Dolar 32,3168
Euro 35,0597
Altın 2.307,99
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

ALAATTİN ÇAKICI ŞEHİDİMİZİN OĞLU ÜLKÜ VE ÜLKE SEVDALISI DEVLETE HİZMETLERİ OLMUŞ ÜLKÜDAŞIMDIR

A+
A-

ALAATTİN ÇAKICI ŞEHİDİMİZİN OĞLU ÜLKÜ VE ÜLKE SEVDALISI DEVLETE HİZMETLERİ OLMUŞ ÜLKÜDAŞIMDIR

MHP Lideri Devlet Bahçeli Af Konusunda flaş açıklamalarda bulundu.

Adaylardan bir tanesi; tutuklu, Aynı zamanda PKK’nın siyasi uzantısının eş başkanı. Bunun aday olması düşündürücü. HDP içersinde cumhurbaşkanı adayı gösterecek şahsiyet kalmamış gibi bu kişiyi öneriyorlar. Herkes de bunun tutukluluk halinin kaldırılmasını talp ediyor. HDP mensupları Türkiye’yi kaosa ve krize sürükleyecek davranışlardan uzak kalması gerekir. Dedim ki ben de 100 bin imza ile aday olunacaksa o zaman benim yakinen tanıdığım ülke sevdalısı arkadaşlarım var. Böyle bir anlayış hakim olacaksa bu arkadaşlarımı 100 bin imza ile aday gösterebilirdim. Bu insanları dışlamanın anlamı yok. Siz bunun affını istiyorsanız biz de bu arkadaşlarımızı 100 bin imzayla dışarı çıkarmaya teşebbüste bulunabilirdik.

ALAATTİN ÇAKICI ŞEHİDİMİZİN OĞLU ÜLKÜ VE ÜLKE SEVDALISI DEVLETE HİZMETLERİ OLMUŞ ÜLKÜDAŞIMDIR

Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz, benim ülküdaşlarımdır. Hasteneye gitmem gerekiyordu, gittim.

Nazlı Çelik: Sizin af konusundaki çıkışınız seçim dönemine damgasını vurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan affın gündemlerinde olmadığını gündeme getirdi. Neden af istiyorsunuz? 

Devlet Bahçeli: Adaylardan bir tanesi tutuklu. Aynı zamanda PKK’nın siyasal uzantısı konumundaki bir siyasi partinin de eş başkanı. Yönetimi altında bazı olayları da Türkiye’de yaşandığı acılarla dolu bir süreç. Bunun aday olması bir defa düşündürücü. HDP içerisinde Cumhurbaşkanı adayı gösterecek bir şahsiyet kalmamış gibi bu kişiyi öneriyorlar ve herkes bunun tutukluluk halinin kaldırılarak adaylık sürecinin devamını istiyor.

Nazlı Çelik: Millet İttifakı da diyor ki, “YSK bu adaylığı onaylamış. Partisine bir seçim yardımı yapılmış para verilmiş  o zaman biz niye tahliyesini talep etmeyelim”. 

Devlet Bahçeli: Partisine yardım yapılabilir, YSK hukukun dışına çıkamaz. Yani HDP seçime girme yeterliliğine sahip bir teşkilatlanması varsa ve bir aday çıkarmayı düşünüyorsa sen aday çıkartamazsın diyemez. Ama o partinin mensupları Türkiye’yi kaosa, krize, kargaşaya ve bazı gelişmelerin üstünü örtmeye, terörle mücadeleyi gölgelemeye, PKK’ya biraz yandaşlık yapmaya fırsat verebilecek davranışlardan uzak kalması lazım. Bunun içinde bu şahsı aday olarak görmek istiyorlar ve kendilerinin sahip olduğu her imkandan da yararlanılmasını istiyorlar. Burada Türkiye üzerinde başka bir düşüncenin hakim kılınması var.

