AKP DEN ÖZÜR BEKLEYENLER

Devleti idare etme yetkisi ve kabiliyeti hükümettedir.Hükümet erki; “Fırat’ın kenarında otlayan kuzunun hakkı dahi benden sorulur” diyen Hz. Ömer’in adalet anlayışını ve vurgusunu bir hikâye gibi anlatmak yerine uygulamakla mükelleftir.
Hükümet erki; yalanla gerçek arasında kaldığında, gerçeği tercih etmelidir.
Hükümet erki; tarihe, tarih bilgisine ve tarih haysiyetine saygı göstermelidir.
Hükümet erki; idare ettiği ülkenin ve milletin hukukunu gözetirken, sadece borsada değil, ihalelerde değil, tarih huzurunda da gözetmelidir.
Onurlu ve bir o kadarda mazlum olan Türk milletinin tarihte uğradığı haksızlık ve ihanetlere sahip çıkmak yerine, ihanetçilerinden özür dileme geleneği, Ermeni diasporasının ardından, Dersim olaylarında da kendisini tekrarlamıştır.
AKP’nin tarih kurgusunda; Ermeni çetecileri özre hak kazanmış fakat onların katlettiği masum ve günahsız ahali sahipsizdir.
AKP’nin tarih kurgusunda; Dersimde devlete başkaldırmış, hukuk nizamına uymayan ve yöre halkının can ve malına kıyan eşkıya özrü hak etmiş, gerisi önemsizdir.
AKP kendisinden özür bekleyenlerden habersizdir.
Yapmadığı okulun parasını ucube bir saraya yatırdığı için, gelecek nesillere özür borcu vardır.
Atanmayan öğretmenlerin rızkını ucube bir saraya yatırdığı için, eğitime özür borcu vardır.
Sadaka mahiyetindeki asgari ücretinden dolayı, işçiye özür borcu vardır.
Kutsal kitabımız “Kur-anı Kerimle” dalga geçen insanları içerisinde barındırdığı için, Kur-an’a özür borcu vardır.
BOP un eş başkanlığını yaptıkları için, İslam dünyasına özür borçları vardır.
Anguslara yenilmiş hayvancılıktan, para etmeyen hububattan ve mazota yenilmiş çiftçiden dolayı, bu millete özür borcu var.
Sadece Fırat’ın değil, bütün nehirlerin kenarında kaybettiği, kaybettirdiği huzurdan dolayı, bu millete özür borcu var.
Toplumu böldüğü için, hukuku siyasallaştırdığı için, temel değerleri hırpaladığı için, insanlığa özür borcu var.
Yozluğa ve yolsuzluğa savaş açmadığı için, ahlaki değerlerimize özür borcu var.
Madenciye özür borcu var, inşaat işçisine özür borcu var.
Ve gazilerimize, şehitlerimize özür borcu var.
Bin odalı saraylardan bahsettiğimiz şeyleri görmek zor olabilir, eşkıyadan çapulcudan özür dilemeye alışmış nefsinize, özrü gerçekten hak edenlerden dilemek ağır gelebilir.
İnadınız galip gelebilir ama şimdilik.
İktidar gücünün şımarıklığından kibir abidesine dönen yüzlerinizi, bu millet sizleri geldiğiniz sokaklara geri gönderdiğinde, bir daha görmek isterim.

İrfan Topçu