7 KAYGILI SORUYA, 7 SAMİMİ CEVAP!
MHP tabanından çeşitli iletişim vasıtalarına yansıyan referandum kaygısı, genel olarak 7 soruda toplanıyor:
İŞTE KAYGILI SORULAR:
1- Milliyetçiliği ayaklar altına alanlarla neden ve nasıl yan yana geldik?
2- Dün kürsülerden bize hakaret edenleri, nasıl bu kadar kolay affedebildik?
3- Hani başkanlık sistemine karşıydık?
4- Bu sistem değişikliği federasyon ve bölünme getirmez mi?
5- İki partili bir modele gidilirse MHP tasfiye edilmez mi?
6- Bu kadar yetki verilmiş bir adamı nasıl denetleyeceğiz?
7- Yarın yine “çözüm süreci”ne ve Apo’lu özerklik politikalarına dönerlerse ne olacak?
Bu samimi kaygılar giderilemediği zaman öfkeyle beslenen fitne, kendisine kolayca yol bulmaktadır!
İŞTE SORULARIN CEVAPLARI:
1- “Milliyetçiliğin ayaklar altına alındığı” dönem, AKP’nin Abant’ta ve Polis Akademisinde pişirilmiş; ümmetçi ve “FETÖ’cü” çözüm sürecini bölgeye tatbik etme zamanıydı.
HDP’nin % 13 oy aldığı 7 Haziran 2015 günü, bu stratejinin çözüm filan getirmediği net bir şekilde anlaşıldı. 24 Temmuz 2015’te uçaklar Kandil’e doğru havalandı.
FETÖ’nün renk körü ve ılımlı milliyet algısı 15 Temmuz’da tamamen çökmüşken, onun yerini yeni sakat düşüncelerin almasına engel olmak MHP için tarihi bir görevdir.
2- Seçim meydanları, popülist söylemlerin zaman zaman sertleştiği alanlardır. Demokrasilerde kürsü dokunulmazlığı bu yüzdendir.
Bizim örfümüzde ise Hz. Ali’nin şahsına yapılan eylemsel bir hakareti (yüze tükürme) Allah, vatan ve millet davası için affetme yüceliği vardır.
Şahsi hesaplar, devlet, millet, vatan ve cumhuriyet için ahirete kadar ertelenebilir.
3- Bizim karşı olduğumuz “başkanlık sistemi” AKP-CHP-HDP uzlaşmasıyla yürütülen, Apo’lu ve federasyonlu bir “siyasi çözüm” aparatıydı.
4- Mevcut Anayasa’nın ilk dört maddenin korunduğu MHP’li bir uzlaşıdan federasyon çıkmaz!
5- “İki partili bir modele gidilirse” sözü vehimdir. MHP’yi milletten başka kimse tasfiye edemez!
Tam tersine Devlet Bahçeli liderliğindeki sağlam bir MHP, içinde FETÖ gezinen bir AKP’ye göre daha güvenilir olduğu için Türk Milletinin birincil siyasi tercihi haline gelebilir.
Bunu sağlayacak olan, bugün icra edilmekte olan “millete dönük” politikalardır.
6- Bu kadar fiili yetki kullanan bir adamı, şimdiye kadar nasıl denetlediysek öyle denetleyeceğiz!
Sayın Erdoğan, zaten bugün de vekilleri seçmekte, hâkimleri atamakta ve yürütmeyi elinde tutmaktadır. Sadece, sorumluluğu başbakan ve bakanlara atarak “karizmasını” korumaktadır.
Yeni sistem, sorumluluğun resmen kendisinde olduğu milli bir denetim mekanizmasıdır.
7- AKP’nin BOP uğruna, ABD-FETÖ-PKK ekseninde yürütülen gayri milli bir “çözüm süreci”ne geri dönmesi, ancak FETÖ’ye yenilmesiyle mümkün olur.
MHP’nin hükümete verdiği desteğin sırrı da bu noktada aranmalıdır.
Şükrü ALNIAÇIK
Ortadoğu Gazetesi