Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 20°C
Pts 22°C
Sal 24°C
Çar 22°C

YILDIRIM: TÜRKİYE’YE AYAR VERMEYE ÇALIŞANLAR 15 TEMMUZ’DA DERSLERİNİ ALDILAR

YILDIRIM: TÜRKİYE’YE AYAR VERMEYE ÇALIŞANLAR 15 TEMMUZ’DA DERSLERİNİ ALDILAR
03/10/2016 15:42
A+
A-

Başbakan Yıldırım, “Herkes yerini yurdunu bilsin, Türkiye’ye ayar vermeye çalışanlar 15 Temmuz’da derslerini aldılar.” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Yıldırım, buradaki konuşmasında, TESK’in 10 milyonluk vatan evladını temsil eden en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olduğunu belirterek, “Sizler vefakar, cefakar esnaf kuruluşlarının temsilcilerisiniz. İşler zora düştüğünde piyasada yine sizler vardınız. İşleri yoluna koyarken fedakarlık yapmak gerektiğinde yine sizler varsınız. İyi ki varsınız, bu ülkenin bel kemiğisiniz, omurgasısınız.” diye konuştu.

Hükümet olarak Ahi Evran geleneğini sürdüren esnafın sorunlarını çözmek için her zaman çatı kuruluş olan TESK ile istişareye önem verdiklerini dile getiren Yıldırım, esnafı ilgilendiren her konuyu TESK ile konuştuklarını, memleket ve esnaf için en uygun çözüm neyse onu yapmaya gayret ettiklerini anlattı.

“Devletin işi ticaret olamaz”
Büyüyen Türkiye’nin kimseye zararının olmadığını belirten Yıldırım, “Büyüyen Türkiye’nin sadece 79 milyonuna değil, aynı zamanda etrafımızdaki mazlum, garip, gureba milletlerin halklarına da büyük katkımız var.” dedi.

Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Devletin işi ticaret olamaz. Devletin işi güvenliktir, adalettir, eğitimdir ve sağlıktır. Bırakalım herkes işini yapsın. Sizin yaptığınız işi devlet yaparsa orada gelişim olmaz. Devlet ticaret yapamaz. Ticarette esas olan para kazanmaktır, ayakta kalmaktır. Devlet ticaret yaparsa vakıf gibi yapar hep kaybeder. Çünkü işin sahibi yok veya işin sahibi çok. Böyle ticaret olur mu? Sizin bir dükkanda herkes işe karışırsa orada iş yürür mü? Yürümez. Bir kişi karar verecek. Hangi işi yapacak, neyi alacak, satacak, nasıl bir değişiklik yapacak devlet içinde bu işler olmaz.”

Devletin mümkün mertebe düzenleme işine bakacağını anlatan Yıldırım, “Düzenleme ne? Haksız rekabet olmaması. Birinin ayağından tutup diğerine ‘koş’ demeyelim? Herkese aynı imkanları sağlayalım, kimin gücü fazlaysa o daha ileri çıksın. Ama burada bir şeyi unutmayacağız. Terörden yıllardır çekiyoruz. Aslında Türkiye’de Kürt sorunu yok. Kürtlerin, PKK gibi bir terör sorunu var. Bu sorun, bizi her bakımdan geri koyuyor. Bölgedeki işler geri kalıyor, yatırımlar geri kalıyor. Kim zarar görüyor. Orada yaşayan vatandaşlarımız zarar görüyor.” şeklinde konuştu.

“Türkiye’ye ayar vermeye çalışanlar 15 Temmuz’da derslerini aldılar”
Başbakan Yıldırım, “Herkes yerini yurdunu bilsin, Türkiye’ye ayar vermeye çalışanlar 15 Temmuz’da derslerini aldılar.” dedi.

Yıldırım, şöyle devam etti:

“Maalesef bir alışkanlık var. O alışkanlık da Türkiye’yi sürekli kötü göstermeye çalışmak. Neyle yapıyorlar bunu biliyor musunuz? O ‘himmet’ diye garip gurebadan, ablalardan, abilerden, esnaftan topladıkları paraları, kuruş kuruş topladıkları paraları, o yabancılara, lobi şirketlerine, televizyon şirketlerine, gazetelere, siyasetçilere oluk oluk dağıtıyorlar ama burunlarından fitil fitil getireceğiz. Memleketini gidip böyle şikayet etmenin kimsenin yanına kar kalmayacağını, bu ülkeye ayar çekmenin kimsenin haddi olmadığını elbette görecekler.”

aa