VER KURTUL, MİLLETE DE ZAFER DİYE YUTTUR!

Ver kurtul, millete de zafer diye yuttur!

Üstleri yabancılara verilmiş,

Üç değil dört tarafı terör örgütleriyle çevrilmiş,

Devlet binalarına örgüt paçavraları çekilmiş,

Sınırları kevgire dönmüş,

Süleyman Şahın mezarı “Ak nakliyat” kamyonuyla taşınmış…

Dört bir köşesinden, her gün başka bir şehit cenazesi kaldırılmış ülkemizde,

Her şeyin iki dudağı arasında olduğunu düşünen Cumhurbaşkanı Erdoğan,

“Ver kurtul ama bunu millete zafer diye yuttur” felsefesiyle,

“400’ü verseydiniz böyle olmazdı” diyerek,

Tam gaz “tehdit” etmeye devam ediyor.

*

“Hayırlısı ne ise o olsun” diyerek, “şerre” yatırım yapanlar…

Ülkenin altını oyanlara, kazma ve kürek olanlar…

Memleketin her yeri delik deşik edilirken, gaflet içinde uyuyanlar…

“Açılım” ve “süreç” diyerek, bölücülüğe “çanak” tutanlar…

Anlaşılan o ki,

İstediği gücü elde edebilmek için,

“Etnik parçalanmanın” önünü açmaya devam ediyorlar.

*

Tarih; Kasım 2013…

Başbakan Erdoğan;

“Sen ne mutlu Türküm diyene dersen o da ne mutlu Kürt’üm diyene, der.”

*

Tarih; 24 Aralık 2002 Rusya gezisi…

Başbakan Erdoğan;

“Türkiye’de Kürt sorunu yok. Sorun var, diye inanacaksan sorun olur, yok dersen sorun ortadan kalkar…”

*

Tarih; 12 Ağustos 2005…

Başbakan Erdoğan;

“Kürt sorunu hepimizin sorunudur. Kürt sorunu ne olacak diyenlere diyorum ki, herkesten önce benim sorunumdur.”

*

Tarih; 5 Ocak 2007 Lübnan ziyareti…

Başbakan Erdoğan;

“Kürt meselesi değil terör meselesi var.”

*

Tarih; 29 Ekim 2007…

Başbakan Erdoğan;

“Barzani bizim muhatabımız olamaz. Barzani terör konusunda tavrını çok açık ortaya koymak durumundadır. Kendisi terör örgütüne yataklık yapan durumundadır.”

*

Yıl 2010…

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AKP Kongresi;

Barzani’ye “Mesut ağabey, Türkiye seninle gurur duyuyor.”

Ve yıl 2014;

AKP ile PKK’nın siyasi uzantısı HDP arasında, Dolmabahçe’de mutabakat imzalandı.

BDP’li Buldan ve Baluken, KCK yönetimi ile görüşmek için Kandil’e gitti.

Mesut Barzani; Çözümün sonuca ulaşması halinde Öcalan’ın serbest kalacağını iddia etti.

Çözüm sürecinde görev alan MİT görevlilerini yasal güvence altına alan Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Resmi Gazete’de yayınlandı.

Hatip Dicle başta olmak üzere KCK davasındakiler tahliye edildi. Tutuklu kalmadı.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan, İmralı’ya giderek Öcalan ile görüştü.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, görüşmelerin artık genişlemesi ve Avrupa ile Kandil’e uzanmasını arzu ettiklerini söyledi.

*

Sonuç?

Tarih; 17.08.2015…

Cumhurbaşkanı Erdoğan;

“Terör hangi dilden anlıyorsa onlarla o dilde konuşacağız. Terörü şiddetle lanetliyoruz” diyor.

*

Şimdi soru şu,

Öcalan teröristine “sayın” diyen siz değil misiniz?

Şehitlere “kelle” diyen siz değil misiniz?

“Habur rezaletini” gerçekleştiren siz değil misiniz?

“PKK paçavrası sallamayı” suç olmaktan çıkartan siz değil misiniz?

Yahudi Barzani’ye “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları atan siz değil misiniz?

“Kürdistan halkını selamlıyorum” diyen siz değil misiniz?

Şimdi çıkmış,

“Terörü lanetliyor, terörle onların anladığı dilden konuşacağız” diyorsunuz.

Bırakın Allah aşkına,

Bu saatten sonra terörü lanetleseniz ne olur…

Lanetlemeseniz ne olur?

Metin ÖZKAN