Dolar 32,5863
Euro 34,7510
Altın 2.422,36
BİST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 24°C
Az Bulutlu
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Çar 22°C
Per 20°C
Cum 20°C
Cts 19°C

ARINÇ: BU APARTMANDA KIM VAR?

ARINÇ: BU APARTMANDA KIM VAR?
29/03/2014 14:30
A+
A-

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (BESOB) İşletmelerüstü Eğitim Merkezi’nde esnafın katılımıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, seçim kampanyasını, hakaret etmeden, küfretmeden, aşağılamadan, kimseyi küçük görmeden, herkese el uzatarak ve herkesi kucaklamaya gayret ederek yürüttüklerini söyledi.

Ülkenin güncel konuları ve geleceğe ait projeleri de bu süreçte konuştuklarını belirten Arınç, yapılması gerekenin de bu olduğunu vurguladı.

Yerel seçimlerin yarın yapılacağını anımsatan Arınç, “Akşam saatlerinde neticeleri az çok belli olacak. Bu seçimlerin Bursamıza, Türkiyemize hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemiz için de hayırlı sonuçlar nasip etsin” ifadesini kullandı.

TRT, Anadolu Ajansı (AA), Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünden (BYEGM) sorumlu olduğunu hatırlatan Arınç, “Bütün televizyonlarda diziler var. Bu dizilerde genelde işin içinde kadın, aşk, dedikodu, entrika olursa izleyicisi çok oluyor, reytingi de bol oluyor. Ne kalıyor geriye? Bunu kadınlarımız sabahtan akşama, gece yarılarına kadar izliyorlar. Bazılarına gözyaşı döküyorlar, bazılarına içerilerindeki bir nefis, ‘Ah keşke ben de böyle olsaydım’ diyor. Lüks hayat özlemi çekenler var içlerinde. Bazıları da bu yüzden işini, hayatını, ailesini kaybetmiş insanlar, bu entrikaları görünce hayıflanıyorlar” diye konuştu.

“Herkesin fakire, yoksula yardım sevgisi depreşsin”

Kamu yayıncısı olarak TRT’de reyting peşinde olmadıklarına değinen Arınç, şu değerlendirmelerde bulundu:

“İnsanları mutlaka bu yollara sevk etmek için pahalı yapımlar yapmak ve işte ismi çok bilinen insanlara 100 binler vermek suretiyle bunun da kasamızdan, kesemizden ödenmesine razı değiliz. Biz, ‘İnsanımızı düşündürecek, hoşuna gidecek, eğlendirecek, ona belki bir istikamet verdirebilecek, onu aile olarak birlikte izleyebilecek diziler yapmaya mecburuz’ dedik. Karar aldık. Bizim aile kanalımız var; TRT 1. TRT 1’de bu tür diziler yapan, mesela ‘Zengin Kız Fakir Oğlan’ diye bir dizimiz var. İsteyen aradığını orada bulsun. Onun yanında ‘Kızılelma’ var. İsteyen aradığını orada bulsun ama içinde sevgi, aşk, milliyetçi hisler, vatan, bayrak olsun. Herkesin fakire, yoksula yardım sevgisi depreşsin. Biz bunları istiyoruz.”

Arınç, geçmişte bazı aile dizileri olduğunu, genelde mahallelerde cereyan ettiği için bunlara “mahalle dizisi” denildiğini anlattı.

TBMM Başkanlığı döneminde “Ekmek Teknesi” dizisinin bir sahnesinde rol aldığını söyleyen Arınç, şöyle devam etti:

“Ekmek Teknesi genelde bir kahvehanede cereyan ederdi. Mahallenin yaşlıları, gençleri oraya gelirler, ‘Selamünaleyküm ey kahve milletimin insanları’ diye içeri girer, sonra masaya oturur, kıpkırmızı çaylar gelir, ondan sonra bir hadiseyi anlatır. ‘Heredot Cevdet’ diye bir karakter vardı orada. İstanbul nasıl fethedildi? Gazi Osman Paşa, Plevne’de ne yaptı? İşte aslanlar, kaplanlar, biraz da böyle heyecanla anlatır. Biz bunun hastası olmuştuk. ‘Ya, böyle bir diziye ihtiyacımız var’ dedim. Bir mahalle dizisi olmalı ve başardık. Şimdi ‘Seksenler’, salı günleri saat 19.50’de. İzlemeyeniniz çoktur tabii, başka dizilerin meftunu insanlar var karşımda. Hepiniz ‘Muhteşem Yüzyıl’ı izliyorsunuz. Hepiniz başka ‘Çalıkuşu’nun peşindesiniz. Onu bunu dinliyorsunuz hatta evin bir odasında bir televizyon başka odasında bir televizyon, ‘Hanım sen git ona bak, şimdi Çalıkuşunun vaktidir.’ Vallahi onlar da güzel olabilir ama biz mahalle dizisine bakkalı koyduk; Mehmet efendi. Kahveciyi koyduk, pastanesi olan Sami’yi koyduk. Orada kasap Ahmet’i koyduk, bir tane emekli Fehmi ağabey yaptık. Bu dizi, bütün dizileri solladı, şimdi tek başına reyting rekorları kırıyor. Neden biliyor musunuz? Pastaneci Sami efendide insan kendini buluyor. Sami efendi de muhacir kardeşlerimizden biri.”

“Bu apartmanda kim var?”

“Seksenler” dizisinin, insanın içini ısıttığını dile getiren Arınç, vatandaşların, mahrum kalınan mahalle hayatını bu yapımda bulduğunu belirtti.

Yoğun şehirleşmenin komşuluk ilişkilerini olumsuz etkilediğine işaret eden Arınç, şöyle konuştu:

“Apartmanlarda yaşayanlar, birbirini tanımamaya başladı, selamlaşmıyorlar bile. Bu apartmanda kim var? Kimse bilmiyor. Eğer asansörde birisiyle karşılaşırsanız, ‘Selamünaleyküm’ denilmesi bile artık unutuldu. Dedi diyelim. ‘Sen kimsin kardeşim?’ ‘Ben 14 numarada oturuyorum.’ ‘Sen?’ ‘Ben 21 numarada oturuyorum.’ 14 ile 21’in dünyası birbirinden habersiz. Bu iyi bir şey mi? Bu, çağdaş hayatın getirdiği bir gelişme. İyilik başka bir şey. İyilik demek, huzurlu olmak, mutlu olmak demek, insanların güvende olması demek, insanları birbirine selam vermesi, insanların birbirinin hayrına koşması demek.”

aa