Dolar 32,5484
Euro 34,8615
Altın 2.430,97
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Per 20°C
Cum 20°C
Cts 18°C
Paz 19°C

“AKP, HEDEF SAPTIRMAYA, KUYRUĞU KURTARMAYA ÇALIŞIYOR”

“AKP, HEDEF SAPTIRMAYA, KUYRUĞU KURTARMAYA ÇALIŞIYOR”
19/07/2015 23:38
A+
A-

MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Dolmabahçe mutabakatına ilişkin sözlerini yaptığı yazılı açıklamayla değerlendirdi.

AKP’nin algı yönetimi yaparak hedef saptırmaya ve kuyruğunu kurtarmaya çalıştığını ifade eden Celal Adan’ın açıklamasının tamamı şu şekilde:

Bu sene Şubat ayında AKP ve HDP yöneticilerinin üzerinde anlaştığı ve ortak

basın toplantısıyla duyurduğu “Dolmabahçe mutabakatına” ilişkin, Cumhurbaşkanı

Erdoğan’ın sarf ettiği cümleler samimiyetsiz değerlendirmelerden öteye bir anlam

taşımamaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı’nı Dolmabahçe süreci ile ilgili samimi olmaya

davet ediyoruz.

Her fırsatta “sonucu ne olursa olsun çözüm süreci devam edecek” diyen Sayın

Erdoğan’ın sözleri tamamen siyasi rant sağlamaya odaklı, AKP’yi ve kendisini

kurtarma telaşıyla söylenmiş, samimiyetsiz, milleti kandırmaya ve koalisyon

görüşmeleri sırasında gündemi işgal etmeye yönelik beyhude laflardır.

İmralı’da yazılan metnin Sayın Erdoğan’ın ve Sayın Davutoğlu’nun bilgisi

dahilindeki bir süreçle ortaya çıktığı gün gibi ortadadır. Dönemin İçişleri Bakanı ve

Başbakan Yardımcısı Dolmabahçe’de bizzat arz-ı endam etmediler mi? Bölücülerin

temsilcilerinin okuduğu metni huşu içinde aynı salonda dinleyen kimlerdi acaba? Bu

arkadaşlar ve onlara talimat veren Cumhurbaşkanı ne olmuştur da bugün çark

etmişlerdir? O gün canciğer oldukları HDP ile bugün niye ters düşmüşlerdir? Çok

manidar biçimde seçimler öncesinde ortaya çıkan bu mutabakata AKP ne olmuştur da

bugün sırtını dönmüştür? Adeta AKP ve HDP’nin ortak seçim beyannamesi gibi

ortaya dökülen bu metin neden seçim sonrasında yeniden tartışılmaya başlanmıştır?

Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak en başından beri iktidarı ve Sayın Erdoğan’ı

bu konuda ikaz etmeye devam ettik. Sözde çözüm sürecinin bir yıkım projesi

olduğunu defalarca söyledik. Fakat Oslo’da başlayan ve İmralı ile pazarlığa kadar

varan bu yıkımın mimarlığını bizzat AKP üstlenmeye devam etti. Bölücülerle aynı

masaya defalarca oturan AKP’nin bugün takındığı tavır tamamen hedef saptırmaya,

kuyruğu kurtarmaya, milleti aldatmaya yönelik kurnazca algı operasyonlarından

ibarettir.

Sayın Erdoğan ve AKP yöneticileri milletin aklıyla dalga geçmektedir. Madem

HDP ile PKK arasında inorganik bağ olduğu düşüncesine geldiniz, o halde yıllardır

HDP ve İmralı ile yürüttüğünüz sözde çözüm görüşmeleri için ne diyeceksiniz? Biz

sizin hangi sözünüze, hangi yüzünüze inanalım? Bayram sabahı verilen mesajlar, bu

mübarek günün insanları samimiyete, ahlaka ve dürüstlüğe davet eden iklimine terstir.

Hiç olmazsa bayram sabahı dürüst olsaydınız.

Dolmabahçe mutabakatı kamuoyuna açıklanırken masada kimler varsa, daha

birkaç gün önce AKP ile HDP arasında yapılan koalisyon görüşmelerindeki masada da

aynı kişiler vardı. Bu nasıl bir tutarsızlıktır, bu nasıl bir kandırmacadır, bu nasıl bir

aymazlıktır? Yoksa Sayın Akdoğan ve HDP arasında da bir inorganik bağ mı vardır?

AKP ve Sayın Erdoğan eğer son söylediklerinde samimi iseler, Dolmabahçe

mutabakatını yok sayıyorlarsa; o halde o gün masada AKP tarafında kimler varsa bu

kişilerin derhal istifalarını istemelidirler. Böylece Sayın Erdoğan’ın ve Sayın

Davutoğlu’nun samimi olup olmadığı anlaşılacaktır.