Dolar 32,3455
Euro 35,1151
Altın 2.310,52
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

ARINÇ: BAŞINI OKURUZ AMA ÜZERİNDE DURMAYIZ

A+
A-

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu tarafından Kimse Yok Mu Derneği’nin yardım toplama yetkisinin elinden alınması ile ilgili konuştu. Bakanlar Kurulu’nda bir şeye imza atarken bazen detayına bakmadıklarını belirten Arınç, “Bir gerçeği söyleyeyim size, Bakanlar Kurulu’nda biz hem oturduğumuz yerde 6-7 saat müzakere yaparız, hem de bazı tasarıları imzalarız. Bazen Bakanlar Kurulu kararlarını, bazen yönetmelikleri imzalarız, bazen de tezkere imzalarız. Bunlar rutin işlerdir. İçişleri Bakanlığı veya Maliye Bakanlığı bazı usulsüzlükler tespit ettiği dernek ve vakıfları kamu yararına çalışan dernek olmaktan çıkarır, biz de altına imza atarız. Başını okuruz tabi ama üzerinde durmayız. 10 saat düşünecek halim mi var. Günlerce toplantı üstüne toplantı yapıp, her kelimesinin üstünde 10 saat düşünürken, Kimse Yok Mu’yu mu düşüneceğim, onu sen düşün.” dedi.

AK Parti Bursa İl Başkanlığı’nda Merinos Atatürk Kongre Merkezi’nde düzenlenen bayramlaşma törenine katılan Arınç, Kimse Yok Mu Derneği’ne değindi. “Dün baskısı yapılan bir gazete, zannediyorum şuanda da en çok satan gazete durumundadır traj itibariyle, yüzde 90’ı elden dağıtılan bir gazeteden bahsediyorum, Kimse Yok Mu Derneği kapatılmış ve ben de buna imza atmışım, bana sorulmuş, haberim yok demişim, Kimse Yok Mu Derneği de artık yardım toplayamayacakmış, dolayısıyla bu zulmü yapan bu hükümetmiş ve bendenizmişim” diyen Arınç, şöyle konuştu: “İki tane televizyon 24 saat bunu yayınlıyor. Bu televizyonlar hiç Allah’tan korkmuyor, yalanı, doğruyu konuşurken bile bu kadar konuşmamışlardı. Arkadaşlar biz bunlara uzak değiliz, geçmişte de beraberliklerimiz olan bu insanlardan bahsediyorum. Bu kadar küçülmeseler, bu kadar yalan söylemeseler ne kadar güzel olacak. Meselenin aslı şu; Kimse Yok Mu Derneği kapatıldı mı’ diye bu değil de bir önceki Bakanlar Kurulu’ndan sonra bana sormuşlardı. ‘Hatırlamıyorum, böyle bir şeyi duymadım, ancak pek çok dernek ve vakıflar var, denetimler sonucu iyi işler yapmadığı ortaya çıkarsa kapatılabilir, yardım toplama yetkisi elinden alınabilir, ama Kimse Yok Mu ile ilgili özel olarak böyle bir şeyi hatırlamıyorum’ demişim. Bir hafta 10 gün sonra da böyle bir kararın olduğu ortaya çıkmış. 22 Eylül tarihinde bir Bakanlar Kurulu’nda, Kimse Yok Mu Derneği’nin izinsiz yardım toplama yetkisi elinden alınmış. Bülent Arınç böyle söylemişti, demek ki yalan söylemiş. Hemen gidiyorlar Kemal Kılıçdaroğlu’na, ‘bizim derneğimizi kapattı Bakanlar Kurulu, Bülent Arınç da yalan söyledi’ diyorlar. Adam, Allah’tan istedi bir göz, Allah verdi iki göz. Kapandı mı kapanmadı mı, niye kapandı, hiç sormaya gerek yok, ‘ya öyle mi, kapatılamaz böyle bir dernek, Bülent Arınç, hemen istifa etsin.’ Arkada ne kadar CHP’li biraz daha MHP’li milletvekili varsa onlara da mikrofon uzatmışlar. Alacakları cevap belli çünkü bu grubun en gerçekçi dostları şimdi CHP milletvekilleri oldu. Her gün kavgalarından, her gün yalanlarından televizyonlarda rastladığımız bu insanlara, ‘Kimse Yok Mu Derneği’ni kapattı bu hükümet, sorumlusu da Arınç diyorlar. Allah’tan korkun, biraz da utanın, varsa utanmanız.”