YSK gereğini yapıyor ama öbürlerinin ısrarla şöyle yapılması böyle yapılması dışarı çıkması konusu üzerinde duruluyor ve bunu da demokrasi özgürlük adına savunuyorlar. HDP’nin uygulamalarında hangi demokratik anlayış yatıyor, hangi özgürlük var. Orada katliam var, acı var, işkence var. Türk milletini bölmeye yönelik faaliyetler var. Bunların hepsini bir kenara bırakacaksınız bir kişi adaylığını koyuyor. Bende, eğer 100 bin imza ile aday olunacaksa o zaman benim yakinen tanıdığım ve ülküdaşım olarak kabul ettiğim ülke ülkü sevdalısı arkadaşlarımız var. Alaattin Çakıcı, Kürşat Yılmaz ve ona benzer diğerleri de var. Ülke ve ülkü sevdalısı birisi cezaevinde çürüyecek öbürü kalkacak ben cumhurbaşkanı adayıyım diye Türkiye’yi gezecek. Eğer böyle bir anlayış hakim olacaksa ben de 100 bin imzayı toplar bu arkadaşlarımızı cumhurbaşkanı adayı olarak takdim ederdik. Eğer memlekete hizmet açısından da meseleye bakıyorsanız bu insanların bilinen ve bilinmeyen yönleriyle hizmetleri de var. O sebepten dolayı ben bu cümleye ilaveten bunu söyledim. Yani siz bunun affını istiyorsanız grubu var veya 100 bin imza bunu yapmak istiyorsanız bizde bu arkadaşlarımızı 100 bin imza toplayarak dışarıya çıkarma teşebbüsünde bulunabilirdik.

Nazlı Çelik: Orada işte hükümlüler aday olamıyor. 

Devlet Bahçeli: Burada bir takım şeyleri anlatmaya çalışıyoruz.

Nazlı Çelik: Devlet için çok şeyler yaptı dediniz mesela ne yaptılar? 

Devlet Bahçeli: Onları biz burada konuşamayız söyleyemeyiz. Ama bunlar benim ülküdaşımdır. Şehidimizin oğludur. Ülke ve ülkü sevdalısıdır. O günkü şartlar altında kimin ne yaptığı da Türkiye’de bazıları vardı çok daha ileri seviyede ülke yönetiminde bulunmuşlardır. Ama bu insanlarda ceza evinde bulunuyor. Şimdi bazı konuları yanlış anlıyorlar. Şimdi sen diyorsun ki, “Bu ülke ve ülkü sevdalısı olan bir kişi” tanımını yapıyorum. Sonra duyuyorum ki bu çok ağır bir rahatsızlık sebebiyle Kırıkkale’de hastanede yatıyor. Bana düşen görev bunu siyaseten istismar etmek anlayışı yerine yerinde ziyaret etmek. Eğer o hastayken onu ülke ve ülkü sevdalısı olarak tanımlarken hastanede ziyaret etmeyip demeçle konuşsam o arkadaşı istismar etmiş olurum. Bunu ben yapamam. Onun için hastaneye ziyarete gittim. İşte bu çerçevede baktığımız vakit 57. hükümet döneminde bazı olayları yaşadık. Bu konuda konuşması gerekenler hiç konuşmuyor.

Bir tanesi Saadettin Tantan. Bir tanesi adalet bakanı Hikmet Sami Türk. Çünkü Türkiye’de 57.hükümet kuruldu bir koalisyon hükümeti. DSP, Milliyetçi Hareket Partisi ve ANAP hepsi yüzde 52 oranına vatan bir yapı. Bu kadar güçlü bir koalisyon oluşmuş ve 3 buçuk yıl görevde kalmış. Parlamenter sistem içinde koalisyonlar bir yönetim şekli ama bu kadar güçlü bir koalisyon bu kadar uzun ömürlü bir koalisyonda olmamış. Bu koalisyonda Milliyetçi Hareket Partisi var. Bundan önceki koalisyonda da Refah Partisi var. Toplumda belli kesimler Refah Partisi’nin iktidara gelişini kabullenemiyor, Milliyetçi Hareket Partisi’nin iktidarda oluşunu zaten hazmedemiyor. Bu gerçekleri biz bilerek geliyoruz. Bunun altında yatan gerçek nedir?

12 Eylül sonrasında var olan ülkücü milliyetçi hareketin potansiyelini cezaevine almakla yetinmediler, bunları paramparça edip darmadağın ederek yok etmeyi amaçladılar. Bunun içinde bir çok çalışmalar yapılırken üç olay üzerinde de hassasiyetle duruldu. Birincisi, Türkeş’siz Milliyetçi Hareket Partisi. İkincisi, Milliyetçi Hareket Partisiz meclis. Üçüncüsü, Milliyetçi Hareket Partisiz hükümet. Türkeş’siz Milliyetçi Hareket Partisi olmadı çünkü siyasi yasaklar kalktı.