ASKERI SAVCI BILE ANLADI AMA BAZILARI HALA BILAL
Ulkucu hareket disiplindir. Ulkucu hareket tek merkezden yonetimdir. Ulkucu hareket sivil askerliktir.
Ulkucu harekette liberal demokrasi denilen, Dingiltere’nin cikardigi ve Dingiltere disindaki ulkelerde uygulanmasi icin var edilen liberal demokrasi diye birsey yoktur. Ulkucu hareket hiyerarsiktir.
Bugun kalkmis, lumpen liberaller misali liberal demokrasi ozentisi yorumlarla, elestirilerde bulunanlara, ulkucu degil, tilkici derler. Bozkurt ile tilki arasindaki farki fark edemeyenlerdir iste onlar…
Kendilerine bozkurt diyenler, kurtlarin, lumpen liberal degil, alfa kurtun izlerini takip eden disipliner yapidaki asil kurtlar oldugunu bilirler. Bilmeyenler ise ne kurt ne de bozkurt olabilirler.
Olsa olsa ancak ozentileri olabilirler…
Kursat, kirk cerisi ile Cin sarayini bastigi zaman, donmek icin degil, olmek icin cikmislardi yola. Ya Istiklal ya olum demislerdi. Cin imparatoruna sirin gorunelim de, ileride bir is takibimiz olursa, bize kiyak ceker gibi bir dusunceleri yoktu kafalarinda…
Olumlerle eglenen tunc yurekli Turk’lerdi onlar…
Organize idiydiler. Disiplinli idiydiler. Emir komuta zincirine bagli idiydiler. Kursat icin canli kalkan idiydiler. Turk’e kefen bicenin olumu korkunc olur diyenlerdendiler. Dogru yeri ve zamani hesaplayanlardilar.
O yuzden tarihe gectiler…
Bozkurttan Turk’e sirayet eden disipliner calisma planlarini hice sayip, kendi basina uluyanlara cakal derdi buyukler. Av ile degil, les ile beslenenlere benzemeyiz biz, derdi buyukler. Avina acima.. acirsan, acinacak hale dusersin ogul derdi buyukler.
Dinlerdi buyuklerini Turkler…
Daragaclarinda, iskemlesini tekmeleyenlerdi onlar…
Besili bir kopek gibi sahibinin kapisinda yagli bir kemik parcasi beklemektense, puslu havada avinin pesine dusmeyi yegleyen kurtcasina, sabirliydi onlar. Plansiz programsiz ve organize olmadan saldirmazlardi avlarina. En ince detaya kadar dusunur, kacisa sifir ihtimal verdikten sonra saldirirlardi olumune avlarina. Kurtulamazdi hicbir sey kurt kapanindan…
Bir degil, iki degil, uc hilal olup kurarlardi kapanlarini…
Binlerce yillik tecrubenin verdigi birikimle, tecrubeyle ve genlerinde hep var olan cesaretle, gormezdi gozleri karsilarindakilerin sayi cogunlugu…
Zaten sevmezlerdi kolay isleri.
Zor islerin adami olarak gecmislerdi tarihe…
Teke tek degil, coga tek olarak savasmayi zevk edinmislerdi soy olarak, millet olarak… Kendisini degil, ismini yasatmayi, milliyetini yasatmayi hedef almislar olarak yazmislardi Turk adini, altin harfler ile tarihe…
Lumpen libarellerin, monser demokratlarin, riyakar tabucularin bakis acisindan farkli bir bakis acilari vardi yasam ve yasatilacaklar icin…
Kucuk hesaplarin degil, buyuk ideallerin pesinde kosarlardi.
Hem de dolu dizgin…
O gunlerden bu gunlere degisen pek birsey olmadi aslinda. Tarihler degisse de huylar degismedi. Degisenler, degismisliklerinin ezikligi ile yasam denilen gulunc surecden zevk almaya calisirken, degismeyenler, onur ve gururun timsali olarak hala yasamaya devam etmeyi tercih ediyorlar…
Gusan Yedic