MEVZUATA AYKIRI YARDIM TOPLAMA İDDİASI

“Kimse Yok Mu Derneği bir sosyal dayanışma derneğidir, geçmişte de çok başarılı faaliyetleri oldu, biz de katkı sağladık, yardımcı olduk” diyen Arınç, şöyle devam etti: “2002’de kurmuşlar bu derneği, ben kuruluşunu hatırlamıyorum, şu anda da 40 şubesi var. Resmi kayıtlardan okuyorum ki o insanlar da şu Kurban Bayramı’nın ikinci günü biraz Allah’tan korkma duygusu varsa, belki yarın gazetelerindeki yazıları değiştirebilirler. Biliyorlar da ‘Burada da mahcup olduk be, yarın şöyle yapalım’ derlerlerse belki biraz vicdanları kalmış olabilir. 2006’da AK Parti hükümeti var, bizden kamu yararına olmak istemişler, ‘başüstüne’ demişiz. Hani başbakanımız diyor ya, ‘ne istediniz de vermedik’ 2007’de gene istekte bulunmuşlar, ‘yardım toplama kanunu var ama biz bunun istisnası olmak istiyoruz, izinsiz yardım toplama hakkını da bize verir misiniz’, ‘evelallah siz bir isteyin biz iki verelim’. 2007’de izinsiz yardım toplama yetkisi vermişiz, verdikçe veriyoruz. 2008’de ben o zaman Meclis başkanlığından ayrılmışım, kendilerine Meclis’te Üstün Hizmet Ödülü veriliyor. Demek ki Bakanlar Kurulumuzun da Meclisimizin de her istediklerini verdiği bir dernekle karşı karşıyayız. Şimdi 22 Eylül 2014 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile izinsiz yardım toplama hakkı ortadan kaldırıyor. Nedeni şu, tafsilatını arz etmeyeyim, kimseyi mahcup etmek istemem. Ama bu dernekte zaman zaman rutin olarak, şikayet ve ihbar üzerine yapılan, 2 mülkiye müfettişi 3 denetçi tarafından yapılan incelemede mevzuata aykırı olarak çalıştığı tespit edilmiş. Mevzuata aykırılık derken, yurt dışına transfer edilen paralardan tutunuz, üç bin diyeceğine, 6 bin, 6 bin diyeceğine 2 bin diyen, teferruata girmeyeyim, arkası biraz kötü. Bir takım şeyler tespit edilmiş, İçişleri Bakanlığı da Bakanlar Kurulu’na teklif etmiş, izinsiz yardım toplama hakkı alınsın, bildirimde bulunarak yardım toplayabilir’ denilmiş.”

“BAŞINI OKURUZ AMA ÜZERİNDE DURMAYIZ”

