Dolar 32,5354
Euro 34,9280
Altın 2.435,91
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 17°C
Pts 18°C

ADLI TIP ÖZAL GERÇEĞINI GIZLEDI MI?

ADLI TIP ÖZAL GERÇEĞINI GIZLEDI MI?
04/07/2013 11:48
A+
A-

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili geçen yıl hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunda zehir gerçeğinin gizlendiği iddia edildi.

Türkiye Gazetesi’nden Arzu Yıldız’ın haberine göre, Özal’ın ölümüyle ilgili geçtiğimiz yıl hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunda, naaşta bulunan zehirlerin çevreden kaynaklandığı ileri sürülerek, “Ölüm nedeni kesin olarak tespit edilemedi” denilmişti. Ancak Adli Tıp Kurumu’nun raporunun aksine aynı kurumda görev yapan 3 uzmanın imzasını taşıyan Analiz Raporunda ise naaşta bulunan zehirlerin çevresel faktörlerden kaynaklanmadığı ifade edildi. Merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili “fethi kabir” kararının ardından 21.11.2012 tarihinde hazırlanan ‘kesin ölüm nedeni tespit edilemedi’ denilen Adli Tıp Kurumu raporunu zora sokacak, 6.11.2012 tarihli Analiz Raporu ortaya çıktı. Özal’ın ölümüyle ilgili 21.11.2012 tarihinde hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunda, “Kefende bile zehirli madde tespit edilmesi radyoaktif maddelerin çevresel faktörler konusunda kanaat oluşmasında etkili olmuştur” denilerek Özal’ın naaşında bulunan zehirlerin çevreden kaynaklandığı ileri sürülmüştü. Zehirlerin mezarın üzerinde biriken yağ katmanından da bulaşmış olabileceği ifade edilerek, “Ölüm nedeni kesin olarak tespit edilemedi” denilmişti. Raporda, ayrıca naaşta bulunan zehirlerin öldürücü şekilde referans değerlerinin üzerinde olmadığı savunulmuştu.

DEĞERLER YÜKSEK ÇIKTI

Ancak Adli Tıp Kurumu’nun raporu, yine aynı kurumda görev yapan 3 ismin imzasını taşıyan 6.11.2012 tarihli Analiz Raporuna göre boşa düştü. Analiz raporunda , naaşta bulunan zehirlerin çevresel faktörlerden kaynaklanmadığı, buna ilişkin yapılan tetkiklerde, mezar içi ve toprak, su üzerinde yapılan analizlerde kadmiyum zehrinin referans aralığının altında kaldığı belirtildi. Öte yandan, naaşta bulunan kadmiyum zehrinin referans değerinin üzerinde olduğu ifade edildi.

KADMİYUM NAAŞTA

Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi Laboratuvarlar Şubesi uzmanları Prof. Dr. H. Bülent Üner, UzmanDoktor Abdullah Avşar ve Jeoloji Yüksek Mühendisi Murat Mert tarafından hazırlanan 7 sayfalık raporunsonuç bölümünde durum şöyle özetlendi:

“Otopsi sırasında cesetten alınan 5 adet (çamurla sıvalı kıl, kefen ve doku parçaları ile kemik) örnekleri üzerinde tespit edilen stearik asit (sabun), CdCO3, CdSO4, CdS, CdC12 ile mezar içerisindeki suyun üst zonlarında biriken yağ katmanı benzeri örneklerde tespit edilen stearik asit (sabun) ile CdCO3’in mineralleşme oluşturduğu ve yapılan analizler neticesinde Kadmiyum (Cd) değerinin referans aralığı üzerinde belirlendiği, oluşan Kadmiyum mineralleşmesinin bölgenin jeolojik yapısı ile uyumlu olmadığı, mezar içerisindeki toprak ve su ile mezar çevresindeki toprak yapısından kaynaklanmadığı, mezar içi ve çevredeki toprak ve su materyallerinin analizleri neticesinde elde edilen Kadmiyum değerlerinin referans aralığının altında kaldığı tespit edildi