadar milli bayramlarda) törenlerin yapıldığı 80 yıllık Ankara 19 Mayıs Stadyumu artık miadını doldurmuştur…

Siyasi iktidar veya yerel yönetim hiç bir mazeretin arkasına sığınmadan yine aynı yerde stadı ve amatör sporcuların da yararlanacağı spor komlekslerinin yeniden yapılmasını temin etmek zorundadır…

Aynı yerinde dememizin sebebi, stada Ankara’nın her yerınden ulaşım kolaylığı. Anılar ve hatıralarla dolu bir tarihi barındırması.. Aynı zamanda hemen yanı başında yeşilin ve ağacın hakim olduğu Gençlik parkının olması en büyük etmendir. Bu bakımdan Ankara’nın bu güzel köşesinin yanına yine aynı adla ve 50 bin kişilik modern bir stad çok yakışır…

Hasılı, dünyada tanınmanın ve gelişmişliğin ön şartı, ekonomi, ticaret ve demokrasiyle yönetimin yanı sıra spora yapılan yatırım, ilgi ve teşviklerdir…

Böyle olunca takdir edersiniz ki, güreşte takım halinde ve bireysel olarak şampiyon olduğumuz yine o eski şaşalı dönemlere..
Baskette 12 dev adamın, veleybolda filenin sultanlarının, futbolda elde ettiğimiz dünya 3’üncülük başarılarına yenileri eklenir…

Ha unutmadan söyleyelim, başarıya ulaşmış her takımla ve her sporcumuzla gurur duyduk.. Yurt dışı başarılarına sevindik. Kaybettiklerinde en az onlar kadar üzüldük…

Bizim derdimiz, başka yerlere yapılan stad veya tesisler veya onlara duyduğumuz kıskançlık değil.. Hatta daha da fazlası yapılsın. Derdimiz Ankara’mızdan esirgenen ve anamızın ak sütü kadar helal olan haklarımızı talep etmekten ibarettir…

Son söz, Ankaralı bu konuda artık birlik oldu ve tek bir siyasi gözlükle bakmıyor… O bakımdan siyasilere buradan açıkça sesleniyorum ve diyorum ki:

Dua almakta, beddua almakta; gelecekte var olmakta, yok olmakta sizin elinizde…

Yeni bir yazımızda buluşmak üzere esen kalınız…

Not: İstiklal Marşımızın kabülünün 96’ıncı yılında (12 Mart 1921) Mehmet Akif Ersoy gibi bizde “ALLAH BU MİLLETE BİR DAHA İSTİKLAL MARŞI YAZDIRMASIN!” diyor, bize bu vatanı bırakanları rahmetle, minnetle ve tazımle anıyoruz.. Ruhları şad, mekanları cennet olsun!

Harun Kılıç