Bakanlar Kurulu’nda bir şeye imza atarken bazen detayına bakmadıklarını belirten Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir gerçeği söyleyeyim size, Bakanlar Kurulu’nda biz hem oturduğumuz yerde 6-7 saat müzakere yaparız, hem de bazı tasarıları imzalarız. Bazen bakanlar kurulu kararlarını, bazen yönetmelikleri imzalarız, bazen de tezkere imzalarız. Bunlar rutin işlerdir. İçişleri Bakanlığı veya Maliye Bakanlığı bazı usulsüzlükler tespit ettiği dernek ve vakıfları kamu yararına çalışan dernek olmaktan çıkarır, biz de altına imza atarız. Başını okuruz tabi ama üzerinde durmayız. Bir tarafta IŞİD, bir tarafta tezkere, bir taraftan çözüm süreci, bir taraftan Kıbrıs, bir taraftan başka bir şey, Allah aşkına Kimse Yok Mu’dan başka derdimiz yok mu bizim. Senin tek derdin Kimse Yok Mu olabilir, Bank Asya olabilir, senin tek derdin dershane olabilir, kızmıyorum. Ama bunların hepsini topla, onla çarp, karekökünü al benim o kadar derdim var. Bunları düşünürken, Kimse Yok Mu Derneği’nin altına imza atarken ne oldu yav, neden oluyor, niçin oluyor diye 10 saat düşünecek halim mi var. Onu hatırlayacak halim mi var. Ben iki tane tezkereyi tek tezkere haline getirirken, günlerce toplantı üstüne toplantı yapıp, her kelimesinin üstünde 10 saat düşünürken, Kimse Yok Mu’yu mu düşüneceğim, onu sen düşün.”

“YARDIM TOPLAYABİLİR, SADECE DİLEKÇE VERECEK”

Arınç, alınan kararı şöyle açıkladı: “Olan şudur, şu an itibariyle bir; kapatılmamıştır, faaliyetleri engellenmemiştir. Olan sadece şudur; Kimse Yok Mu Derneği açıktır, faaliyetine devam ediyor. Kamu yararına çalışan dernek statüsü kaldırılmamıştır, halen kamu yararına çalışan dernek statüsündedir. 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’na göre izin almaya gerek yok, sadece mülki amirlere bildirimde bulunmak suretiyle yardım da toplayabilir. Bu hakkı da elinde mevcut. Peki alınan ne, ben yaptım oldu, hiçbir yere haber vermeye gerek yok, benim adım Kimse Yok Mu, hayır işte buna engel oluyoruz. Derneksin, kamu yararına çalışıyorsun, elbette yardım toplayabileceksin ve unutma yardım toplarken de iki satırlık bir dilekçe yazacaksın. ‘Bursa’da, Manisa’da, şu amaçla yardım topluyorum’ diyeceksin, herkes sana yardımını gene verecek. Unutma sen yalnız da değilsin, İlim Yayma Cemiyeti, Cansuyu, Rahmet Eli var, onlarca dernek var ki sizin gibi yardım topluyor, onlar hakkında böyle bir karar yok. Kendinizi bir nimet gibi görmüş, her istediğinizi hükümete kabul ettirmişsiniz, ama bir inceleme yapılmış, sizin izinsiz yardım toplama yetkisini istismar ettiğimiz anlaşılmış, sadece bu hakkınızı alıyoruz. Bursa’da yardım toplayacaksınız, 2 satırlık bir dilekçe, izin değil, diyeceksiniz ki ‘Bursa’da şu kadar süreyle şu amaçla yardım topluyoruz’, bu zahmete de katlanın lütfen. Bu yalanlarla yanlışlarla kendinize yazık edersiniz, sizin doğal müttefikiniz CHP’liler filan değildir, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan medet ummayı da bırakın, siz gerçek dostlarınızın yolunda gitmeye bakın. Uğradığınız haksızlıklar mutlaka olabilir, yoktur demiyorum, bazen yaşın yanında kuru, kurunun yanında yaş da zarar görebilir. Ama unutmayın, bu karar çıktığı gün üç tane dava açtığınızı söylediniz. Üç tane az, 30 tane açın, mahkemenin yolu açık, unutmayın ki yargıda bizden daha çok sizi seven dostlarınız da var, hangi davayı açarsanız açın karar hazır. Siz yeter ki haber verin. Öyleleri de var, mahkemenin numarası ile üyelerinin de ismini de söylerim ama bir bayram günü bu kadarı fazla oldu. Bağımsız yargıya gidilsin, kararlar alınsın, sonra da bu teftiş dosyaları açılır, yanlışsa tekrar izinsiz yardım toplama faaliyetine başlarlar, doğruysa benim söylediklerime biraz daha kulak versinler.”

cihan